Lojistik Sektörü Yıllık 5 Milyar TL Tasarruf Sağlayacak

Lojistik Sektörü Yıllık 5 Milyar TL Tasarruf Sağlayacak

 

Hotoğlu “Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de, uzun mesafe yük taşımacılığındaki kamyon parkının %10’unun önümüzdeki 10 yıl içinde LNG’yi yakıt olarak kullanması durumunda, yıllık yaklaşık 3 milyon ton doğal gaz tüketimi olacağını ve bunun sonucunda da lojistik sektörünün yıllık 5 milyar TL tasarruf sağlayacağını öngörüyoruz.” diyor.

LNG ve CNG sektör temsilcileri olarak 10 yılı aşkın süredir ülkemizin dört bir yanına etkin bir şekilde hizmet verdiklerini ve bu dönüşümde lokomotif olabileceklerine inandıklarını belirten Hotoğlu ile söyleşimizin detaylarını sizlerle paylaşıyoruz…

“LNG konusuna arz açısından baktığımızda, özellikle 2018 yılında LNG üretimindeki artışın temel nedeni olarak Avustralya ve ABD’deki LNG üretimindeki hızlı büyümeden kaynaklandığını söyleyebiliriz. ABD’nin dünya çapında altıncı en büyük LNG ihracatçısı olmasını, kaya gazı üretiminin yükselmesi tetikledi. Çoğunlukla Avustralya ve ABD’de yapılan üretimle 2018 yılında LNG üretimi 300 milyon tonu aştı.”

LNG konusuna talep açısından baktığımızda ise, küresel LNG arzının neredeyse %63’ü dört büyük Doğu Asya ülkesi olan Çin, Japonya, Güney Kore ve Hindistan arasında paylaşıldığını görüyoruz. Japonya dünyanın en büyük LNG ithalatçısı olmaya devam ediyor. 2017 yılında Çin, yeni LNG üretiminin yaklaşık yüzde 40’ını alarak kendisini en büyük ikinci LNG alıcısı haline getirdi. Geçen yıl LNG spot kargo sayısı, ilk kez, yaklaşık günde üç kargoda 1.400’den fazla oldu. Geçen yıla göre %17 artış yaşandı.”

“LNG, Toplam Gaz İthalatında %22,5 Oranında Bir Paya Sahip”

“Türkiye’ye yapılan LNG ithalatı ise geçen yıla göre %5 oranında artarak 2018 yılında 11.3 BCM’e ulaştı. Bu miktarın 4.6 BCM’i spot LNG olarak gerçekleşti. LNG, toplam gaz ithalatında %22,5 oranında bir paya sahip oldu. Türkiye’deki spot LNG, toplam LNG ithalatında %40 paya sahip.” 

“2.300 Noktada Boru Hattı Olmasa Dahi LNG İle Doğal Gaz Kullanımı Mümkün Hale Geliyor”

“Yaygınlığı ve kullanımı her geçen gün artan LNG, ülkemizin sezonsal doğal gaz ihtiyacını karşılamanın yanı sıra derneğimizde faaliyet gösteren şirketler vasıtasıyla doğal gazın boru hattı ile ulaşmadığı;  büyük şantiyeler, sanayi kuruluşları, turizm ve otoyol işletmeleri gibi tesislerde kullanıma sunuluyor. Bu sayede yaklaşık 2.300 noktada boru hattı olmasa dahi LNG ile doğal gaz kullanımı mümkün hale geliyor.” 

“Ağır Taşıma Kamyonlarındaki Salınımın Azaltılması İlk Hedef”

“Avrupa Birliği Müktesebatı özellikle çevre ve enerji politikalarında iklim değişikliğine etkide bulunacak karbon salınımlarının kontrol altına alınmasında çok hassas. Özellikle karayolu taşımacılığı alanında karbon emisyonlarını düşürmek adına kendine birtakım hedefleri belirlemek amacıyla yeni bir tasarıyı 17 Mayıs 2018 tarihinde sundu. Bu kapsamda 2025 yılında karbon salınım oranını 2019 yılına göre %15, 2030 yılında ise 2019 yılına göre %30 azaltmayı hedefliyor. Bu noktada özellikle ağır taşıma kamyonlarındaki salınımın azaltılması ilk hedef.  Şu an bu araçlar toplam taşımada gerçekleşen karbon salınımının %65 ile %70 ’ini oluşturuyor.”

“Hedefler, LNG ve CNG’nin Ağır Vasıta ve Taşıtlarda Kullanımının Yaygınlaştırılması En Etkin Faydayı Sağlayacak”

“Hatta 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren ağır taşıtlar için karbon salınım ve yakıt tüketim miktarlarını simule eden VECTO uygulaması ağır taşıtların sertifikalanmasında kullanılmak üzere zorunlu hale getiriliyor. Konulan hedefler doğrultusunda, LNG ve CNG’nin ağır vasıta ve taşıtlarda kullanımının yaygınlaştırılması en etkin faydayı sağlayacak.”

“2017 yılının sonunda Avrupa’da 138 olan LNG istasyon sayısı ve 2.000 üzerinde LNG ile çalışan kamyon sayısının hızla artarak 2030 yılında 300.000 kamyona ulaşması bekleniyor.”

LNG’nin Karayolu Taşımacılığında Dünyada En Hızlı İlerlediği Pazar İse Çin’dir

“LNG’nin olumlu çevresel etkileri ve daha ekonomik olması nedeniyle karayolu taşımacılığında dünyada en hızlı ilerlediği pazar ise Çin’dir. Çin’de geçen yıl 70.000 adet üzerinde LNG’li kamyon satışı yapılmış olup, toplamda 300.000 adet üzerinde kamyon ve 1.000 ‘den fazla LNG ikmal istasyonu bulunuyor.”

“Avrupa’da halihazırda 4.890 adet CNG istasyonu ve 1.860.000 adet CNG’li araç bulunmakta olup bunların içerisinde 180.000’in üzerinde CNG’li çekici, kamyon ve kamyonet bulunuyor.”

“Bildiğiniz gibi LNG ve CNG uzun yol taşımacılığında ve özellikle de ağır vasıtalarda her geçen gün biraz daha yaygınlaşarak kullanılmaya başlandı. Şu an için ağır vasıta üreticilerinin bu konudaki AR-GE çalışmaları tamamlanmış ve ürünler pazara sunulmuş vaziyette. Hatta ülkemizde yeterli talebin oluşması durumunda bu modelleri ülkemizde hizmete sunabilecek kabiliyette birçok yerli ve yabancı marka üretici bulunuyor. Bu fabrika çıkışlı ve LNG’yi yakıt olarak kullanan çekicilere, 2018 yılında Türkiye’de de ilk dolumlar yapılmaya başlandı. Türkiye’de LNG ve CNG’nin karayolu taşıtlarından kamyon ve çekicilerde yaygın olarak kullanılabilmesi için gerekli altyapı ve ikmal istasyonlarının yapılması gerekiyor.”

“Şu an için LNG ve CNG sektör temsilcileri olarak 10 yılı aşkın süredir ülkemizin dört bir yanına etkin bir şekilde hizmet vermekteyiz ve bu dönüşümde lokomotif olabileceğimize inanıyoruz.”

“Ayrıca Türkiye’nin coğrafi ve enerji yönünden stratejik konumu sonucu halihazırda işletmede olan 2 adet LNG terminali ve 2 adet FSRU terminali LNG’ye ulaşım açısından ülkemizi birçok ülkeye oranla avantajlı bir konuma taşıyor.”

“CNG’nin Türkiye’de Özellikle Kısa Mesafe ve Belirli Rotalardaki Çekici ve Kamyonlarda Kullanımının Hızla Gelişmesini Bekliyoruz”

“Türkiye’de 2019 yılı itibari ile 500’ün üzerinde CNG’li kamyon ve çekici, 3.500’ün üzerinde CNG’li otobüs çalışmakta olup yeni fabrika çıkışlı CNG’li araçların pazara girmesi ile birlikte bu sayının artacağı öngörülüyor. CNG’nin Türkiye’de özellikle kısa mesafe ve belirli rotalardaki çekici ve kamyonlarda kullanımının hızla gelişmesini bekliyoruz.”

“LNG ve CNG’nin Ağır Vasıtalarda Kullanılması Önemli Bir Gereklilik Olarak Ortaya Çıkıyor”

“LNG ve CNG düşük ithal girdi maliyeti ile cari açığın azalmasına katkı sağlayacak. Türkiye ekonomisinin gelişmesine sürekli katkı sağlayan ve Avrupa’da önemli bir yere sahip olan lojistik sektörümüzün Avrupa ile rekabetçi konumunu sürdürülebilir olarak koruması için de ülkemizde mevcutta hazır olan altyapımızla, LNG ve CNG’nin ağır vasıtalarda kullanılması önemli bir gereklilik olarak ortaya çıkıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın son dönemde gerçekleştirdiği LNG tesis yatırımları ve EPDK’nın da LNG ve CNG’nin karayolu taşımacılığında kullanılabilmesi konusunda sektörün ihtiyacı olabilecek tüm mevzuatları tamamlaması ile Türkiye bu pazarın gelişmesine hazır durumdadır. Bununla birlikte; halihazırda Marmara Ereğlisi, Botaş ve Ege Gaz Aliağa kara terminalleri, 10 LNG toptan satış şirketi, LNG dolum istasyonları için ekipman üretimi yapabilecek yerli firmalarla birlikte pazarın gelişimi için rekabetçi bir tedarikçi piyasası da bulunuyor.  Araçlara CNG tedariki konusunda lisans sahibi şirketler de faaliyetlerini Türkiye genelinde ana lojistik hatlarında konumlanmış olan mevcut 14 Oto-CNG istasyonundan devam ettiriyor.”

“Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de, uzun mesafe yük taşımacılığındaki kamyon parkının %10’unun önümüzdeki 10 yıl içinde LNG’yi yakıt olarak kullanması durumunda, yıllık yaklaşık 3 milyon ton doğal gaz tüketimi olacağını ve bunun sonucunda da lojistik sektörünün yıllık 5 milyar TL tasarruf sağlayacağını öngörüyoruz.”

“Enerji tüketimi,  her geçen gün artan nüfus ve ihtiyaçlarla beraber artmakta ve 2030’a kadar yılda %2 civarında artış öngörülüyor. Bunun yanı sıra sürekli olarak yeni teknolojilerle araçlarda ve sanayide enerji tüketimini ve karbon salınımını azaltmak üzere çalışılarak yeni enerji üretim yolları ve kaynakları aranıyor.”

“17 Ana Sürdürülebilir Gelişim Hedefinden Bir Tanesi de Erişilebilir ve Temiz Enerjinin Yaygınlaştırılması”

“Bu noktada global anlamda sürdürülebilir gelişim hedefleri var. Birleşmiş Milletler tarafından belirlenmiş 17 ana sürdürülebilir gelişim hedefinden bir tanesi de erişilebilir ve temiz enerjinin yaygınlaştırılması. Bu hedefe ulaşma yolunda 2030 yılı için 5 alt hedef belirlenmiş olup bu hedefler sırasıyla;

Modern enerji kaynaklarına evrensel erişim
Yenilenebilir enerjinin global anlamda arttırılması
Enerji verimliliğinin 2 kat arttırılması
Temiz enerji alanında AR-GE ve yatırım faaliyetlerinin özendirilmesi
Gelişmekte olan ülkelerde Enerji Servislerinin arttırılması
Bu hedefler doğrultusunda LNG’nin gerek çevreye olan etkileri gerekse gelişen teknolojilerin kullanımının erişilebilir hale gelmesiyle çok kısa sürede geleneksel fosil yakıtlara önemli bir alternatif olacağı kanaatindeyiz. Yenilenebilir enerji kaynakları olan güneş ve rüzgar enerjisinde gelişen teknoloji ile beraber mevcut durumda birincil enerji kullanımı içindeki payları önemli oranda artacaktır.”

Avrupa Birliği, iklim taahhüdünü yerine getirmek için koyduğu uzun vadeli iklim hedeflerine ulaşabilmek üzere, özellikle taşımacılıkta ortaya çıkan emisyonları azaltmak için bazı politika ve yönetmelikler oluşturdu. 2014 yılında yürürlüğe giren bu direktif çerçevesinde oluşturulan yol planı ile üye ülkelerde bulunması gereken CNG, LNG, hidrojen yakıt dolum istasyonları ve elektrik şarj istasyonları sayıları, karayollarında dağılımları, bölgelerdeki nüfus ve trafik yoğunlukları da göz önünde bulundurularak belirlendi.”

“2019 Yılında Sunulan Yeni Öneri Avrupa Birliği’nin 2030 Yılı Vizyonunu Ortaya Koyuyor”

“Aynı direktif ile 2025 yılı sonuna kadar ağır vasıtalar ile uzun mesafe taşımacılığı ve deniz taşımacılığında LNG kullanımına yönelik çalışmaların da tamamlanması hedefleniyor. 2009 tarihinde Avrupa Parlamentosu’nda kabul edilen “Yakıt Kalitesi Direktifi ve Yenilenebilir Yakıt Direktifleri” ile ulaşımda kullanılan petrol, dizel ve biyo yakıtların sera gazı emisyonlarının 2020 yılına kadar en az %6 oranında azaltılmasını hedefleyecek kriterler belirlendi. Yukarıda bahsettiğim 2019 yılında sunulan yeni öneri Avrupa Birliği’nin 2030 yılı vizyonunu ortaya koyuyor.”

“Enerji Yoğunluğunun Azaltılması da Türkiye’nin Ajandasında Yer Alan Önemli Bir Hedeftir”

“Ülkemizde yakıtların kullanımı Petrol Piyasası, Doğal Gaz Piyasası ve LPG Piyasası Kanunları ve bu kanunlara bağlı olarak oluşturulan yönetmelikler ya da usul ve esas talimatları ile düzenleniyor. Ayrıca, benzer şekilde Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızca oluşturulan kanun ve yönetmelikler ile de yakıt kullanımına bağlı emisyonlar kontrol edilmekte olup, ülkemizin içinde bulunduğu Avrupa Birliği Müktesebatı’na uyum sürecinde, Avrupa Birliği tarafından konulan emisyon oran ve hedeflerin tutturulması noktasında verimlilik ve alternatif yakıtların kullanıma dahil edilmesi her geçen gün önemini arttırıyor.

Bunun yanı sıra enerji verimliğinin artırılarak; enerji yoğunluğunun azaltılması da Türkiye’nin ajandasında yer alan önemli bir hedeftir.”

“Benzin Fiyatları Arttıkça, Alternatif Yakıtlı Araçlar, Araç Filosu Yöneticilerine ve Tüketicilere Daha Cazip Hale Geliyor”

“Yakıt fiyatlarının oluşumunda arz ve talebin yanında, coğrafya, mevsim, jeopolitik gelişmeler ve yakıtın pazara sunulma sürecinde kullanılan ekipman teknolojisine bağlı olan maliyetler etkili oluyor. Bu ana prensipler alternatif yakıtlar için de geçerlidir.

Bu etkenler yanında, bir yakıt türünün diğer bir yakıt türüne göre fiyatını değiştiren bir etken de ikame prensibine dayanıyor. Örneğin, benzin fiyatları arttıkça, alternatif yakıtlı araçlar, araç filosu yöneticilerine ve tüketicilere daha cazip hale geliyor.

Sıvı yakıtlar litre başına farklı enerji içeriğine sahiptir. Yani birim enerji başına ödenen fiyat birim hacim fiyatından farklı olabilir. Bu yaklaşımla, nispeten düşük enerji içeriklerinden dolayı alternatif yakıtların birim hacim fiyatı alışılagelmiş yakıtlara göre daha yüksek oluyor. Tabi burada da çevre ve enerji politikalarına bağlı olarak, belirli yakıt türlerinin kullanımını arttırmak ya da azaltmak üzere teşvik ve vergi uygulamaları yapılıyor.  

Kısaca geçerli mevzuat ve yönetmelikler, araç teknolojileri, kullanılan yakıtların karbon salınımına olan etkileri, söz konusu enerji kaynağı olan yakıta erişim ve tabii ki işletme maliyetleri ana belirleyici hususları oluşturuyor.”

“LNG, CNG veya İkincil Enerji Kaynağı Olan Elektrik, Ulaşım ve Taşımada Geleneksel Fosil Yakıtlara Oranla Daha Hızlı Yol Kat Edecek”

“Aslında her bir enerji kaynağının kullanımı, söz konusu enerji kaynağını işe dönüştürecek teknolojilerin tabana yayılması ve erişilebilir olmasıyla gerçekleşiyor. Bunun yanı sıra global gereklilikler de alternatif yakıtların şekillenmesine büyük oranda katkıda bulunuyor; iklim ve çevre kirliliği gereksinimleri gibi…

Örneğin doğal gaz; M.Ö. 200 yılında Çin’de bambular ile yüzeye çıkarılarak tuzlu suyun buharlaştırılıp tuzun ayrıştırılmasında kullanılıyordu. Ancak yaklaşık 2000 yıl sonra insanlığın enerji kullanımında doğal gaz önemli pay almaya başladı. Burada en önemli etken çevre kirliliği oldu.

1900’lü yıllara kadar biyo yakıtlar, ağaç ve hayvansal atıklar insanlığın enerji ihtiyacının %100’ünü karşılıyordu. Kömürün buhar makinelerinde kullanım teknolojisinin gelişmesini takiben, hızlı bir şekilde dünya enerji tüketiminin %50’sinin üzerine çıkmasının yanı sıra sanayinin ve ulaşımın gelişimine katkıda bulunarak tabana yayılmasına olanak verdi.

Bir sonraki teknoloji olan içten yanmalı motorlar veya doğal gaz kullanan teknolojiler ihtiyaçlara göre şekillenerek günümüzde enerji kullanımındaki paylarını arttırdılar. Burada önemli olan; geliştirilen teknolojilerin ihtiyaçlara cevap verme noktasında ne kadar başarılı olduğu ve gelişim sürecini ne kadar sürede tamamladığıdır.

Geçmiş yıllardaki buharlı kazan, içten yanmalı motor vs. gibi teknolojilerin kullanıma sunulması yaklaşık 100’er yıllık bir süre almış. Ancak günümüzde artan bilgi erişimi ve hızla artan teknolojik know-how birikimi; alternatif yakıtların kullanıma sunulması için gereken teknolojilerin gelişimini çok daha hızlı bir şekilde tamamlanmasına olanak veriyor.

Özet olarak güneş ve rüzgârın, çok yakın bir zamanda şu anda dünya enerji tüketiminde %5 civarında olan payını çok hızlı bir şekilde arttırarak 2 haneli paylara taşıyacağına eminiz.

Daha çevreci, daha verimli, daha kolay ulaşılabilen ve birincil enerji kaynakları olan LNG, CNG veya ikincil enerji kaynağı olan elektriğin, özellikle yenilenebilir kaynaklardan üretilen elektriğin, ulaşım ve taşımada geleneksel fosil yakıtlara oranla daha hızlı yol kat ederek payını en çok arttıran ve tercih edilen enerji formları olacağını şu anki resme bakarak söyleyebiliriz.”

 

En güncel Motorsporları haberleri için sosyal medyada TRmotosports’u takip edin.

Facebook: https://www.facebook.com/TRmotosports
Twitter: https://twitter.com/TRmotosports
Instagram: https://instagram.com/trmotosports/
Linkedin: https://www.linkedin.com/company/trmotosports-com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir