Carlin: “Kubica gördüğüm en yetenekli sürücülerden biriydi”

2000’lerin sonunda Formula 1 dendiğinde ilk akla gelen isimlerden biri hiç şüphesiz ki saf hızı ve yerinde agresifliğiyle öne çıkan Robert Kubica.
2006 sezonunun ortasında BMW Sauber ile Formula 1’e giriş yapan ve henüz 3. yarışında podyuma çıkan Kubica, 3.5 senelik Sauber macerasını bir galibiyet, bir pole pozisyonu ve sekiz podyum ile noktaladıktan sonra 2010 sezonunda Renault’ya geçti.
İyi bir yıl geçiren ve üç podyum elde eden Polonyalı pilot, 2011 sezonunun başlamasından sadece birkaç hafta önce katıldığı bir rallide büyük bir kaza geçirdi. Kaza sonucu ellerini yeterince iyi kullanamayan ve eskisi gibi keskin tepki gösteremeyen Kubica’nın Formula 1 kariyeri tabiri caizse mahvoldu.
Seneler sonra 2019 sezonunda Williams ile dönen Kubica, başarısız geçen bir senenin ardından takımdan ayrıldı ve test pilotu olarak Alfa Romeo ile anlaştı. 
2005 Macau Grand Prix’sinde Kubica ile çalışma fırsatı bulan Trevor Carlin, adının Ferrari ile anıldığı bir dönemde Formula 1’e veda etmek zorunda kalan Kubica’nın hikayesinin daha farklı olabileceğini söylüyor.
Carlin, “Ne büyük bir trajedi. En iyi dönemindeydi ve daha da ileri gidebilirdi, büyük takımlar kendisine ilgi gösteriyordu. Tam bu pozisyonda o aptal kazayı geçirdi.
“Ancak yaşananlar Robert’ı çok iyi özetliyor: elinde olmasa bile direksiyon başına geçiyor, yarışmak istiyor. Vakti olduğunda da ralli arabasına biniyor. Başına gelenler gerçekten üzücü.”
“Robert’ın gördüğümüz en büyük yeteneklerden biri olduğunu biliyorduk. Alt serilerde bizim için yarışmıyordu, biz ona karşı savaşıyorduk. Sanırım World Series’de ondan daha iyi bir aracımız vardı fakat yine de şampiyonluk mücadelesinde bizi yendi. Çok etkilendik.”

Kubica’nın Formula Renault 3.5’te Carlin üzerinde bıraktığı izlenim, Trevor’ı Polonyalı sürücüyü Formula 3’te Macau Grand Prix’sine katılması için ikna etti.
Carlin, “O sezon (2005) Mercedes Formula 3’e girmişti. Yeni bir motor ve yeni bir paket için milyonlarca avro harcamışlardı. Honda onlara ayak uyduramadı. Oldukça sinir bozucuydu.”
“Yine de Macau’da yılın en iyi yarışını geçirdik. Carlin ve Honda’nın kazanacak kadar güçlü olduğunu kanıtlamak istiyordum ve bunun için en iyi sürücüyü bulmamız gerekiyordu -o da Kubica’ydı.
“İkinci sıradaydık ve üç tur kala liderliğe yükselmiştik, ancak güvenlik aracı çıktı ve yarış tekrardan başlarken hava koridorunun kurbanı olarak geçildik.”
“Böylece Robert 2. oldu. Kazanabilirdi fakat güvenlik aracı nedeniyle felaketi yaşadık.” dedi.
Kubica o yarışın ardından bir daha Carlin koltuğuna geçemeyecekti, nitekim kendisi Formula 1 seviyesinde olduğunu kanıtlamaya başlamıştı ve daha büyük hedeflerin peşindeydi.
Carlin, “Mario Theissen’in [eski BMW takım patronu] pit duvarında yanımızda nasıl durduğunu hâlâ hatırlıyorum.”
“Yarışı izledi ve sadece bir ay içinde Robert’ın takıma katıldığını açıkladı. Aslında bu herkes için daha iyi oldu.” dedi.