Analiz: Aston Martin’e son haftalarda neler oldu?

Geçen sezonu 7. pozisyonda tamamlayan takım, gerek Dan Fallows’un takıma katılması, gerek gelişimi bir süredir devam eden konseptin başarısı nedeniyle 2023 sezonuna sürpriz bir başlangıç yaptı.
İlk sekiz yarışta altı kez podyuma çıkan Aston Martin’in galibiyet mücadelesine dahil olması da bekleniyordu, ancak işler tam tersi şekilde ilerledi.
Gelişim yarışında geri düşen takım, Avusturya’dan bırak podyum mücadelesini, ilk beşe girmekte dahi zorlanıyor.
Son olarak Macaristan GP’sinde gelen dokuzunculuk ve onunculuk, Aston Martin’in en iyi 5. araç konumuna gerilemesi anlamına geliyor. Üstelik, takımlar şampiyonasında da Mercedes farkı iyice açmış vaziyette.
Yine de takıma geçen yıl arka arkaya 11 yarışta puan alınacağı söylense ne tepki verecekleri düşünüldüğünde, bu düşüş dahi geçen sezona kıyasla büyük bir başarı olarak kabul edilebilir.
Pilotların ise durumdan memnun olmaması gayet normal, özellikle de her zaman daha iyisini isteyen Fernando Alonso’nun.
Son yarışın ardından söz alan Alonso, “Yıl başına kıyasla aracın nasıl hareket ettiğini, rakiplerimize kıyasla ne kadar geliştiğimizi biraz daha iyi anlamak ve ardından yeni lastikleri en iyi şekilde kullanabilmek bizim için zor.”
“Ancak lastikler herkes için yeni, dolayısıyla tek yapmamız gereken daha iyi bir iş çıkarmak.” dedi.

Alonso’nun iddialarına rağmen yönetim kademesinde pek bir panik yok, hatta performans direktörü Tom McCullough’a göre lastikler herhangi bir negatif etkiye sahip değil.
Yönetim kademesindeki genel görüş, Aston Martin’in gelişiminin devam ettiği, hatta Red Bull ile farkın azaldığı, ancak diğer takımların da işin içine girmesi nedeniyle geri düştükleri yönünde.
Takım patronu Mike Krack şöyle açıklıyor: “Ön sırayla aramızdaki fark artmadı, aslında öncesine göre çok daha düşük.”
“Ancak bu fark bizi birkaç yarış önce üçüncülüğe taşırken, şu an sekizincilikte bırakıyor. Bu da herkesin ne kadar yoğun çaba sarf ettiğini gösteriyor.” 
“Rekabet bu kadar yoğunken, herhangi bir hata dahi birkaç sıra kaybetmenize sebep oluyor. Her an maksimum performans sergilemelisiniz.” 
Krack’in yorumları, Macaristan’daki sıralama performansıyla örtüşüyor. Alonso o gün 8. olmuştu, ancak en hızlı üç sektörü bir araya getirildiğinde beşinciliğe yerleştiğini görüyoruz. 
Hızlı bir kıyas yaptığımızda, Bahreyn’de Verstappen’in ideal turunun 0.014 saniye gerisinde kalarak pole pozisyonuna ulaştığını, Alonso’nun ise ideal turunun 0.064 saniye gerisinde kalarak beşinciliği elde ettiğini görüyoruz. İkili arasındaki teorik fark 0.578 saniye.
Macaristan’a baktığımızda ise Verstappen’in son turunda hata yaparak 0.003 saniye farkla pole pozisyonunu kaçırdığını görüyoruz, eğer turunu tamamlamış olsaydı 0.236 saniye farkla önde olacaktı. Alonso ise ideal turuyla 0.560 saniye geride yer alacaktı.
Dolayısıyla, bütün sıkıntılara rağmen Aston Martin’in Red Bull’a kıyasla hiç gerilemediğini görüyoruz.

Hungaroring’in geçişe elverişsiz yapısı, gridin tamamının yarış boyunca sert lastikleri tercih etmesi ve ilk virajdan sonraki DRS bölgesi, Aston Martin’in Pazar günü toparlanmasına ve daha yukarılara tırmanmak için çabalamasına engel oldu. 
Yine de takım vazgeçmiş değil, nitekim güncellemeler yıl sonuna kadar sürecek.
McCullough, “Yarışların çoğuna güncellemelerle geleceğin, eminim ki diğerleri de aynı şekilde çalışacak.”
“Red Bull ile farkı azaltabileceğimizi düşünüyoruz, pilotlarımız da iyi bir hafta sonu geçirirlerse daha fazla podyum gelebilir.” dedi.
Son olarak Krack, “Gelişim yarışı düz bir hatta ilerlerken bizim de buna ayak uydurmamız şart.
“Bazı takımlar şu an daha iyi bir iş çıkarıyor, örnek olarak McLaren’in güncellemeleri son derece başarılı. Bizim de onları tekrardan yakalamamız gerek.”
“Bu Formula 1 için tipik bir durum, dolayısıyla alçakgönüllü davranmalı ve gerçekçi olmalıyız. Hayal kırıklığına uğramamalı, aşırı heyecanlanmamalıyız.” dedi.