2023’te güç düzeni nasıl olabilir?

Bahreyn Grand Prix’sinden sonra griddeki düzenin nasıl olduğuna dair daha net bir tablo ortaya çıkacak ama bunun öncesinde de bazı tahminler mevcut.
Bazı şeyler hakkında yorum yapmak neredeyse imkansız ama örneğin, Red Bull’un en hızlı takım olduğu konusunda hemen hemen herkes hemfikir. Asıl soru, diğerlerinin çok geride olup olmadığı, ilk üçte kimin olduğu ve orta grubun nasıl şekilleneceği gibi görünüyor.
Her zaman olduğu gibi bu sezon da, testte toplanan veriler doğru bir düzen oluşturmayı zorlaştırıyor çünkü üç günün her birinde pistin durumu değişti, takımlar farklı lastikler, farklı ayarlar ve yakıt yükü ile çalıştı. Ancak en azından kimin hangi lastiği ne zaman kullandığını ve tur sayısını tam olarak biliyoruz.
The Race, takımların hangi anlarda yarış simülasyonu gerçekleştirdikleri gibi pek çok veriyi birleştirdikten sonra, belirli sonuçlara vardı. Elbette bu düzenin, yarış tempoları baz alınarak hazırlandığını söylemek lazım çünkü tek tur temposu hakkında tahmin yapmak neredeyse imkansız.
Sonuç olarak The Race, Red Bull Racing’in en hızlı takım olmasını bekliyor. İkinci ve 3. sıralar Ferrari ve Aston Martin tarafından paylaşılıyor. Aralarındaki farkın yaklaşık 0,2 saniye olduğu tahmin ediliyor.

Dördüncü ve 5. sıralar Mercedes ve Alpine’e gidiyor. Bu iki takım lider grubun yaklaşık 0,6 saniye gerisinde.
Üç takım – Haas, Alfa Romeo ve McLaren – bir saniyeden biraz daha fazla – tam olarak 1.050 – kaybederek 6. sırayı alıyorlar.
Onları Williams (+1,25 saniye) ve AlphaTauri (+1,45 saniye) takip ediyor.
Takımlar farklı günlerde ve farklı sıcaklıklarda simülasyon yaptıkları için bütün bunların dikkatle ele alınması gerekiyor. Cumartesi günü asfalt yüzeyin durumu Cuma gününe göre daha iyiydi. Red Bull testin son gününde yarış temposu üzerinde çalışmak yerine diğer sorunları çözdü, bu nedenle tablo tamamlanmış olmaktan uzak.
Belki de en önemli sonuçlardan biri Ferrari, Aston Martin ve Mercedes’in benzer tempoda olması görünüyor. Bu da en az beş sürücünün katılacağı ilginç bir mücadele vadediyor.
Şu noktada 2. Aston Martin aracında kim olursa olsun, Fernando Alonso’nun seviyesinde olmasını beklememek gerekiyor. Eğer Lance Stroll yarışırsa, fiziksel açıdan pek de hazır olmayacak. Ayrıca AMR23’ü neredeyse hiç sürmedi. Dolayısıyla büyük dezavantaja sahip. Drugovich de henüz bir çaylak olduğu için, Stroll’ün yerine yarışsa bile en iyi performansını göstermesi mümkün olmayacak. Dolayısıyla bu mücadelede tek bir Aston Martin’in olması daha gerçekçi olacaktır.
The Race, mevcut verilerin Alpine’in performansını doğru şekilde belirlemek için yeterli olmadığını, bu nedenle Enstone merkezli ekibin sürpriz yapabileceğini belirtiyor.