Bütçe ve aerodinami sınırlamaları, Formula 1 takımlarının işlemci seçimlerini nasıl etkiledi?

Bütçe ve aerodinami sınırlamaları, Formula 1 takımlarının işlemci seçimlerini nasıl etkiledi?

 

 

. . .

Bir zamanlar en çok paraya sahip olan bu takımlar, araçta daha büyük ve daha iyi güncellemeler yapabilmek için büyük harcamalar yapabiliyorlardı, ancak artık durum böyle değişti. Öncelikle, F1’in bütçe sınırı uygulamasını başlatması takımların harcayabilecekleri miktarı sınırladı. Büyük takımlar, uygulanan 140 milyon dolarlık mevcut bütçe sınırı içinde kalma mücadelesi veriyor. Bir diğer önemli değişiklik de aerodinamik testlerin kısıtlanması oldu. Bütün takımların benzer fırsatlara sahip olmasını sağlamak için rüzgar tünellerini ne kadar çalıştırabilecekleri ve ne kadar CFD çalışması yapabilecekleri konusunda sınırlamalar getirildi. Bu sınırlamalara göre, takımlar şampiyonasında ne kadar aşağı sırada yer alıyorsanız, o kadar çok rüzgar tüneli kullanma hakkına sahip oluyorsunuz. Dolayısıyla artık ana mesele, sorunları çözmek için para saçmak değil; parayı iyi şekilde kullanmak. Bu durum Formula 1 hayranları tarafından da kolayca fark edilebiliyor çünkü takımlar buldukları her güncellemeyi anında kullanmak yerine, güncellemeleri nasıl ve ne zaman getirecekleri konusunda daha stratejik davranıyor. Lewis Hamilton, Mercedes W13 Carl Bingham / Ama daha da etkileyicisi, bütçe sınırı döneminde takımların geliştirme çalışmaları hakkında araştırmalar yaparken, bunun takımların kullandığı bilgisayar çiplerinin performansa etkisi konusunda bir analize de ışık tutması oldu. Bugün yayınlanan bir rapor, 2020’nin başında Mercedes’teki AMD bilgisayar işlemcilerinde yapılan bir değişikliğin, o zamandan bu yana Formula 1 aracındaki aerodinamik akışı modellemek ve test etmek için kullanılan CFD’de %20’lik etkileyici bir performans artışı sağlamasına yardımcı olduğunu gösterdi. AMD’nin önceki üç buçuk sezon boyunca kullandığı sistemlerden daha iyi bir fiyat/performans dengesi sağladığı hissedilen ikinci nesil EPYC işlemcilerine geçişin bir sonucu olarak gelen bu değişim, ekibin CFD iş yükünü yarıya indirebilmesini sağladı. Bu, çip evrimlerinde standart olarak görülen yüzde bir veya iki iyileştirmeden çok daha büyük bir kazançtı. Bu değişiklikler, CFD’nin bütçe sınırına dahil edilmesiyle tetiklendi diyebiliriz. Mercedes’in aero geliştirme yazılımlarından sorumlu şefi Simon Williams, takımların CFD’sinin maliyet sınırına dahil edilmesinin ardından bu yüzden ikinci nesil işlemcilere geçiş yaptıklarını söyledi. Williams, “Yeni düzenlemeler geliyordu ve sistemlerimizi yeniliyorduk. Karar verirken en önemli faktör performans oldu. AMD’ye ve rakiplerine baktık. Bunu doğru yapmamız gerekiyordu çünkü üç sezon boyunca bu donanımı kullanacağız.” “Diğer unsur, donanımın şirket içinde olmasıydı. Eğer bütün veri merkezini kapsıyor olsaydı bu bir seçenek olmayacaktı. EPYC, ihtiyacımız olan performansı ve yerden tasarruf sağlamada öncüydü.” “Bir diğer unsur ise şampiyonadaki konumumuzdan ötürü aerodinamik geliştirme kapasitemizin sınırlanması. Genellikle sekiz haftaya yayılan belirli bir dönemde kaç tane geometri çalıştırabileceğimize dair bir düzenleme de var. Bu dönemde CFD’mizden en iyi şekilde yararlanmaya çalışıyoruz.” dedi. Lewis Hamilton, Mercedes W13 /

 
tr.motorsport 

En güncel Motorsporları haberleri için sosyal medyada TRmotosports’u takip edin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir