Alpine’de büyük değişim başlıyor: Komando antrenmanları, takım içi gruplaşmayla mücadele ve daha fazlası…

2016’da F1’e fabrika takımı olarak geri dönen Renault/Alpine, büyük meblağlar harcamasına rağmen 2016’dan bu yana Formula 1’de sadece hayal kırıklığı yaşadı ve hiçbir zaman istediği noktaya gelemedi. Yani zirvede Ferrari, Mercedes ve Red Bull ile mücadele edemedi.
Fransız takım bazı yarışlarda podyuma çıksa da hiçbir zaman istikrarlı bir şekilde yarış zaferleri ya da podyumlar için savaşamadı. 
Renault/Alpine, zirveye geri dönüş hedeflerini için her zaman yeni regülasyonların başlayacağı 2022 sezonunu gösterdi ve 2022 öncesinde takım içerisinde büyük değişimler yaşandı. 
2022 öncesinde Alpine’de iç yapılanmada büyük bir değişim vardı zira o dönemde takımda net bir takım patronu yoktu ve önemli isimlerle yollar ayrılmıştı. 
Hatırlayacağınız üzere, 2021’in başında eski takım patronu Cyril Abiteboul kovuldu. Abiteboul’un boşluğu -artık eski- CEO Rossi tarafından dolduruldu. 
Takımın teknik departmanını Marcin Budkowski yönetmekteydi; Davide Brivio ise takımın “yarış direktörü” rolünde yer alıyordu.  İkisi de tam olarak takım patronluğu rolünde bulunmuyordu ve Rossi’ye rapor veriyorlardı. Yani ekipte direkt olarak bir takım patronu yoktu.
2022’ye girerken hem Brivio hem de Budkowski ile yollar ayrıldı ve Otmar Szafnauer takım patronu olarak geldi. 
Szafnauer’in gelmesiyle takımın daha istikrarlı bir döneme gireceği düşünülmüştü ve CEO Rossi, takımın 100 yarışlık planından bahsetti. 
Bu meşhur plana göre, Enstone merkezli takım 100 yarış içerisinde zirveye oynayacaktı. Ancak bu 100 yarışlık planın 34. yarışı geride kalırken Alpine tamamen dağıldı ve bu “100 yarış planına” bağlı olan herkes kovuldu ya da ayrıldı. 

2022’den sonra ne araç performans bekleneni verdi ne de kontrat döneminde Alonso-Piastri ile yaşanan fiyasko Alpine’e yardımcı oldu. 
Pist üstünde ve dışında yaşanan hayal kırıklarının ardından ilk olarak birkaç ay önce CEO Rossi takımdan ayrıldı. Sonrasında ise teknik ekipteki yüksek profilli bütün isimler kovuldu: Szafnauer, Alan Permane ve Pat Fry’ın görevine son verildi. 
Böylelikle son 2 sezon içerisinde Alpine’den Abiteboul, Alain Prost, Brivio, Budkowski, Rossi, Fernando Alonso, Oscar Piastri, Szafnauer, Permane ve Fry ayrılmış oldu. 
Renault’nun CEO’su Luca De Meo, artık Formula 1 takımındaki bu durumdan bıkmış durumda ve radikal bazı değişimlere gidecek. 
Fransız L’Équipe’e göre bu değişimler şöyle: 

Artık “100 yarışta zirveye” planı yok, yeni mühendisler yolda 

Bahsettiğimiz gibi, 2022’de yeni çağ başlamadan önce yapılanmaya giden Alpine’de CEO Rossi 100 yarışlık bir plandan bahsetmişti ve Alpine’in 100 yarış içerisinde zirveye döneceğini söylemişti. 
De Meo, bu plandan nefret ediyordu ve kamuoyu ile paylaşılan bu planın fazla kibirli olduğunu düşünmekteydi. 
Renault Grup CEO’su sadece neler olacağını görmek için bu planın başlamasına izin verdi fakat hiçbir şey değişmediğini görünce bu 100 yarışlık planın 34. yarışında bu planın içerisindeki herkesi kovdu. 
Takıma birkaç düzine yeni mühendis alındı ve bu mühendisler yakında çalışmaya başlayacaklar. Zaten Szafnauer de takımdan ayrılmadan önce birçok mühendisle anlaşmıştı. 
Dolayısıyla Alpine’deki teknik ekip büyük bir değişimden geçecek. 

Takım içerisindeki Fransız-İngiliz personel gruplaşmasına “dur” deniyor

Alpine içerisinde yıllardır bilinen en büyük sorunlardan biri iki fabrika arasındaki uyumu sağlamak. Buna personellerin ilişkileri de dahil. 
Renault, Fransız devletinin bir markası ve oldukça da milliyetçi. Dolayısıyla takımda birçok Fransız personel var fakat İngilizler tarafından domine edilen Formula 1 dünyasında elbette takımda birçok İngiliz personel de olmak zorunda. Bundan nedeniyle da takım içerisinde İngiliz ve Fransızlardan oluşan iki grup var. Zaten takımın bir fabrikası Fransa, diğer İngiltere’de. 
Takım içerisinde Fransızlar ve İngilizler arasında gruplaşma olduğu bilinen bir gerçek, yarış hafta sonlarında pist üstü çalışan ekipte Fransızlar ayrı, İngilizler ayrı otelde kalıyorlar. Ya da aynı odalarda kalmıyorlar. 
Pist üstünde iş bittiğinde ve dışarı çıkıldığında Fransızlar ve İngilizler farklı restoranlara gidiyorlar, farklı aktiviteler yapıyorlar. Kısacası pek takım havası oluşmuyor, fabrikalar arasında da durum böyle. Hatta bazı kaynaklar takım içerisindeki İngiliz ve Fransız grupların birbirlerinden nefret ettiğini dair öne sürüyordu. 
De Meo, takım içerisindeki bu gruplaşmaları tamamen sonlandırmak istiyor ve bununla mücadele edilecek. 
Bu gruplaşmayı engellemek için yeni kurallar getirilecek. Mesela artık Fransız ve İngiliz çalışanlar aynı otel odalarında kalacaklar ya da pist dışında daha çok beraber vakit geçirecekler. 
Bunun takım kimyasını artırması hedefleniyor. 

GIGN ile özel komando eğitimleri alınacak 

De Meo’nun iddia edilen kararlarından en değişiği muhtemelen bu. Takımdan 100’e yakın personelin GIGN (Fransız Ulusal Jandarması’nın terörle mücadele ve özel operasyon birimi) ile komando antrenmanı yapacağı öne sürülüyor. 
Böylelikle bu personelin takım çalışması, verimlilik, kordinasyon ve uyum gibi konularda gelişmesi hedefleniyor. 

Bruno Famin yılın sonuna kadar takımın başında kalacak 

Bruno Famin, Otmar Szafnauer’in görevinden alındığı Belçika GP’den bu yana geçici olarak takım patronluğu görevini üstleniyor.
Famin görevinde kalıcı değil ve bundan ötürü takım yeni bir isim arayışında ve söylentiler Mattia Binotto’nun takıma katılacağı yönünde.
Yine de şimdi nihai bir karara varılmış değil ve Famin, bu yılın sonuna kadar takım patronluğu görevine devam edecek. 

De Meo, artık kararlarda daha çok söz sahibi olacak 

Ve son olarak, De Meo artık olaya daha çok dahil olacak. Başkalarının sözüne güvenmekten bıkan De Meo işleri biraz da kendi yürütecek ve her süreci hızlandıracak.