Corrina Schumacher, Michael’ın Ferrari’ye geçişinde bizzat rol oynamış

Benetton’da tam dört yıl geçiren ve iki kez şampiyonluğa ulaşan Schumacher, sözleşme bitiminde sporun en büyük takımlarından Ferrari’nin yolunu tuttu.
Şampiyonluklara rağmen Schumacher’in Benetton döneminin aşırı mutlu geçtiği söylenemez. 1994’te kariyerinin ilk şampiyonluğuna ulaşan Schumacher, o sezon aynı zamanda takımın mercek altında kalması ve aracında yasadışı bir yakıt valfi bulunduğunun tespit edilmesi gibi durumlarla da karşılaşmıştı. 
Sonraki sene de benzer endişeleri devam eden Schumacher’in kafası karışıktı, nitekim şampiyonluğa ulaştığı bir takımdan ayrılmak hiç kolay değildi -özellikle de Ferrari’nin uzun süredir başarısız olduğu da hesaba katılırsa.
O dönem hakkında Fransız televizyon kanalı Canal+’ın belgeseline konuşan Corrina Schumacher, takımdan ayrılmak konusunda eşini desteklediğini söylüyor.
Corrina, “Nasıl bir şey olduğunu hala hatırlayabiliyorum. Michael ile bahçede oturuyorduk, bana bir anda ‘Ferrari ile anlaşsak ne düşünürsün?’ diye sordu.”
“Cevabım basitçe ‘evet’ oldu, ‘eğer bunu yapabiliyorsan, harika!’ dedim.” dedi.

Eşinin tavsiyesini dinleyen ve takımdan ayrılırken Ross Brawn’ı da yanında gelmeye ikna eden Schumacher, Ferrari’ye katıldıktan dört yıl sonra takımı eski ihtişamına kavuşturdu. Alman pilot, takımın beş pilotlar, altı takımlar şampiyonluğu kazanmasını sağladı.
Brawn’la olan bağının yanı sıra Schumacher, dönemin Ferrari takım patronu Jean Todt ile de inanılmaz bir ilişki kurdu. Todt, 2013’teki kayak kazasından bu yana Schumacher’i ziyaret etmesine izin verilen az sayıdaki kişiden biri.
Todt hakkında konuşan Corrina, “Michael aslında kime güvenebileceği konusunda inanılmaz bir hisse sahip. Sanırım Jean ile beraber bir şeyler yapmak istediğini söylediği zaman da bunu hissetmişti.”
“Michael o zamanın bütün hikayesini anlatabilseydi çok güzel olurdu, çünkü ben her zaman orada değildim.” dedi.
Ailenin tam mahremiyet istemesi nedeniyle Schumacher’in son durumunu aktaramayan Todt ise, “Michael hâlâ hayatımda ve durum ne olursa olsun hep öyle kalacak. Artık soru, kendisiyle nasıl yaşanacağı ve ailesine nasıl anlayış gösterileceğidir.” dedi.