Kovalainen: “Hamilton’la Eua Rouge hakkında girdiğim bahis, onun klasını gösterdi”

Kovalainen: “Hamilton’la Eua Rouge hakkında girdiğim bahis, onun klasını gösterdi”

 

 

. . .

2008 ve 2009’da McLaren’da Hamilton’ın takım arkadaşı olan Fin yarışçı Kovalainen, İngiliz sürücüsüyle aynı performansı sergileyebilmek için her zaman çok fazla çalışması gerektiğini belirtti. Ayrıca Hamilton’un kendi yeteneklerine olan inancının 2009 Belçika Yarış hafta sonunda yaşanan bir olayla daha da belirgin hale geldiğini belirtti. Formula 1’in Beyond the Grid podcastine konuşan Kovalainen, “Spa’daydık ve ilk antrenman seansı başlamak üzereydi ve Lewis yanıma gelip, ‘Pitten çıkar çıkmaz, yani ilk turda (piste çıkış turunda) Eau Rouge’u hangimizin daha hızlı geçebileceği konusunda bahse girer misin?’ diye sordu.” “O günlerde Cuma sabahı pitten çıkar çıkmaz tam gaz gitmek mümkün değildi ve ben de Lewis’e “hadi yapalım’ dedim. Sonra piste çıkar çıkmaz Eau Rouge’u tam gaz geçti. Ben ayağımı biraz gazdan çektim ve bahsi kaybettim. Bunun benim için para kaybı anlamına geleceğini biliyordum, fakat aynı zamanda takım düellolarını da asla kazanamayacağımı biliyordum. Yani evet… inanılmaz savaşçı bir ruhu var.” dedi. Kovalainen, Hamilton’la birlikte yarıştığı dönemlerde İngiliz pilotun kendisinden biraz daha hızlı olduğunu hissettiğini kabul etti. “Lewis’le takım arkadaşı olarak 2 sezon geçirdim. Aramızda hiçbir zaman büyük bir sorun yoktu ve belki de birbirimizle çok iyi anlaşmamızın nedenlerinden bir tanesi, mücadelede asla yeterince iyi olmamam olabilir.” “İnsanalr genellikle McLaren’ın Lewis’i tercih ettiğini ve onun birinci yarışçı oldunğunu söylüyorlar. Fakat sadece biraz daha hızlıydı. Bunu kabul etmekle ilgili herhangi bir sorunum yok. Avantajı vardı, zorladım ve onunla gerçekten rekabet edebilecek kadar hızlı olamadım.” “Aramızda asla olması gerektiği kadar büyük bir mücadele olmadı. Her iki yılın da benim için zor olduğunu hissettim. Her zaman biraz daha hızlıydı ve her antrenmanda kendimi zorlamam gerekiyordu. Kış testlerinden beri durum böyleydi.” “Ortalama bir tur yeterli olmuyordu ve onunla mücadele edebilmem ya da onun önünde olabilmem için kendimi zorlamam gerekiyordu. Bunu bir buçuk sezon boyunca yaptığım için de, çalışma enerjisini kaybetmiş gibiydim.” “McLaren’daki ikinci yılım olan 2009 yılının ikinci yarısında, kendi yeteneğimin altında kaldığımı söylemek doğru. Kendi yarışma ve kendi sonuçlarıma odaklanmak yerine Lewis’e yaklaşmaya çalıştım, bu yüzden de aşırı sürüşler çıkarmaya başladım. Hayal kırıklığına uğradım ve bu oldukça aslında fark giderek büyüdü. Hatalar yapmaya başladım.” “Bence 2009’un ikinci yarısında bunun yaşanmasının temel nedeni, her zaman kendimi zorlamam gerektiğiydi. Ve kendinizi çok uzun süre zorladığınızda, bir noktada duvara giriyorsunuz.” “Bence onun temposu sürekli olarak biraz daha hızlıydı. Bunu kabul etmekte sorun yaşamıyorum. En iyi sürücü olmasa bile en sürücülerden birisi. Ona karşı yarıştığım için mutluyum.” “Ama kariyerimin o noktasında kendi kariyerim için tamamen zararlıydı. Bir ivme yakalamıştım, fakat takım arkadaşım Lewis olunca bu ivmeyi sürdüremedim.” “2007’nin sonuna doğru işler benim için normale dönmeye başlamıştı ve iyi sonuçlara sahip olmaya başlamıştım. Çoğu zaman Fisichella’nın önündeydim. 2008’de buna devam ettim, fakat sonuna kadar bunu sürdürmeyi başaramadım ve 2009’un sonunda benim için her şey sarpa sardı.” “Hamilton’la baş etmekte zorlandığım temel nokta frenlemeydi. Daha geç fren yapabiliyordu ve yine de virajdan benim gibi rahat çıkmayı başarıyordu. İzlediği hat, benimkine kıyasla daha farklıydı. Geç fren yapıyordu ve kısa bir süre sonra dönüyordu. Lastikleri çok iyi idare etmesinin nedenlerinden biri de bu. Onlara daha az yük bindiriyor. Onlara daha nazik davranıyor. Ben ise tam tersiydim. Virajları oldukça uzatıyordum. Benim sürüş tarzım buydu. Onunla hızlı ve orta virajlarda baş edebildiğimi hatırlıyorum, o kadar da zor değildi, daha kolaydı. Fakat frenleme bölgelerde ve yavaş virajlarda, araç maksimum aero yüke sahip olmadığında çok iyi sürüyordu. Adeta arkasında özel sensörler varmış gibi!” “O dönem bana sürüşümün Fernando, Kimi ve Mika ile benzer olduğu söylendi. Fakat Lewis farklıydı, keskin şekilde dönebiliyordu.”  
 
tr.motorsport 

En güncel Motorsporları haberleri için sosyal medyada TRmotosports’u takip edin.

facebook.com/TRmotosports
twitter.com/TRmotosports
instagram.com/trmotosports/
linkedin.com/company/trmotosports-com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir