Yüke Göre Belirlenecek Bir Ton Kilometre Fiyatlandirmasi Olmali

Yüke Göre Belirlenecek Bir Ton Kilometre Fiyatlandirmasi Olmali

 

S.S. Düzce Kamyon ve Tır Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi  Başkanı Orhan Yılmaz:

“PANDEMİ DÖNEMİNDE LOJİSTİK DÜNYASI ÇOK İYİ ÇALIŞTI″

Başkan Yılmaz uzun zamandır sektörün içinde olduğunu belirtirken mesleğin çözülmesi gereken sıkıntılarının olduğunu da şu sözlerle dile getiriyor; “25 senedir S.S. Düzce Kamyon ve Tır Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifinin Başkanlığını yapıyorum. Bu sektörde insanların önünde edebiniz ve ahlakınız ile durmak kolay değildir. Yorucu bir mesleğin insanlarını da idare etmek kolay değil. Yani tüm yorgunluğu ile yoldan gelmiş bir insana ‘şunu da şöyle yap′ dediğiniz zaman hemen öfke patlamasına sebep olabilir. Babam kamyonculuk yaptı ve beni de bu şekilde büyüttü. Bizler bu şekilde büyüyüyen insanlar olarak sektörümüze bağlı, inançlı olmalıyız ve sektörümüzü iyi yerlere taşımalıyız diye düşünüyorum.  Bizim de sıkıntılarımız ve çözülmesi gereken sorunlarımız var. Çözebilir miyiz? Çözeriz; fakat bizim bir araya gelmekte sorunlarımız var.″

“Pandemi Döneminde Lojistik Dünyası Çok İyi Çalıştı″

Pandemi döneminde lojistik sektörünün durmadığını ve çalışmaya devam etiğini vurgulayan Yılmaz, lojistik sektörünün her zaman devam edeceğine dair;  “Pandemi döneminde kafelerin, mağazaların, AVM’lerin kapandığı yerde lojistik dünyası çok iyi çalıştı. Devam ettik ve durmadık. Kahvecinin kapattığı yerde bizler koşturduk, bizler para kazandık. İşimiz güzeldi; bunu sadece ben söylemiyorum. Bütün kooperatifler söylemeli. Tabii ki sanayi sektörünün güçlü olmadığı yerlerde bunlar olmayabilir. Ancak şu anda nereye giderseniz gidin lojistikte iş var. Belli sektörler durdu; fakat bizde durmadı. Dolayısı ile biz bu konuda rahatız.″ diyor.

“Bugün İyi Bir Yerimiz ve İyi Bir Kooperatifimiz Var″

Kooperatiften bahseden ve kooperatifleşme süreçlerine değinen Yılmaz şöyle anlatıyor;  “1978’de vergi mükellefine başlamış Türkiye’de nadir kişilerden birisiyim. 42 senedir kesintisiz nakliyeci olarak vergi kimliğim var ve ben lojistik dünyasının yani kara taşımacılığının çok önemli olduğunu biliyorum. Kendim direksiyonda gittim; bu işi bizzat yaptım. Sadece hayatımda bir tek iş yaptım; kara taşımacılığı. Sıkıntılarımız en başında neydi? Nakliye komisyoncularına kendimizi ezdirmemeye çalışmaktı. Çünkü aldığımız işlerin üzerinden büyük bedeller alıp bizleri para kazanamaz duruma getiriyordu. Kooperatifleşmemiz böyle başladı. Benim 25 sene önce aldığım kooperatif bir masa bir sandalyeden ibaretti. Ancak yeni başlayan aradaşlara şunu söyleyeyim; çalışırsanız her şey oluyor. Bugün Düzce Kamyon ve Tır Kooperatifi 20 Trilyon liranın üzerinde mal varlığına sahip; bu ciddi bir rakam. 3 bin metre kare  üzerine kurulu benzin istasyonumuz var. Bu 15 dönümlük alan Düzce Kamyon ve Tır Kooperatifinin kendi öz mülkü. Bunda üyelerimizin gayretleri oldu. Bugün iyi bir yerimiz ve iyi bir kooperatifimiz var.″

“Kooperatif Başkanlarından Bir İnsan Çıksa ve Sorunlarımızı Rıfat Hisarcıklıoğlu‘na Taşısa, Bizim Önümüzü Açabilecek Girişimlerde Bulunacağını Düşünüyorum″

Sektörün sorunlarının Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu‘na iletilirse çözüleceğini belirten Yılmaz; “Sektörümüzün sorunları belli; ancak kooperatif yapılanmalarında ticari birer ortaklıksınız ve biz Ticaret Odalarına bağlıyız. Ticaret Odaları bizim meslek gruplarımızın olduğu odalardır. Ben 81 il ve ilçelerde tüm Ticaret Odalarının bulunduğu yerdeki arkadaşlarıma seslenmek isterim; Rıfat Hisarcıklıoğlu nerede  bir sorun görse anında müdahale eden bir insan. Kooperatif başkanlarından bir insan çıksa ve sorunlarımızı Rıfat Hisarcıklıoğlu‘na taşısa, bizim önümüzü açabilecek girişimlerde bulunacağını düşünüyorum.″ şeklinde konuşuyor.

“Kooperatif Olabilmek İçin Belli Şartları Yerine Getirmek Lazım″

Kooperatif kurmak için belli şartların konulması gerektiğini savunan Yılmaz şöyle konuşuyor; “Anonim şirket kurabilmeniz için belli bir limit oluşturmanız, limited şirketi için de belli bir sermaye gerekiyor. Birleşme şekillerinden birisi de kooperatifler; fakat 7 kişi bir araya gelip Sanayi Ticaret İl Müdürlüğüne gidiyor ve rahatlıkla bir kooperatif oluşturuyor. Böyle olmamalı; çünkü böyle olursa da birçok kooperatif oluyor. Kooperatif olabilmek için belli şartları yerine getirmek lazım;  yetki belgeniz, kapalı alan… Kooperatif; işletme, ticari bir organizasyon, ticari bir lojistik şirket. Sonra bağırıyoruz  ‘bizim sorunlarımızı çözmüyorlar.′ Nasıl çözsünler? Senin aracını çekecek açık alanın yok. En ufak bir kooperatif organizasyonunda 10 bin metre kare açık alana ve kapalı alana ihtiyaç var. Çünkü parsiyel taşıma için yük gelse onu birleştireceksiniz.″

 

“Hem Kooperatifiz Diyoruz Hem de Anonim Şirketiz; Defterlerimiz Anonim Şirkete Tabii″

Kooperatiflerin sorunlarının ana kaynağını ticari organizasyon olmaları olarak gören  Yılmaz, “Limit sorunu var; yani belli bir işlem hacmine koymak zorundasınız. Hem kooperatifiz diyoruz hem de anonim şirketiz; defterlerimiz anonim şirkete tabii. Düzce Kamyon ve Tır Kooperatifi olarak işlem yapabilmek için bizim misafirlere ihtiyacımız var. İşin bol olduğu, aracımızın yetmediği dönemlerde dışarıdan araç alırız. Bunları aldığınız anda sizin kooperatif olma özelliğiniz bir yere kadar olur. O zaman anonim şirkete giriyoruz. Şu anda bizler ticari bir organizasyonuz. Bizim sorunumuzun ana kaynağının bu olduğunu herkesin bilmesi gerekiyor. Odalar ve Borsalar Birliğinin Düzce’deki bir yapı taşı olan Ticaret Odasına üyeyim.  Yani benim Kooperatifim Ticaret Odasına bağlı. Rıfat Bey bir toplantı düzenlese; 81 ildeki her kooperatiften kendi belirledikleri birinin katılımı ile Kamyonum Dergisi olarak sizin de önayak olduğunuz bu yapıyı oluştursak ve sorunlarımızı kendisine iletip çözümlerini alsak.″ diyor.

 

“Arkadaşlarımızın Belirttiği Gibi Çok Fazla Sorunumuz Yok; Kimse Kimsenin Bedelini Belirleyemez″

 

Ton kilometre uygulamasına dair de düşüncelerini dile getiren Yılmaz, “Arkadaşlarımızın belirttiği gibi çok fazla sorunumuz yok; kimse kimsenin bedelini belirleyemez. Bir yerden bir yere gidişin bedeli; iklimine, hızlılığına, gidişine göre değişir. Örneğin, ben tuğla taşıyorumdur beş gün sonra teslim ederim; ancak yüklemiş olduğun meyve ve sebzeyi kısa sürede teslim etmen gerek. Bunların ikisinin bedeli kilometrede aynı olur mu? Ton kilometrenin olması mümkün değil. Hızlı taşımalarda, ağır taşımalarda, rampaların yüksekliklerinde ve inişlerinde her bölgeye göre değişir. Bize Binali Bey, ‘R1 yetki belge sahipleri kendi ilinde belli bir liste oluşturur, bu listeyi Valilik ve Ulaştırma Bölge Müdürlüklerine onaylatır, yükün cinsine göre kilometre fiyatlatları oluşur, bunları da belli fabrikalara verirsiniz. Ulaştırma Bakanlığından aldığım fiyatlar bunlardır dersiniz.′ demişti. Bunun hesabı budur. Herkes tutturmuş ‘ton kilometre′ diye. Yüke göre belirlenecek bir ton kilometre fiyatlandırması olmalı. Bunu da o  bölgede R1 Yetki Belgesine sahip insanlar çıkarmalı.″ şeklinde konuşuyor.

 

“Biz Devlete Yük Olmamak Adına Bazı Şeyleri Öteledik ama Artık Zamanı Geldi″

Sorunlara yönelik çözüm önerileri dile getiren Başkan Yılmaz, “Halde domates çok fazlayken domates fiyatı düşer, az ise fiyatlar yükselir. Arz talep dengesi dediğimiz budur. Türkiye’de 10 bin tane kamyon var diyelim; ancak o kadar iş yok. Bir arabacıya 5 günde bir iş geliyorsa burada araç fazlalığı var demektir.  Bu sektörde; sektörden birilerinin ayrılması durumunda yeni girişlerin olmasını sağlayabiliriz. Yetki Belgelerine, araç plakalarına  bir sınırlama getirilebilir. Sektöre girişleri zorlaştıralım. Sayın Binali Yıldırım bizi davet etti ve bir taslak yasa hazırladığını belirtti. Bu taslak neticesinde 4925 sayılı yasaya intibakımızı istedi. Biz de güvenip girdik; ancak bize söz verdikleri yerlerin bir kısımı yarım kaldı. Mesela Binali Yıldırım,  ‘Sektörü disiplin altına alacağız ama siz de elinizi taşın altına koyacaksınız′ dediğinde biz de ‘hazırız′ dedik. 4925 sayılı yasanın asıl bizi getireceği yer plaka tahdidiydi.″ diyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor; “Biz devlete yük olmamak adına bazı şeyleri öteledik ama artık zamanı geldi. Biraz geriye bakılırsa o gün konuşulanlar, verilen sözler karşımıza çıkacak. Biz R1 Belgelerimizi, K Belgelerimizi, Psikoteknik Belgemizi, SRC‘leri ve Mesleki Yeterlilik Belgelerimizi alarak seri bir şekilde uyum sağladık. ‘Arkadaşlar gelin şu kamyoncuların sorunlarını birkez daha ele alalım′ demek çok zor değil. Beklememize gerek yok; 15 kişilik bir ekip oluşturup bizleri dinlesinler. Bu konuda yeterli olan insanları bulmak da zor değil. ‘Biz bu sektörü disiplin altına aldık, uyum da sağladılar. Şimdi ne yapabiliriz′i bir daha konuşalım. Bir kısmımızı çağırsınlar ve bizleri dinlesinler.″

 

“Sektörde Çok Sayıda Atıl Araç Var″

K1 Belge sorununa yönelik değerlendirmelerde bulunan Yılmaz, “Binali Bey Ulaştırma Bakanıyken  bizi TOBB’un altında topladı. ‘4925 sayılı yasayı iyice okuyun, bu bir elbise. Dikilen bu elbise dar ya da bol olabilir. Bize söyleyin gerekeni yapalım′ dedi. Bunun için teşekkür ederim. Bu bilgilere ihtiyaç olduğunu ve kapının her zaman açık olduğunu söyleyen; ‘Gelin bize anlatın′ diyen onlardı. Ancak biz gereğini yapıp bu sorunları aktaramıyoruz.″ diyor ve ekliyor;  “Biz ne istiyoruz; sektörde çok sayıda atıl araç var. Bir araç girmeden diğer bir aracın çıkmasına müsade etmeyelim. R1 Yetki Belgesi üzerinde binlerce araç var. Bazıları ‘ K1  Yetki Belgesi için çözüm bulundu. 3 bin lira ver, benimle çalış.′ diyor. Böyle olmamalı. K1 belgesi almana gerek yok. Al arabanı, R1 Yetki Belgesine işle. Bunun da bir sınırı olmalı. ‘10 tane öz malın varsa, 10 tane kayıt yapabilirsin‘ denilmeli. Kanunda sınırlama yok, sadece C2’lerde var; istediği kadar kaydedebiliyor. Sayın Bakanımız bunların önüne geçsin. K1 Yetki Belgesi verilmesi gerekiyorsa alamama nedenlerine baksınlar. ‘Bir defaya mahsus K1 Belgelerinizi veriyorum′ denilsin.″

“Arkadaşlarımız Akıllı Telefonu Bırakın Akıllı Araç Kullanıyorlar″

U-ETDS’ye yönelik değerlendirmelerde bulunan ve bunu her şoförün yapabileceğini belirten Yılmaz, “Asıl sıkıntı yolcu taşımacılığındaydı. Haftada iki, üç sefer işe gidersiniz. Haftada 3 kez bildiri yapmak zorundasınız. Bu bildiriyi yapmak bizim için zor değil. Benim arkadaşlarım akıllı telefon kullanıyor. Akıllı telefonu bırakın akıllı araç kullanıyorlar. Aracındaki sisteme ‘Ben Adana’ya gidiyorum, rampaları çıkar.′ diyor. Araç hangi rampada ne kullanacağını kendi söylüyor. Bu aracı kullanan U-ETDS’ye veri giremez mi? Giremezse de bizim burada personelimiz yapar.″ diyor.

“Haftalık Çalışma Süresi 45 Saati Geçmeyen Bir Model Oluşturulabilirdi″

Takograf ile ilgili de görüşlerini belirten Başkan Yılmaz, “Devlet yetkililerimiz bakıyor bir model buluyor; ancak bunun uyup uymayacağını sorgulamıyor. Bu takometre cihazını alıp geldiler; nasıl, neye göre ayarladılar? Kullanıcılarına sormadılar. Bekleme yerlerinin olmadığı; 4 buçuk saat gidip, bir saat dinlenip bir daha gittiğiniz bir sistem. Örneğin buradan Antep’e 3 günde gidersiniz. Bu sistemi ülkemizin ekonomisi de kaldırmaz. Haftalık çalışma süresi 45 saati geçmeyen bir model oluşturulabilirdi ve bu da gece veya gündüz kullanılırdı. Mesela özel araç Ankara’dan çıkıyor Antalya’ya gidecek; 70-80 km ile uyuyup tırın altına giriyor. Bunda takometre var mı? Biz de soralım onda takometre yok ama direksiyonda uyuyor. Bizim yatağımız var; çekiyoruz bir yere uyuyoruz. Dinlenme yerlerinin olmayışına da değineyim. Hatta istasyoncular bizi almıyor bile. Türkiye’de Karayolları Genel Müdürlüğü var. Refüjden bir dinlenme tesisi verecekler; vermiyorlar. Kuralların bellidir, tamam kurallara uysunlar; ama bunun için de bir yer versinler.″ şeklinde konuşuyor.

 

“Biz Bu Parayı Aldığımızda Kendi Paramız Zannedip Harcıyoruz″

Sektör için KDV’nin önemli bir konu olduğuna dikkat çeken Yılmaz, “ Bizde esas önemli olan KDV. 5 bin lira bir fatura kestiğimizde bunun 900 TL si KDV’dir. Aslında KDV bize ait olan bir para değil. Biz diyoruz ki; ‘Sayın Bakanım biz bu parayı aldığımızda kendi paramız zannedip harcıyoruz. Bu parayı kesici firma alsın. Sonra bu parayı ödemekte zorluk yaşıyoruz′. Bu sefer fatura şişirmeler başlıyor. KDV bir gelir gibi düşünülüyor. Ödemekte zorluk çekince ‘bana fatura ver‘ demeler başlıyor. Sonra da ‘kamyoncular sahte fatura kullanıyor′ oluyor. KDV oranlarının düşmesi ya da bu KDV’lerin bizim elimize geçmemesi gerekiyor. Kesici firma 5 bin 900 TL fatura keser ve ‘Senin adına yatırdım′ der. İçerde ne kadar alacağım olduğunu ben görürüm. Yani ben alacaklı olacağım. Bizim en büyük sorunumuz bu.″ açıklamasında bulunuyor.

 

“Düzce Kamyon ve Tır Kooperatifi Olarak Tüm Organizasyonunuzda Maddi ve Manevi Yer Alacağız″

 

Sektörün birleşmesi, sorunların çözümüne yönelik bir toplantı yapılması gerektiğini belirten Yılmaz şöyle konuşuyor; “Plaka tahdidi bu sektör için asıl önemli olan. Akabinde birleşme için arkadaşlarımızın gönül birliği yapması lazım. Herkes konuşuyor ama ben o toplantılara 3 defa gidebilirim. Çünkü işim gereği burada durmak zorundayım. Benim adıma TOBB var; ben sorunumu yazarım orası çözüm arar. Ben sürekli gidip toplantı yapamam. Ticari Kooperatiflerde Esnaf Kredi ve Kefalet Kooperatifler Birliği var. Düzenlemesi ve kurumsal yapısı çok güzel. Harika bir başkanı ve yapılanması var. Paraya yön veriyorlar ve bunun kadar da zor bir şey yoktur. Devletin kontrolünde, devletin söylediği faiz oranları ile devleti destekleyici şekilde paraya yön verip esnafımıza can suyu oluyorlar. Güzel bir yapılanma. Bizde Merkez Birliğinde iki arkadaşımız  var. Ne yaptığı, ne belirlediği belli değil. İnsanların ana sorunları ile ilgilenilmiyor; bir yapı oluşturulamıyor. Bu anlamda yapılacak tek bir şey var. Belli kooperatiflerde belli insanlar var; onları çağıracağız yeni bir yapı kurulacak. Buna genç insanlar önderlik edecek. Başka çözüm bulunmaz. Biz Düzce Kamyon ve Tır Kooperatifi olarak Kamyonum Dergisi olarak yapacağınız tüm yapılanmanızda, organizasyonlarınızda maddi ve manevi  yer alacağımıza söz veriyoruz.″

 

 

 

 

 

En güncel Motorsporları haberleri için sosyal medyada TRmotosports’u takip edin.

facebook.com/TRmotosports
twitter.com/TRmotosports
instagram.com/trmotosports/
linkedin.com/company/trmotosports-com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir