Analiz: Mercedes W14’ün aşınması iyi olsa da geride göründü

Analiz: Mercedes W14’ün aşınması iyi olsa da geride göründü

 

 

. . .

2022’de genel olarak sıkıntılı bir yıl geçirmesine rağmen Mercedes, tekrardan zirve mücadelesine dönme yolunda kendi fikirleriyle yola devam etmeyi seçti. Bununla beraber W14’ün lansmanından bu yana takım yöneticileri, sadece bir kışta Red Bull ile aradaki farkı kapatmanın kolay olmayacağının farkında olduklarına dikkat çektiler.
Şubat ortasına doğru Toto Wolff, yeni aracın potansiyeline ve er ya da geç Brackley takımının düzenli bir şekilde kazanmaya geri döneceğine ikna olmuştu. Ancak testlerdeki dereceleri dengelemeden, atılan ilk adımlara bakıldığında W14’ün tam olarak rekabetçi görünmediği görüldü.
Hedefleri küçültme konusunda usta olan Wolff, birkaç kez şimdi kendilerini Ferrari ve Red Bull ile bir savaşta görmediğini, aksine zirveye geri dönmek için hâlâ yapılacak işlerinin olduğunu söyledi: “Red Bull ve Ferrari kadar hızlı olabileceğimizi düşünmüyorum: çok gerçekçi olmalıyız. Kesin olan şu ki, aracımızı hızlı bir şekilde geliştirebilen inanılmaz bir ekibiz. Verileri anlamamız ve analiz etmemiz gerekiyor. Rekabetçi olmak için ihtiyacımız olan her şeye sahibiz.”
Diğer taraftan Wolff, testlerin sonunda Aston Martin’in yarış simülasyonlarındaki lastik kullanımı ve tur dereceleri açısından mükemmel sonuçlar aldığını ve sürpriz yapabileceklerini söyledi.
Brackley merkezli ekip 12 ay önce W13’ü sıfır sidepod versiyonuyla piste çıkararak şaşırtmasından kısa süre sonra bu projenin, zaman ve CFD ayarlaması gerektiren, dalgalanma da dahil olmak üzere birkaç kritik noktası olduğunu fark etti. Anlaşılması ve çözülmesi gereken bazı sorunlar vardı. Bahreyn’deki testlerin ilk belirtileri, W14’te yunuslama/dalgalanmanın sadece eski bir anı olduğunu doğrulamış gibi görünüyor ve bu, gelişim için daha hayati unsurlara odaklanmalarını sağlayacağı için cesaret verici bir yön.
Takımın Teknik Direktörü Mike Elliott, teknik güncellemeler konusunda önümüzdeki aylarda W14 için önemli haberlerin gelmesi gerektiğini söyledi. Bu, 2023’teki tek koltuklu araçta benimsenen felsefeye ihanet etmeden mevcut paketin bir evrimi olacak yeni bir paket olacak gibi. 2023 aracının alt kısmında, zeminin altında birçok çalışma yapıldı ve testlerde genel olarak buralara yoğunlaşıldı.

İlk günden itibaren belirgin bir özellik, düzlüklerde en yakın rakiplerinden açıkça daha düşük olan maksimum hız oranıydı. Bunun sebebi olarak Mercedes, veri toplamada daha gösterge niteliğinde bir referansa sahip olmak için daha fazla yere basma gücü üreten kanatlar kullandığını ancak Grand Prix hafta sonu için genel sürtünmeyi azaltmaya katkıda bulunacak farklı bir spesifikasyonun planlandığını açıkladı.
Alman üretici, 2022’de denge sorunlarını sınırlamak için genellikle yüksek yere basma gücü üreten arka kanatlar kullanmak zorunda kalıyordu. Bu hafife alınmaması gereken bir şey çünkü bu yüzden Mercedes pilotları çoğu zaman rakiplerinden 10km/s daha yavaş kalabiliyordu.
Uzun sürüşe adanmış bir ilk gün
Mercedes lansmanda söylediğine ihanet etmedi: 2022’de olduğu gibi son dakika güncellemeleri yoktu, testlerde büyük paketler yoktu. Bu yıl, aracı ve kritik sorunlarını tam olarak anlamak için testlerden yararlanmak önemliydi. W14’ün çalışabilmek için sağlam bir temele sahip olması istendi. Bu, testlerin ilk gününde tamamlanan programdan da görülebilir. Sabahın erken saatlerinde yoğun bir plan içeren birkaç sekiz turluk stint atıldı.
Andrew Shovlin ilk günün sonunda, “Test başlangıcı sağlamdı. Araç baştan sona kusursuz bir şekilde çalıştı ve bu, ilk gün için iddialı bir programı tamamlamamızı sağladı. Yeni bir aracı anlamak her zaman birkaç gün alır ancak dengeyi nerede geliştirmek istediğimize dair makul bir fikrimiz var. Çalışmak için W13’ten çok daha sakin ve istikrarlı bir platform olduğunu görmek cesaret vericiydi.” dedi.

Bu durum, Hamilton’ın her biri on beş turluk üç uzun sürüşü tamamlayan tek sürücü olduğu öğleden sonra yaşananlara dikkat çekildiğinde daha da belirgin hale geliyor. C1 lastiklerle atılan son stint aslında daha uzundu ancak FIA prosedürlerinin uygulandığı Sanal Güvenlik Aracını testi nedeniyle kısmen tamamlandı. Bununla birlikte, önemli bir yakıt yüküyle beraber C2’deki ve daha sert lastikteki hız, özellikle lastik ömrü açısından ikna edici görünüyordu: şüphesiz akşamın daha ılıman sıcaklıkları, lastikler üzerindeki baskıyı azaltarak yardımcı oldu.
Mercedes’in simülasyonlarda temkinli bir yaklaşımı sürdürmeye karar verdiği açık. Uzun sürüşlerde, olası bir erken pit senaryosu üstünde çalışılmadan stabil turlar atıldı. C2 ve C1 lastiklerle uzun stintler peş peşe, belli bir yakıt yüküyle tamamlandı. En az kırk tur, sınırlı bir bozulma görüldü.

 Hamilton’un C3 lastiklerle 16:44’te başlayan ilk stinti (Perşembe)
Hamilton’un C2 lastiklerle 18:’15’te başlayan 2. stinti (Perşembe)
Hamilton’un C1 lastiklerle 3. stinti (Perşembe)

1:38,651
1:38,906
1:37,129

1:38,781
1:38,405
1:36,154

1:38,497
1:38,706
1:36,078

1:38,762
1:38,376
1:36,572

1:39,033
1:38,403
1:36,488

1:39,288
1:38,252
1:36,425

1:39,217
1:38,799
1:36,645

1:39,919
1:38,347
1:36,537

1:40,197
1:38,67
1:36,73

1:39,72
1:39,07
1:37,24

1:39,624
1:38,56
1:37,069

1:40,079
1:38,674
1:37,34

1:40,657
1:38,864
 

1:40,369
1:39,189
 

 
1:42,877
 

 
1:39,293
 

Cuma günkü sorunlar, takımı krize sokmadı
İkinci gün muhtemelen deşifre edilmesi en karmaşık gündü. O günkü çalışmalar, W14’ün potansiyeli hakkında birkaç şüpheden çok daha fazlasını ortaya çıkardı. Takım, sabah özellikle ayar testlerine odaklandı; ayarlar değiştikçe aracın davranışını gözlemlemek için her biri 4/6 turluk kısa seriler atıldı. Sürüş sırasında sabit bir elementi korumak için her zaman C3 hamurlu lastiklerle sürüşler yapılarak kıyaslamalar yapıldı. 
Öğleden sonraki oturumun ilk bölümünde de flo-viz boya ve aerodinamik sensörlerle çalışmalar devam etti. Sonrasında George Russell ile bir yarış simülasyonu planlanıyordu.

Ancak vites kutusu ve debriyajın kullanımını da etkileyen hidrolik sorunu nedeniyle İngiliz yarışçı pistte durmak zorunda kalmıştı. Bu yüzden akşam saatleri için planlanan çalışma negatif etkilendi.  Teknik sorundan başka, 2. gün takımın mühendislerini şaşırtan şey, aniden gelen yol tutuşu eksikliği ve denge bozukluğuydu. Takım yaşananları anlayabilmek için sorunun temeline inmeye çalıştı.
Shovlin, “Gece boyunca aracın özelliklerini mükemmelleştirmek ve yapıdaki yönümüzü tekrardan belirlemek için çok çalıştık. İlerleme kaydettik gibi görünüyor; her iki sürücü de aracın bugün her koşulda çok daha fazla olması gereken yerde olduğunu ve dengenin hem tek turda hem de uzun sürüşlerde ihtiyaç duydukları seviyeye yakın olduğunu söyledi.” dedi.
Uzun sürüşler, kısıtlı bir bozulma gösterdi
İşin ilginç yanı, Cumartesi sabahı mühendislerin ön süspansiyon üzerinde belirli bir kararlılıkla çalışması ve bir stint ile diğeri arasında birkaç kez müdahale etmesiydi. Bu nedenle, sabahın ilk yarısında takımın pitlere dönmeden ve gerekli değişiklikleri yapmadan önce oldukça kısa stintlere odaklanması şaşırtıcı değildi. Öğleden sonraki stintte Mercedes, farklı bir yarış simülasyonunu tamamlamak için tekrar uzun sürüşlere odaklandı ancak bu stint, Valtteri Bottas’ın Alfa Romeo’sundaki sorunun neden olduğu kırmızı bayrak nedeniyle kesintiye uğradı.

 Russell’ın 11:52’te C3 ile başlayan ilk stinti (Cumartesi)
Russell’ın C2 lastiklerle 2. stinti (Cumartesi)
Russell’ın C1 lastiklerle 3. stinti (Cumartesi)

1:39,106
1:38,646
1:37,531

1:39,402
1:38,611
1:36,529 (Hulkenberg’le trafik)

1:40,568
1:38,811
1:36,878

1:40,026
1:39,285
1:37,724

1:39,913
1:39,068
1:37,871

1:39,879
1:39,111
1:37,542

1:39,677
1:39,134
1:37,239

1:40,065
1:39,377
1:38,055 (Leclerc’le trafik)

1:40,516
1:39,186
1:37,97 (Leclerc’le trafik)

1:40,589
1:39,274
1:39,121 (Leclerc’le trafik)

1:40,759
1:39,386
1:38,302

1:40,692
1:39,683
1:38,375

1:40,623
1:39,335
1:38,091

 
1:39,283
 

 
1:39,291
 

 
1:39,446
 

 
1:39,625
 

Grand Prix hafta sonunda beklenen en yumuşak hamur olan C3 ile simülasyonlar, yüksek sıcaklıklar göz önüne alındığında – bir önceki güne göre yaklaşık 2 °C daha yüksekti – belirli bir bozulma gösterdi. Bununla birlikte, C2 ve C1’de yapılan sürüşlerde, Charles Leclerc ve Nico Hulkenberg’in neden olduğu trafiğe rağmen belirgin bir düşüşün olmaması çok olumlu bir şeydi. 
Son olarak, öğleden sonraki oturumun ikiye bölündüğü görüldü. Erken saatlerde tekrar uzun sürüş yapılırken ardından en yumuşak lastiklerle çalışmaya odaklanıldı. Özellikle geçen seneye göre lastiklerde farklı parametreler olduğu için bunu yapmak önemliydi.

Özellikle Cuma günü öğleden sonra yaşanan problem nedeniyle günün erken kapanmasının ardından bir çıkarımda bulunmak zordu ancak W14, lastik aşınması açısından olumlu izlenim verdi. Ancak daha fazla kanat açısı kullanılmasının buna katkısı olmuş olabilir. Yani W13’ün güçlü yönlerinden birisi olan, ilk turda lastikleri ısıtmakta zorlanıp uzun sürüşlerde lastik ömrü açısından çok nazik olması doğrudan bu araca geçmiş bir özellik olmayabilir.
İlk iki gündeki rüzgar kilit bir rol oynadı çünkü arka tarafın yönetiminde bir miktar istikrarsızlık yarattı. Önümüzdeki birkaç hafta planlanan güncellemeler beklenirken, W14’ün atasının bazı zayıf noktalarını çözüp çözmediğini görmek açısından ilginç olacak. 

 
tr.motorsport 

En güncel Motorsporları haberleri için sosyal medyada TRmotosports’u takip edin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir