“Dünya Ticaret Sisteminin Akışını Daha Alternatifli Hale Getirmek İçin Yapılacak Planlar İçerisinde Türkiye Mutlaka Olacak”

“Dünya Ticaret Sisteminin Akışını Daha Alternatifli Hale Getirmek İçin Yapılacak Planlar İçerisinde Türkiye Mutlaka Olacak”

 

“ESNEK, ANİ DURUMLARA KARŞI MODELLENEBİLİR VE HEMEN KIRILMAYAN BİR TEDARİK ZİNCİRİ SİSTEMİNİ NASIL OLUŞTURACAĞIMIZI ŞİMDİDEN PLANLAMALIYIZ”

Söyleşimizden satır başları;

“Pandemi öncelikle komşularımız İran ve Irak’ta belirgin hale geldi. 23 Şubat’ta İran ile sınır kapılarımız kapatılırken, çok sayıda firmanın aracı İran tarafında kaldı. Ayrıca İran’ın Türkmenistan ile sınırını kapatması nedeniyle yüzlerce sürücümüz de Türkmenistan’da kaldı. Sürücülerimiz çok zor şartlarda günlerce Türkiye’ye dönmek için bekledi. İran ile sınır kapılarımızda sahra hastaneleri kurulduktan sonra Derneğimizin destekleriyle ülkemize giriş yapabildiler. Yaklaşık 1300 sürücünün ülkeye dönüşü sağlandı. Ancak İran güzergahının kapanması sonucu Orta Asya’ya yönelik ihracatımızın yöneldiği Hazar güzergahında yoğunluk oluştu. Geçiş belgeleri yetersiz kaldı, resmi makamların girişimleriyle ilave belgelerin temin edilmesi, vizeleri biten sürücülerimize kolaylıklar sağlanması gibi girişimlerle ihracatımızın devamlılığı sağlanmaya çalışıldı. Bu arada, Irak ile sınır kapımız 29 Şubat’ta kapandı. Derneğimizin Ticaret Bakanlığı ile işbirliği sonucunda Temassız Ticaret modeliyle taşımaların durması engellenmiş oldu. Taşıma rakamları kısa sürede pandemi öncesindeki seviyeye ulaşabildi. Mart ayında ise Avrupa’nın pandemi merkezi ilan edilmesi sonrasında batı sınır kapılarımızda alınan sağlık tedbirleri ve zorunlu karantina uygulaması Avrupa’ya yönelik taşımalarımızı önemli ölçüde sekteye uğrattı. Burada da Ticaret Bakanlığımızın desteğiyle hayata geçirdiğimiz Temassız Ticaret, sürücü ve treyler değişimi süreciyle ticaretimizin devamlılığı sağlanabildi.”

 

“Mart Ayı ile Birlikte Virüsün Tüm Sektörlere Etkisi Hissedilmeye Başladı ve Sektörlerde Ortalama Yüzde 15’lik İş Kayıpları Oluştu”

“Mart ayı ile birlikte virüsün tüm sektörlere etkisi hissedilmeye başladı ve sektörlerde ortalama yüzde 15’lik iş kayıpları oluştu. Sektörümüz de doğal olarak etkilendi ve yıla iyi başlayan uluslararası taşımalarda gerileme başladı. 17 Şubat-15 Mart tarihleri ve 16 Mart-12 Nisan tarihleri arasındaki geçiş adetlerine bakıldığında taşıma adetlerinde ortalama yüzde 40’lık düşüş görüldü. Sınırlardaki beklemeler ve ek kontroller nedeniyle uzayan taşıma süreleri performansı düşürürken yurt dışında vizeleri biten sürücülerimiz için ülkeye dönüş ve mesleğini icra etmek son derece yıpratıcı bir süreç haline geldi. Ülkemizdeki Schengen konsolosluklarının büyük bir kısmının kapalı olması nedeniyle vize alamayan sürücüler, bir de batı kapılarındaki karantina kısıtlamasına takıldığı için sektörde sürücü sıkıntısı da performansı olumsuz etkiler düzeye geldi.”

 

“UND Olarak Her Zaman Dile Getirdiğimiz Husus; Malların Serbest Dolaşımının Malları Taşıyan Araç ve Sürücülerden Bağımsız Düşünülmemesi ve Aynı Şekilde Kısıtlanmaması Gerektiğiydi.”

“Korona virüs tehdidinin Türkiye sınırlarına ulaştığı ilk zamanlardan itibaren teyakkuza geçen UND, hemen bir kriz masası kurdu. Tüm gelişmeler bu kriz masasından takip edilmekte, sürücüler ve firmalar anlık olarak bilgilendirilmektedir. Bu süreçte ticaretimizi yurtdışına ulaştıran nakliyecilerin ve sürücülerin mağduriyetlerini en aza indirmek üzere ilgili tüm resmî kurum ve kuruluşlarla doğrudan bağlantıya geçtik. Yetkilileri sektörün ihtiyaçları konusunda bilgilendirdik ve yetkililer ile sektör arasında koordinasyonu sağladık. Virüs nedeniyle bir anda durma noktasına gelen ticaretimiz için Habur ve Kapıkule’de uygulamaya konan Temassız Ticaret modeli kurtarıcı bir rol oynamıştır. UND’nin desteği ile treyler ve sürücü değişikliği yapılarak taşımaların sürmesi sağlanırken, ortaya inanılmaz bir performans çıktı ve kapılardan çıkış adetleri normal günlerdeki sayılara döndü. Avrupa’nın tedarik zincirlerinin yüzde 75’i karayoluna dayanıyor. Bu süreçte iç kara sınırlarında yaşanan kısıtlamalar ve sürücülere yönelik yasaklar bu zinciri olumsuz etkiliyor. Tıbbi ürünlerin tedarikinde dahi aksamaların yaşanması, 24 saati aşan beklemeler gibi sorunlar AB yönetimlerini  alarma geçirdi. AB ülkelerine ve AB içindeki mal hareketlerinin kolaylaştırılması için AB Komisyonu tarafından birbiri ardına tebliğler yayınlandı. Bu tebliğlerde dikkat çeken husus; sınır geçişlerinde uygulanacak kolaylıkların yük, milliyet ya da taşıma modu ayrımı yapılmadan uygulanmasının istenmesiydi. UND olarak her zaman dile getirdiğimiz husus; malların serbest dolaşımının malları taşıyan araç ve sürücülerden bağımsız düşünülmemesi ve aynı şekilde kısıtlanmaması gerektiğiydi. Bugün yaşadıklarımız bu gerçeği açıkça gözler önüne seriyor. Bu konuda AB’nin pandemi nedeniyle kıtlık riski ile karşı karşıya kalınmasına karşı geliştirdiği etkin bir yanıt olan Yeşil Hatlar – Hızlı Sınır Geçişleri mekanizması ve ilkelerinin salgın sonrasında da ve AB dışı ülkelerle olan taşımacılık ilişkilerimiz için de geçerli olacak şekilde kalıcı hale getirilmesi büyük önem taşıyor.”

“İhracatımızın Gelişmeye Devam Etmesi İçin İran ile Kapıkule ve Habur’da Başarıyla Hayata Geçirdiğimiz Temassız Ticaret Modelinin Uygulamaya Konması Gerekiyor”

 

“İran’a yaklaşık 2 milyar 700 milyon dolarlık mal hareketi yapıyoruz. Orta Asya’ya 6 milyar dolarlık ihracatımız var ve ihracatımızın yaklaşık yüzde 41 seviyesine düştüğü görülüyor. İran üzerinden Orta Aya’ya taşımaların İran ile sınır kapımızın kapalı olması nedeni ile Hazar güzergahına (orta koridor) kaydığını görüyoruz. Ancak bu güzergahta da geçiş belgesi yetersizliği, transit ücretler ve sürücü vizeleri gibi ciddi sorunlarımız var. İhracatımızın gelişmeye devam etmesi için İran ile Kapıkule ve Habur’da başarıyla hayata geçirdiğimiz Temassız Ticaret modelinin uygulamaya konması gerekiyor. Ayrıca Hazar üzerinden Orta koridor güzergahının da belirttiğimiz sorunlardan arındırılması için tüm koridor ülkeleri arasındaki işbirliklerinin artırılması şart. Ticaret Bakanlığımız ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızın bu konularda desteğini bekliyoruz.”

 

“Mart Ayında Batı Sınır Kapılarımızda Uygulamaya Konulan 14 Gün Zorunlu Karantina Kısıtlaması, Ülkemize Yönelik Taşıma Yapan Yabancı Taşımacıları da Olumsuz Etkiledi, Bu Süreçte Sınırlardaki Son Duruma Dair Muadil Derneklere Sürekli Bilgilendirme Sağladık”

“Covid-19 pandemi sürecinde taşıma yaptığımız ülkelerdeki muadil derneklerimizle sürekli iletişim ve işbirliği içinde olduk. Üyesi olduğumuz Uluslararası Karayolu Taşımacılığı Birliği (IRU) de bu koordinasyonun etkin olarak sürdürülmesine destek verdi. Mart ayında batı sınır kapılarımızda uygulamaya konulan 14 gün zorunlu karantina kısıtlaması, ülkemize yönelik taşıma yapan yabancı taşımacıları da olumsuz etkiledi. Bu süreçte sınırlardaki son duruma dair muadil derneklere sürekli bilgilendirme sağladık. İleride taşımacılarımızın karşısına mütekabiliyet olarak çıkabilecek karantina kısıtlamaları ve transit süre kısıtlamalarının  acil şekilde kaldırılması sürecinde muadil derneklere de yazılar göndererek sürecin sonlanmasına yönelik girişimlerimizi anlattık. Ayrıca Bulgaristan ile sınırımızda oluşan yoğunluk sürecinde, kuyruklarda beklemek zorunda kalan sürücülere Kızılay’ın desteğiyle Kapıkule’de kumanya dağıttık. Bulgar tarafında da muadil derneğimiz Bulgaristan Uluslararası Nakliyeciler Birliği’nin (SMP) Kızılay ve Kızılhaç desteğiyle bekleyen sürücülere kumanya dağıtımı yapılmasına destek olduk.”

 

“Dünya Ticaret Sisteminin Akışını Daha Alternatifli Hale Getirmek İçin Yapılacak Planlar İçerisinde Türkiye Mutlaka Olacak”

“Ülke olarak bu konuda oldukça önemli bir konumdayız. Sektörümüzün dinamik, yeniliklere açık yapısı ve bulunduğumuz konum bizi şanslı kılıyor. Dünya ticaret sisteminin akışını daha alternatifli hale getirmek için yapılacak planlar içerisinde Türkiye mutlaka olacak. Son yıllarda ülkemizdeki ulaştırma sektörüne yapılan yatırımları da göz önünde bulundurursak elimizin daha güçlü olduğunu söyleyebiliriz. Oldukça güçlü bir karayolu ağına sahip olmamız, denizyolu taşımacılık filomuzun ve liman altyapımızın güçlü olması, havayolu taşımacılığında elde edilen başarılar, dünyanın en büyük 3 havalimanından birine sahip olmamız ve demiryolunda BTK hattının işler hale gelmesi bizi daha güçlü yapıyor. Bu gücü kullanarak esnek, ani durumlara karşı modellenebilir ve hemen kırılmayan bir tedarik zinciri sistemini nasıl oluşturacağımızı şimdiden planlamalıyız. Artık Türkiye’nin ve bulunduğumuz bölgenin gerçek lojistik planlamasını yapmalı ve senaryolar üzerinde kurgulamalıyız.”

 

 

 

 

En güncel Motorsporları haberleri için sosyal medyada TRmotosports’u takip edin.

facebook.com/TRmotosports
twitter.com/TRmotosports
instagram.com/trmotosports/
linkedin.com/company/trmotosports-com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir