Altaylı: “Formula 1, gelecek sene Türkiye’de yapılmayacak”

Altaylı: “Formula 1, gelecek sene Türkiye’de yapılmayacak”

 

 

. . .

Büyük heyecanla beklediğimiz 2021 Türkiye Grand Prix’sini geride bıraktık. Yarış içerisinde pek bir olay yaşanmazken, zafere ulaşan isim Valtteri Bottas oldu. Motor sporlarına ilgisi olduğu bilinen gazeteci Fatih Altaylı, katıldığı bir programda Türkiye Yarış ile ilgili soruları yanıtladı. Lewis Hamilton’ın piti konusunda Altaylı, “Hamilton, lastiği çok yanlış bir zamanda değiştirdi. Ya daha önce yapmalıydı ya da hiç yapmamalıydı. Yaptığı an, yanlış bir zamandı. Fakat takım emriyle değiştirdi, kendisi istemedi. Fakat şunu da unutmasın ki takım emriyle lastik değiştirmesi sayesinde Soçi’de birinci oldu. Soçi’de takım emriyle lastik değiştirip birinci olmak iyi de burada takım emriyle lastik değiştirip kürsüye çıkamayıp beşinci olmak… Takım bazen doğru öneriyor bazen de doğru olmayabiliyor. Bu sefer de doğru olmadı, yani takım sayesinde üçüncülüğü kaybetti diyebiliriz.” “Mercedes her açıdan üstün bir otomobil yapmış. Red Bull yakalayacak gibi oldu yıl başında, ama yıl içi müdahalelerle Mercedes tekrar farkı korudu. Zor bir yıl oluyor. Zor bir yıl geçiriyor takımlar çekişme açısından, fakat Mercedes yeniden sanki şampiyonluğa gidecekmiş gibi bir hal oluştu.” dedi. İstanbul Park’ta aldığı beşinciliğin şampiyonla mâl olup olmayacağı sorulduğunda Altaylı, “Otomobiller arasındaki farka baktığınız zaman sanki mâl olmazmış gibi duruyor. Şu anda 6 puan geride. Bir birincilikle değişebilir. Ve hâlâ tüm birinciliklerin en güçlü adayı Hamilton. Üstelik de Hamilton ve Bottas ikisi birden iyi gidiyorlar. Bu şu demek; Verstappen iki kişiyi geçmek zorunda. Perez beklenen performansı ne yazık ki başlangıçta gösteremedi, önümüzdeki haftalarda gösterir mi gösteremez mi çok net değil. Bu sene F1 her şeye gebe fakat Mercedes yolda kalmıyor, motor patlatmıyor, arıza yapmıyor ve hâlâ en hızlı” dedi. Lewis Hamilton, Mercedes W12, Sergio Perez, Red Bull Racing RB16B Glenn Dunbar / Yarış hafta sonunda taraftarların yaşadığı sorunlar konusunda ise, “Bu yarışta şunu gördük, Türkiye Cumhuriyeti devleti piste ulaşılması için geçmişte eksik olan yolların tamamını yapmış vaziyette. 4 taraftan şahane yollarla piste eriştik. Kuzey otoyolundan, TEM’den, oradan, buradan…” “Ama piste geldiğiniz zaman ne yazık ki -bu pistin planlarını çizdirdiğimiz sırada bizim piste yanlış hatırlamıyorsam 4 ayrı giriş kapımız vardı- bu kapı 1’e düşürülmüş vaziyette ve o 1 kapıdan -bir de pandemi nedeniyle- insanlar tek tek alınınca 120 bin kişinin herhalde 50 bini falan start anını kaçırdı. Çok erken yola çıkmış olmalarına rağmen içeri giremediler.” “Bizim gibi orada görevli olan, mutlaka bulunması gereken insanlara özel bir şerit ayrılmış. Buna rağmen o kadar uzaktan başladı ki trafik, -ben bildiğim için çok erken geldim yarış günü- diğer hakemler neredeyse yarışın başlamasına kısa bir süre kala gelebildiler. Ben onlara ‘erken gelin, trafik çok kötü olacak’ dediğim halde nispeten erken çıkmışlar ama o özel şeride gelene kadar 1,5 saat zaman kaybetmişler. Biraz daha geç kalsalar tek başıma olacaktım ve sıkıntı olacaktı çünkü kural olarak mümkün değil öyle bir şey.” ifadelerini kullandı. Fans gather around the circuit despite the poor weather / Bütün bu sıkıntıların, önümüzdeki sezonlarda F1’in tekrar Türkiye’ye gelmesine ne kadar etkisi olacağı sorusuna ise Altaylı şu cevabı verdi: “Şimdi şunu söyleyeyim bir kere. Önümüzdeki sene F1 Türkiye’ye gelmeyecek. Bunun ne sıkışıklıkla, ne başka bir şeyle ilgisi yok. Daha sonrası için oturulur, konuşulur fakat önümüzdeki sene geleceğini zannetmiyorum.” “Şimdi olaya iki farklı bakış var. Birincisi sportif bakış. Sportif anlamda baktığınız zaman FIA, Türkiye’de olan biten her şeyden hemen hemen %90-95 oranında memnun. Bazı ufak tefek krizler oldu. Mesela seremoniden çok memnun kalmadı FIA, onu biliyorum. FIA’nın kurallarının dışında bir seremoni gerçekleşti. Bundan dolayı bir rahatsızlık duyulduğunu hissettim.” “Bunun dışında trafik meselesi… Şimdi şu açık; en kötü trafik İstanbul’da değil. Bir gün Imola’ya gidelim beraber, trafik neymiş gör. Bir gün Monza’ya gidelim beraber, trafik neymiş gör. Bir gün hatta Hungaroring’e gidelim Macaristan’a, trafik neymiş gör. Bu pistler eski, 100 senelik 130 senelik pistler var. Bu yüzden de yolu ona göre, falanı filanı ona göre. Bunlar bir de büyük şehirlerde değil. Yani hiçbir tanesi Paris’te değil, ya da ne bileyim New York’ta değil, Londra’nın yakınında değil. O yüzden de bizimki kadar yol imkanı yok orada. O yüzden her yerde bir trafik var zaten. Fakat bu trafik biliniyor ve ona göre hareket ediliyor. İstanbul’da bu çok anlaşılamıyor her zaman fakat bundan sonra insanlar daha tedbirli olacaklardır. O yüzden trafiğe fazla takılmamak lazım. Sadece trafiğin ne olacağını bilip ona göre tedbirli davranmak gerekiyor.” “FIA trafiğe takılmaz fakat organizasyona bakar. Organizasyon da FIA açısından, sportif açıdan son derece başarılıydı. Diğer açılardan -yani tribün, işletme, bilet, satış, gelir, karşılama, misafir etme, falan filan açılarından- tabi ki bazı sorunlar oldu. Ne gibi? Acemilik var. İlk defa uzun zamandan sonra yapılıyor. Bu işletmeci döneminde ilk kez seyircili yapılıyor.” “Gelenler pisti bilmiyorlar fakat esas sorun, bugünkü pistteki mesele, yani bizim İstanbul Park’taki temel mesele şu: Pistler yaşayan varlıklardır, yaşaması gereken varlıklardır. Taraftarın, spor izleyicisinin, otomobil sporu izleyicisinin bilmesi gerekir, yaşaması gerekir. Orada yarış olması lazım. Yerel, ulusal, büyük, seyircilerin geleceği yarışlar olması lazım. İstanbul Park’ın sorunu, hayatın olmaması orada. Orası şu anda büyük oranda bir otopark, büyük oranda bazı kişilerin kendi zevkleri için otomobil sürdüğü yer fakat bir spor merkezi değil. Bu da sorunların bir başka kaynağı…” The drivers pull away for the start of the race / paylaşım yorumlar

 
tr.motorsport 

En güncel Motorsporları haberleri için sosyal medyada TRmotosports’u takip edin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir