2011, neden Hamilton’ın kariyerinin “en zor” yılıydı?

2011, neden Hamilton’ın kariyerinin “en zor” yılıydı?

 

 

. . .

2022 sezonu, istatistiksel olarak Lewis Hamilton’ın uzun ve başarılı Formula 1 kariyerinin en başarısız sezonu oldu. İngiliz pilot, 2007’de başlayan Formula 1 kariyerinde zorlu dönemler veya yıllar yaşadı ancak her yıl en az bir galibiyet ve pole pozisyonu almayı başarmıştı. 
İlgili içerik:

Hamilton’ın 2007’den bu yana devam eden galibiyet serisi sona erdi

Ama bu seri, Hamilton’ın 22 yarışlık sezonu galibiyetsiz tamamladığı 2022 yılı itibariyle sona erdi. 7 kez dünya şampiyonu pilot, bu sezon 9 kez podyuma çıksa da hiçbir yarışta damalı bayrağı ilk pozisyonda göremedi. 
Böylelikle Hamilton’ın her sezon pole ve galibiyet alma serisi 2022’de son bulmuş oldu.
 
Buna ek olarak Hamilton, 3. kez bir sezonu takım arkadaşının arkasında tamamladı. Sezonu 6. pozisyonda noktalayan Hamilton, kariyerinin en kötü sonucunu elde etti. 7 kez dünya şampiyonu pilot, Nico Rosberg (2016) ve Jenson Button’dan (2011) sonra ilk kez yıl genelinde takım arkadaşına geçildi. 
Hamilton yıl genelinde 6. sırayı alırken; George Russell sezonu 4. pozisyonda tamamladı ve Hamilton’dan 35 puan daha çok topladı. 

İstatistiklere bakıldığında, 2022, Hamilton’ın kariyerinin en kötü sezonu olduğunu görüyoruz. Ancak istatistikler, diğer spor dallarında da olduğu gibi her zaman bütün resmi göstermiyorlar. 
Nitekim Hamilton da kariyerinin en kötü yılı olarak 2022’yi değil, 2011’i gösteriyor. Peki neden?
2011 sezonu, pist üstündeki başarılara bakıldığında 2022’ye kıyasla çok daha pozitif ancak pist dışında yaşananlar nedeniyle, Hamilton’ın kariyerinin “en zor” yılı oldu. 
İlgili içerik :

Hamilton: “Kariyerimin en kötü yılı 2011’di, 2022 değil”

Bahsedildiği gibi 2011, pist üstü başarılarına ve performansına bakıldığında kesinlikle 2022 kadar kötü değildi. Hamilton, 2011’de 3 galibiyet ve 1 pole almayı başarmıştı. 
2011’i Hamilton’ın kariyerinin en zor yılı yapan faktörler, pist üstünde değil de pist dışında yaşanıyordu ve aslında, 2011 ile 2022 arasındaki en büyük fark da bu olabilir. 
2022, her ne kadar Hamilton için standartlarının altında geçse de pist dışındaki hayatı -son yıllarda olduğu gibi- oldukça sakindi. 2011 ise bunun tam tersiydi. Hamilton’ın pist dışında yaşadıkları, onun pist üstündeki performansını da etkiliyordu.
Peki Hamilton, kariyerinin “en zor” yılı olarak 2011’de neler yaşadı?

Pist dışında yaşananlar

Hamilton ve babasının gerçekten fedakarlıklarla dolu bir ilişkisi var. Bildiğiniz gibi, motor sporları ne yazık ki maddi açıdan gerçekten de zorlayıcı olabiliyor. Özellikle de Hamilton gibi yetenekliyseniz ve genç yaşlardan itibaren neredeyse her hafta sonu ülke dışında da yarışlara gidiyorsanız, bu fatura daha da kabarıyor.
Karting en basit formuyla bile standart bir spordan çok daha pahalı iken, Hamilton’ın gelişen kariyeriyle birlikte yarış sayısı ve maliyetler daha da arttı. 
Anthony Hamilton bazen tüm bu masrafları karşılayabilmek için birkaç işten birde çalışırmış, bunun yanı sıra beyazlar tarafından domine edilmiş bu sporda çoğu kez ırkçılıkla karşılaşmışlar ve bunların üstesinden birlikte gelmişler. Dolayısıyla duygusal bir ilişkileri olduğunu söylemek mümkün.
Hamilton, bütün zorluklara rağmen F1’e gelmeyi başardığında ve 2007’de McLaren koltuğuna oturduğunda da -anlaşılabilir bir şekilde- Anthony Hamilton, oğlunun menajeri oldu. Lewis’in tüm hayatı boyunca zorlukları birlikte aştığı, belki de en büyük akıl hocası olan Anthony Hamilton; ikisinin de ortak kararıyla oğlunun menajerlik rolünü aldı. 

Anthony Hamilton, standart bir menajerden çok daha fazla yetkiye sahipti ve açıkçası bir menajerden fazlasıydı. Sonuçta oğluyla birlikte çalışıyordu, onu çok iyi tanıyor ve bir mentör olarak da davranıyordu.
2007, 2008 ve 2009 yıllarında ikili arasındaki ilişki gayet iyi bir şekilde yürüdü. 2010 sezonun başlamasına birkaç gün kala ise Hamilton, babası ile yollarını ayırdığını açıkladı ve menajerlik rolüne yeni birini getirdi.  
İngiliz pilot, babasından boşalan menajerlik rolü için Simon Fuller ile anlaştı. Fuller, Birleşik Devletler’de televizyon programları yapan “XIX” adlı bir eğlence şirketinin sahibiydi.
Birçok kişi, bu kararı “Hamilton’a sponsordan farklı bir katkı getiremeyecek bir hamle olarak” gördü.  Simon Fuller, Hamilton’ın babası gibi her yarış bitimi konuşabileceği, dertleşebileceği bir mentör  değildi. 
Hamilton’ın kendi mirasında ve kariyerinde daha çok söz sahibi olmak istemesi doğaldı ancak hayatı boyunca birlikte olduğu babasıyla yollarını ayırmasının eksikliğini o da çokça hissetti. Bernie Ecclestone ise zamanında bu kararı “Felaket” olarak yorumlamıştı. 
Hamilton ve babasının bir arada çalışmadığı ilk sezon 2010’du. Açıkçası 2010 sezonu Hamilton için nispeten normal geçmişti ancak belki de 2010’da saklanmaya çalışan sorunlar, 2011’de gittikçe ortaya çıkmaya başladılar. 
Pist dışında yaşanan sorunlar, Hamilton’ın pist üstü performansını da etkiliyordu ve padokta dahi daha agresif bir Hamilton görüyorduk. İngiliz pilotun vermiş olduğu demeçler tartışmalara neden oluyordu. Özellikle de 2 kez pitten geçme cezası aldığı Monako GP’sinin ardından, Hamilton’a “bu yıl hakemlere neden bu kadar çok görüşmeye çağrıldığı” sorulduğunda, “Belki de siyahi olduğum içindir.” demesi tepki toplamasına neden olmuştu ve Hamilton sonrasında bu demeci için özür dilemişti. 

Hamilton, sezonun son bölümüne doğru Singapur Grand Prix’isinde, o yıl bir türlü ayrılamadığı Felipe Massa ile tekrar temas yaşadı ve tekrar pitten cezası aldı.
2011’de artık Paul di Resta’nın menajeri olan Anthony Hamilton, Hamilton için kötü geçen Singapur GP’nin ardından şunları söylemişti: “Onun daha iyi yönetilmesi gerekiyor. Pit yolu binasından aşağı bakın. Herkesin daha önce pilotluk yapmış menajerleri var, eğlence şirketlerinden insanlar değil.”
“Eminim yönetimi iyidir fakat bilmiyorum bence F1 sürücülerinin kişisel olarak onların hayatı ile ilgilenen ve yardımcı olan insanlara ihtiyacı var çünkü maruz kaldıkları baskılar çok fazla. Onların [menajerlerin] burada olması gerek, bu işi başkalarını göndererek yapabileceklerini düşünmüyorum.”
Hamilton, babasının demeçlerine 1 hafta sonra -Japonya GP’de- yanıt veriyor ve “Konuşacak birini istesem kız arkadaşımı ararım.” diyor.
Ancak sonrasında Kore Grand Prix’sinde her şey çok daha net ortaya çıkıyor. Hamilton, Kore’de senenin ilk Red Bull olmayan pole pozisyonunu alıyor. 
Neredeyse bütün Formula 1 taraftarları, Red Bull pilotlarından farklı birinin pole aldığını gördüğü için seviniyor ve Hamilton’ın da bu duruma sevinmesi bekleniyor ancak pek de böyle olmuyor.
Hamilton, aracını Kapalı Park’a çekmesinin ardından direkt olarak garaja yürüyor ve herhangi bir kutlamada bulunmuyor. 
Yarışta daha hızlı olan Red Bull’a geçilen ve damalı bayrağı 2. pozisyonda gören Hamilton’a neden sevinmediği soruluyor. O dönemin McLaren pilotu, “Geçirilebilecek en kötüyü seneyi geçirdim, böyle bir yarıştan sonra mutlu olmamı bekliyorsanız, bunu duymayacaksınız.’ ifadelerini kullanıyor.

Hamilton, Kore’de olanlardan birkaç gün sonra da 4 senelik kız arkadaşı Nicole Scherzinger’den ayrıldığını açıkladı. Babasıyla yaşadıklarının yanı sıra kız arkadaşıyla olan “dengesiz” ilişkisi, özellikle 2011 özelinde Hamilton’ı etkilemişti. 
Elbette Hamilton’ın özel hayatında hem babası hem de kız arkadaşıyla yaşadığı bütün sorunlar, yarışlara odaklanmasını zorlaştırıyordu. McLaren o sezon 6 yarış kazansa da özellikle Red Bull’un ilk yarıştan kurmuş olduğu üstünlük, muhtemelen Hamilton’ın motive olmasını da zorlaştırıyordu. 
Sonuçta 2011’de neredeyse ilk birkaç yarışın ardından Sebastian Vettel ve Red Bull’un şampiyon olacağına kesin gözüyle bakılıyordu. 

Pist üstünde yaşananlar

4 kez pitten geçme cezası, 14 kez FIA ofisine giderek ifade vermek zorunda kalmak ve bolca zaman cezası.
Hamilton’ın 2011 sezonu, pistin dışında olduğu kadar, pist üstünde de dağınık geçti. İngiliz pilot, belki de yarışlara konsantre ve motive olmak da zorlanıyordu ve 2011’de kendi standartlarına kıyasla olaylı bir sezon geçirdi. 
Hamilton, öncelikle sezonun 2. yarışı olan Malezya GP’de savunma yaparken yarış çizgisini sıkça değiştirdiğinden ve Alonso’nun ön kanadını kırdığından 20 saniyelik bir ceza aldı. 
Hamilton, Monako Grand Prix’sinde, Massa ve Pastor Maldonado ile yaşıyor ve iki kez pitten geçme cezası alıyor. 
İngiliz pilot, Silverstone yarışında yine Massa ile temas yaşıyor. Yağmurun bir yağıp bir durduğu Macaristan GP’de ise spin attıktan sonra yarış çizgisine gerçekten tehlikeli şekilde dönüyor ve tepki topluyor. 
Belçika’da Maldonado ile temas yaşıyor. Singapur’da yine Massa ile bir araya geliyor ve pitten geçme cezası alıyor. Yarışın ardından ise Massa ile Hamilton arasında ufak bir gerginlik yaşanıyor. Son olarak Japonya GP’de yine Massa’yla çarpışıyor. 

İngiliz pilotun 2011’de elbette güçlü performansları da var. Özellikle Avusturalya, İspanya, Almanya, Kore ve Abu Dabi’de gerçekten güçlü performanslar sergiliyor Hamilton. 
Ancak yıl genelinde -kendi standartlarına kıyasla- istikrarsız olduğundan 2011’i takım arkadaşı Jenson Button’ın arkasında tamamlıyor. 
Hamilton, 2011’de fiziksel açıdan da formundan çok uzak olduğunu söylüyor. 7 kez dünya şampiyonu pilot, 2015’te Ted Kravtiz ile yaptığı bir röportajda çok zayıf olduğunu ve dolayısıyla sürekli hastalandığını dile getiriyor. 

2011, belki de günümüzdeki Hamilton’ın temellerinin atıldığı bir yıldı. İngiliz pilot, 2011’deki hatalarından dersler çıkarmasının ardından 2012’de harika bir şekilde geri döndü ve belki de 2012 McLaren aracı biraz daha dayanıklı olsaydı şampiyonluğun en büyük adayı olabilirdi. 
F1 tarihinin istatistiksel olarak en başarılı ismi, 2011’de dibi görüp ardından hızla yükselişe geçti. 2011’in ardından oluşturduğu ve seçtiği etrafındaki doğru insanlarla ve mükemmel yeteneği ile bir daha da geri bakmadı Lewis Hamilton.
Ayrıca okuyun:

Ferrari, 2026 motor kuralları konusunda veto hakkını kullanabilir!
Hamilton: “Red Bull cephesinde yaşananlar bir Kardashian şovu gibi”
Wolff, dominasyon sonrası gerileme döngüsünden kaçabileceklerine inanıyor

 

 
tr.motorsport 

En güncel Motorsporları haberleri için sosyal medyada TRmotosports’u takip edin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir