Analiz: Kanada GP, Ferrari için bir dönüm noktası mı oldu?

Analiz: Kanada GP, Ferrari için bir dönüm noktası mı oldu?

 

 

. . .

2023 sezonu bittiğinde, Ferrari’nin sezonu muhtemelen iki temel bölüme ayrılacak: Kanada Yarış öncesi ve Kanada Yarış sonrası. En azından Maranello’daki hava bu yönde.
Takım, son 6 aydaki en önemli gelişim işaretini bu yarışta gösterdi. Yarışa 10 ve 11. sıralardan başlayan Ferrari, yıl boyunca en çok zorlandığı konularda belki de sezonun en iyi yarışını geçirdi: Lastik aşınması, araç dengesinin istikrarı ve strateji. Ferrari’nin başını en çok ağrıtan bu 3 konudaki yüksek performans sayesinde takım, damalı bayrağı 4 ve 5. sıralarda gördü. 
Eğer sıralama turlarındaki hatalar olmasaydı ve yarışa daha önden başlanabilseydi, podyum bile gelebilirdi. Carlos Sainz da yarış sonrasında verdiği demeçlerde Aston Martin ve Mercedes’le mücadele edebilecek tempoya sahip olduklarını söylemişti. 
Yarışın sonunda Ferrari cephesinde yüzlerin güldüğünü görebiliyordunuz. Elbette herkes biraz temkinliydi çünkü bu performansın sadece 1 pist özelinde kalmayacağının hâlâ görülmesi gerekiyor. 
Önümüzdeki Avusturya ve Silverstone yarışlarına daha büyük bir özgüven ile girileceği kesin fakat farklı karakteristiklere sahip bu pistlerde de güçlü performans gösterilerek, geçtiğimiz hafta sonu gördüğümüz şeyin tek seferlik bir durum olmadığının kanıtlanması gerek. 
Yine de İtalyan takımdaki hava, sezonun üçte biri geride kalırken sonunda doğru yola girdikleri yönünde. 
Peki Ferrari, Kanada’da neyi farklı yaptı? Gelin beraber bakalım. 

Lastikleri ve güncellemeleri anlamak

Kanada Grand Prix’sine kadar Ferrari’deki görüntü hep aynıydı: Güçlü bir sıralama performansı, zayıf bir yarış performansı. 
Hem Sainz hem de Leclerc, şu ana kadar yarışta hep önden ziyade arkaya odaklanmak zorunda kaldılar çünkü SF-23, sıralama turlarındaki performansını yarışa hiçbir zaman taşıyamadı. 
Bunu görmek için çok uzağa gitmemize de gerek yok, iki hafta önceki İspanya GP’ye bakalım. Yarışa 2. sıradan başlayan Carlos Sainz, damalı bayrağı 45 saniye geride görmüştü. Charles Leclerc ise puan barajına dahi girememişti. 
İspanya’daki yarıştan 2 hafta sonra ise bu görüntü tamamen değişti. Cuma günü gerçekleştirilen 2. antrenman seansında Ferrari’nin yarış temposu oldukça rekabetçiydi. 
Özellikle de istikrar konusunda büyük gelişim vardı. Ferrari sonunda lastikleri daha iyi anlayabilmiş ve çalıştırabilmiş gibi duruyordu. Red Bull kampında dahi Ferrari’nin yarış temposu konusunda endişe duyuluyordu. 
Peki Ferrari, Kanada’ya güncelleme getirmeden nasıl bu kadar hızlanabildi? Bunun cevabı araç ayarları ve lastiklerde yatıyor. 
Ferrari’ye yakın kaynaklar, Barselona’da gerçekleştirilen Pirelli lastik testinin bu konuda takıma çok yardımcı olduğunu söylüyorlar. 
İspanya GP’nin ardından Pirelli için yapılan lastik testi, sadece lastikler konusunda değil, aero konusunda da bazı soru işaretlerinin kalkmasına yardımcı olmuş gibi duruyor. 
İspanya’daki lastik testinde bolca veri toplayan aerodinamistler, İspanya’da getirilen güncellemelerin potansiyeline yakınlaşmasını sağladılar. Özellikle de Barselona’ya getirilen yeni tabanı daha iyi anlayabildiler. Sonuçta her güncelleme paketinin daha iyi anlaşılabilmesi ve potansiyelinin kullanılabilmesi için bolca kilometre ve veri gerekiyor. Barselona’daki testler bu anlamda mühendislere çok yardımcı oldu. 
Lastiklerin ve güncellemelerin anlaşılmasına ek olarak, araç ayarı ve doğru çalışma aralığını bulma konusunda da İspanya testinde büyük adımlar atıldığı düşünülüyor. 
Kısacası Pazar günü gösterilen güçlü performans, Pirelli lastik testinde hem lastiklerin hem de güncellemeleri daha iyi anlamak sayesinde geldi. 
Ferrari’nin lastikleri daha iyi anladığını sert lastik kullanımında da görebiliyorduk. İspanya’da takımın neredeyse hiç doğru aralığa getiremediği ve kullanamadığı sert lastikler, Kanada’da ise son stintte gayet başarılı bir şekilde kullanıldı. 
Yarışın son stintinde Ferrari pilotları, Alonso ve Hamilton’nın temposuyla aynı dereceleri yapabiliyorlardı.  
SF-23’ün düşük sürüklenmeye sahip olmasının da faydaları görüldü, ayrıca rakiplere kıyasla daha düşük kanat açılarıyla yarışıldı. Ferrari düzlüklerde DRS olmadan 315 km/saate ulaşabiliyordu. Bu, hem Mercedes hem de Aston’dan yaklaşık 10km/s kadar daha hızlı. 
Buradaki kilit nokta, düşük kanat açılarıyla yarışılmasına rağmen lastiklerin de korunabilmesiydi. Normalde düşük kanat açılarıyla yarışmak, daha çok kayma ve daha çok lastik aşınması demektir. Özellikle de SF-23 gibi lastikleri yiyen bir araçta. 
Ancak bu hafta sonu düşük kanat açılarına rağmen lastikler korunabildi, bu da bu alanda atılan doğru adımları gösteriyor. 

Pist yapısı

Circuit Gilles Villeneuve, Formula 1 padoğundaki tabir ile “özel” bir pist ve bu pistin yapısının SF-23’e uyması zaten bekleniyordu. Yani pist yapısının da Ferrari’ye yardımcı olduğunu söyleyebiliriz.
Montreal’da Ferrari’yi zorlayan viraj tiplerinden yoktu. SF-23 viraj girişlerinde ve çıkışlarında gayet iyi bir araç. Yani frenleme ve hızlanma konusunda iyi, ayrıca sürüklenmesi de az. Ancak viraj ortalarındaki istikrarsızlık pilotları zorluyor. 
Yarış sonrasında açıklamalarda bulunan Vasseur de bu konuya değindi: “Pazar günü olumluydu fakat bundan çok bir şey çıkarmamalıyız. Montreal özel bir pist. Yine de en azından doğru yönde ilerliyoruz.”

Alternatif stratejiyi doğru kullanmak

Ferrari sadece pist üstünde değil, pist dışında da en iyi yarışlarından birini çıkardı. İtalyan takım alternatif stratejiyi gerçekten inanılmaz bir şekilde kullandı diyebiliriz. 
12. turda Mercedes pilotu George Russell’ın kaza yapmasıyla çıkan güvenlik aracında ilk 3’teki pilotlar pite geldiler. Ferrari pilotları ise dışarı kaldı. 
Vasseur, bu kararı şöyle açıkladı: “Pilotlarımız bize trafikte kaldıklarını ve aslında tempolarının çok daha iyi olduğunu söylediler. Bir an önce trafikten çıkmak istiyorlardı. Bunu yapmamız için tek seçeneğimiz de onları pistte bırakmaktı. Biz de bunu tercih ettik.”
“Eğer güvenlik aracı 15 tur sonra çıksaydı, onları pistte tutmak çok daha zor olurdu.” 
Eminiz ki birçok Tifosi, Ferrari pilotları güvenlik aracı arkasında pite girmeyince endişelenmiştir. Ancak Ferrari’nin dışarıda kalarak temiz havada turlama taktiği işe yaradı. 
Takım, güvenlik aracı içeri girdikten sonra Sainz ve Leclerc’e savaşmama emri verdi çünkü önleri açıldıktan sonra en önemli konu tempoyu gösterebilmekti. İç savaşlarla vakit kaybetmek kendi ayağına sıkmak olurdu. 
Vasseur, bunun hakkında ise şunları söylüyor: “Güvenlik aracı içeri girdikten sonra her şey hızlı giderek arkadakilerle arayı açmakla alakalıydı. İç savaşlarımızla zaman kaybedemezdik. Pit stop’umuzu yapmadan önce Ocon ve Norris’le aramızı açmamız gerekiyordu, birbirimizle savaşmak aptalca olurdu. İki pilotumuz da yavaşlardı. 
Ferrari pilotları, yarış 17. turda tekrardan başladığında gaza bastılar ve 39 ile 40. turlarda pite gelene kadar arayı açmayı başardılar. Pit-stop’larını yaptıktan sonra da 4 ve 5. sıralarda piste döndüler. 
Tek pit-stop’la yarışı bitiren takım, böylelikle son zamanlardaki en iyi stratejilerinden birine imza atmış oldu. 

Avusturya’ya güncellemeler geliyor

Ferrari gelişim programını bütün yıla yaymış durumda ve bu program kapsamında Avusturya’da SF-23’te birkaç güncelleme göreceğiz. 
Bahsettiğimiz gibi Avusturya yarışı, Ferrari’nin bu performansının tek seferlik bir durum olmadığını kanıtlaması için çok önemli olacak. 
Ferrari, Spielberg’deki bu önemli yarışa güncellemeler getirecek. Bunun büyük bir güncelleme paketi olması beklenmiyor zira Ferrari takım patronu Vasseur, zorunlu kalmadıkça büyük güncelleme paketleri getirmeyi seven birisi değil. 
Vasseur, güncelleme paketlerini birkaç parçaya ayırarak her parçanın etkisini daha iyi anlamanın daha verimli olduğu görüşünde. 
Bu güncellemelerle daha da ileri gitmeyi hedefleyen Ferrari, sezonun orta noktasına doğru ilerlerlerken sonunda bazı sorunlarını çözmeye başlamış gibi duruyor. Maranello’daki hava da bu yönde. Tabii önümüzdeki iki yarış, Ferrari’nin gerçekten doğru yola girip girmediğini gösterecek. 

 
 
 

 
tr.motorsport 

En güncel Motorsporları haberleri için sosyal medyada TRmotosports’u takip edin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir