Ferrari test analizi: SF-23’ün potansiyeli yüksek fakat zamana ihtiyacı var

Ferrari test analizi: SF-23’ün potansiyeli yüksek fakat zamana ihtiyacı var

 

 

. . .

3 günlük testlerin sonunda konuşan Charles Leclerc, “Bence hâlâ yapmamız gereken işler var, Red Bull çok güçlü görünüyor.” demişti. Monakolu pilotun bu cümlesi, yıl öncesi testlerinin ilk bilançosunu çıkardı ve 3 günün ardından ortaya çıkan hissiyatları çok fazla gizem olmadan özetledi.
Ferrari’nin geçtiğimiz sezonu 2023’e daha çok odaklanılabilmek için kısmen feda ettiği düşünüldüğünde, SF-23’ün yeni sezona daha sağlam ve bu kadar karmaşık olmayan bir başlangıç yapması bekleniyordu. Ancak Sakhir testlerinde ortaya çıkanlara bakacak olursak; SF-23, şimdilik hâlâ üzerinde çalışmalara devam edilen açık bir inşaat alanı gibi. Bu durum, takımın korelasyon çalışmalarına adadığı ilk test gününden itibaren görülebiliyordu. 
Pistteki verilerle fabrikadaki verilerin eşleşip eşleşmediğini kontrol etmek için oldukça ekstrem senaryolara başvuruldu, bazı senaryolara garip bile diyebiliriz. Dolayısıyla testlerin ilk gününde, korelasyon çalışmaları yapılırken ve araçta ekstrem ayarlar varken gördüğümüz dalgalanmanın Cuma ve Cumartesi günü araçta olmaması normaldi. 

Testlerin ilk günü korelasyon ve ayar çalışmalarına ayrıldı

Ferrari’nin testlerin ilk günüdeki çalışma programına baktığımızda şunu görüyoruz: Hem sabah hem de öğleden sonra seansında iki yarışçı da uzun sürüşler yapmadılar, bunun yerine düzenli aralıklarla 5-6 turluk sürüşler yaptılar. 
Bunun nedeni ise şuydu: Mühendisler, araç ayarları arasında karşılaştırma çalışmaları yapmak istiyorlardı. Her 5-6 turluk sürüşün ardından araç pite geldi, mühendisler aracın ayarlarında değişikliklere gittiler ve araç tekrardan 5 turluk sürüş için piste çıktı. Bu döngü böyle devam etti ve birçok ayar denendi.
Araç her 5-6 turluk sürüş için piste çıktığında farklı ayarlara sahip oluyordu ve mühendisler bu ayar değişimlerinin yarattığı etkileri gözlemlediler. 
5-6 turluk sürüşler hem ayarların araçta yarattığı gözlemlemek için yeterliydi hem de uzun sürüşler kadar vakit almıyordu. Böylelikle hızlı bir şekilde birçok ayar denenebildi ve mühendislerin kafasındaki bazı soru işaretleri kaldırıldı. 
Kısa sürüşlerle yapılan bu testler başarılıydı, bu sayede planda istendiği gibi ilerlenebildi ve aerodinamik karşılaştırma çalışmaları ile ayar optimizasyonu birleştirildi. 

Ayrıca okuyun:

Analiz: Red Bull’un güçlü olduğunu gösteren sürüşler
Kravitz: “McLaren kısa vadede zorlanacak ancak uzun vadede doğru yolda”
2023 Le Mans 24 Saat katılımcı listesi açıklandı: Racing Team Turkey yarışa katılıyor!

İkinci güne geldiğimizde ise Ferrari belli başlı bazı parçaların esneme seviyelerine baktı. Ön kanadın uç plakası ve tabanın dış kısmının esneme seviyeleri gözlemlendi, bu iki bölgede de iki farklı spesifikasyon denendi.
Bu testler Cumartesi de devam etti. Cumartesi günü ayrıca daha çok yere basma gücü üretecek, daha büyük bir arka kanat takıldı ancak bu kanadın DRS’si kırılınca program yarıda kaldı. 

SF-23, selefinden farklı karakteristiklere sahip

Aracın Fiorano’daki tanıtımının akabinde konuşan Leclerc, simülatördeki çalışmalarının ardından SF-23’ün geçtiğimiz yıla kıyasla daha farklı bir sürüş stili gerektirdiğini söylemişti. 
Bu da bize aracın bazı temel karakteristiklerinin değişmiş olabileceğini düşündürtmüştü. Aracın geçtiğimiz hafta piste çıkmasının ardından bu düşüncüler doğrulandı. Aracın bazı karakteristiklerinin değiştiğini düşündüğümüzde, 3 günlük test çalışmalarının ardından Ferrari’nin hâlâ ideal ayarları arıyor olması tesadüf değil. 
Testlerin son gününde konu hakkında konuşan Leclerc, şunları söylemişti: “Üç günlük yoğun bir test süreci oldu. Dün (Cuma, testlerin 2. günü) doğru ayarı bulabilmek konusunda zorlandık. Bugün (Cumartesi, testlerin 3. günü) ise ayarlar konusunda biraz daha iyiydik ancak hâlâ yapılması gereken işler var.” 
“SF-23 farklı bir araç, onu biraz daha farklı sürmeniz gerekiyor. Farklı sürüş stilleri denedim ve bu sabah (Cumartesi) sonunda yolumu biraz bulabildim fakat dediğim gibi, çalışmamız gerek.” 
“Düzlüklerde daha hızlı olmayı fakat virajlarda biraz daha zorlanmayı bekliyorum. Testlerin ardından hâlâ ideal çalışma aralığını ve ayarları aradığımızı söyleyebilirim.” 

Geçtiğimiz sezon Max Verstappen’in bazı pistlerde Ferrari’yi geçmesini sağlayan en önemli RB18 karakteristiklerinden biri de düzlük hızlıydı. Ferrari, yeni aracında genel aerodinamik verimliliği ve DRS açıkken bu etkiyi daha verimli kullanma konusunda yaptığı çalışmalarla düzlük hızını artırmaya çalıştı. 
Bu alana baktığımızda, henüz sadece testlerde olsak da Ferrari istikrarlı bir şekilde zirvede ya da zirveye yakın sıralarda yer aldı. Bu da yeni aracın azami sürati hakkında olumlu işaretler veriyor. 

Yarış temposu üzerinde kapsamlı çalışmalar 

Sadece üç günlük testlerin ardından güç sıralaması oluşturmak ve tam bir bilanço çıkarmak her zaman risklidir fakat Sakhir’den gelen verileri analiz edildiğinde, birçok kişide şu his oluştu: Ferrari, sezona Red Bull’un biraz arkasında 2. pozisyonda başlayacak. 
Red Bull’un 2022’yi nasıl kapattığı düşünüldüğünde, bu aslında çok da büyük bir sürpriz değil. 
Ferrari’nin test programı: Perşembe günü veri korelasyonuna, son iki gün ise uzun sürüşlere ayrılmıştı:

Ferrari, testlerde tur derecelerinden ziyade programını tamamlamaya odaklandı ve özellikle de uzun sürüşler yaptı. Daha yumuşak olan C4 lastikteki çalışmalar son güne bırakıldı. C4 ile atılan turlar daha çok lastiklerin karakteristiklerini anlamak adına önemliydi. Yani C4 lastikle yapılan sürüşler de performans odaklı değil de bu sezon değişen lastiklerle alakalı veri toplamak içindi diyebiliriz. 
Konu hakkında konuşan Sainz, “Önceliğimiz yarış temposunu geliştirmekti çünkü sıralama turlarında Red Bull’a yarışta olduğumuzdan çok daha yakındık.” dedi. 
Cuma ve Cumartesi günü yapılan çalışmalara bakıldığında da bunu görebiliyoruz, İtalyan ekip daha çok C2 ve C3 hamuruyla sürüş yaptı ve yarış temposuna çalıştı. 
Sainz’ın uzun sürüşleri, Cuma günü (öğleden önce seansı): 
 

 Sainz’ın ilk uzun sürüşü: C3, Cuma günü, Saat: 12.30
 Sainz’ın 2. uzun sürüşü, C3, Saat: 13.08

38,669

39,442

38,839
39,539

39,012
39,482

38,884
39,427

39,309
39,59

39,443
39,618

39,921
39,705

40,377
39,982

40,539
40,1

40,399
40,519

40,339
40,027

40,303
40,283

 
Cuma günü sabah seansında Sainz tarafından tamamlanan uzun sürüşler, görebileceğiniz en ikna edici ve ümit verici uzun sürüşlerden değildi. Bu sürüşlerde yaşanan lastik aşınması bize hâlâ doğru araç ayalarını bulma konusunda çalışmalar yapılması gerektiğini gösteriyordu.  
Cuma sabahı yapılan sürüşlerde SF-23’ün deposunda ne kadar yakıt olduğunu ve hangi motor haritalarının kullanıldığını söylemek zor. Ama bu uzun sürüşleri, Sergio Perez’in ilk sürüşleriyle karşılaştırabiliriz. Perez tam bir yarış simülasyonu yaptığından deposu tamamen doluydu, bunu biliyoruz. Sainz ile Perez’in sürüşleri karşılaştırıldığında, Ferrari adına şaşırtıcı olan durum SF-23’ün yüksek lastik aşınması değildi, tur zamanlarının Red Bull’dan daha yavaş olmasıydı. 
Bahreyn’deki yüksek sıcaklıklar hesaba katıldığında, lastiklerin aşınması bir sürpriz değildi ve diğer takımlar da bundan bahsettiler. Ancak asıl problem tur zamanlarındaydı: Ferrari’nin uzun sürüşlerdeki tur zamanları, Red Bull’dan ziyade Aston Martin’deki Fernando Alonso ile yarışıyordu. 
Cuma günü öğleden sonra seansında Leclerc araçtaydı ve George Russell’ın Mercedes’i yolda kalmadan önce Leclerc’in bir tam yarış simülasyonu tamamladığı düşünülüyor. 
Leclerc, ilk olarak C3 ve sonra C1 lastikle pistteydi ve neredeyse 40’a yakın tur tamamladı. Yani Leclerc’in uzun sürüşünde araçta iyi bir seviyede yakıt vardı.
Leclerc’in uzun sürüşleri – Cuma günü (öğleden sonra seansı) :

 Leclerc’in ilk stinti – C3 18.14 (Cuma)
 Leclerc’in 2. stinti – C1 lastik (Cuma) 

38,643
37,96

38,626
37,109

38,635
37,499

38,699
37,068

38,706
37,207

38,842
37,282

39,147
37,631

39,682
37,432

39,841
37,521

39,751
37,659

39,76
37,903

39,523
37,831

39,598
38,571

40,237

37,812

 
37,81

 
38,254

 
38,327

 
38,861

 
38,364

İlk olarak C3 ile piste çıkan Leclerc, bu sürüşünün ilk bölümlerinde 38.6/38.7 bandında turlar kaydederken, 3 tur içinde 39.6’lara çıktı. Bu durum, viraj alma hızındaki düşüşle alakalıydı. 
Leclerc’in aynı gün C1 lastiğiyle tamamladığı sürüşü ise daha ümit vericiydi. En zor aşınan fakat yol tutuşu da en az olan lastik konumundaki C1 ile sürüşe başlayan Leclerc, düşük 1:37’lerde turladı ve 15 tur içerisinde yüksek 1:37’lere çıktı. Son 5-6 turda ise yakıt yönetimine odaklandığından dereceler 1.38’lere çıktı. 
Leclerc, cuma günü gerçekleştirdiği uzun sürüşlerde doğru ayarı arıyordu ve araçta tam olarak rahat değildi. Monakolu pilot, araçtaki doğru hissiyatı Cumartesi sabahı bulduğunu söylüyor. 
Leclerc, araçta doğru ayarları bulmaya başladığı Cumartesi sabahında da C3 lastikle uzun bir sürüş yapmıştı ve bu sürüşte de lastik aşınması Cuma günü gördüğümüzle aynı seviyedeydi. 
İşte tam da bu yüzden Leclerc’in araçtan inmeden önce C4 lastikle yaptığı son sürüş şaşırtıcıydı. Çünkü Leclerc, Cumartesi sabahı C3 lastikle Cuma’ya kıyasla aynı seviyede aşınma yaşıyordu fakat sonrasında C4’e geçti ve aşınma azaldı. 

Yine de bu sürüşe fazla anlam yüklememek gerekiyor. Leclerc’in tur zamanları sürüş boyunca istikrarlı kalsalar da Monakolu pilot, sürüşün ilk bölümünde oldukça dikkatli davrandı ve normalde lastiklere yük bindirecek (mesela 12. viraj) bölümlerde zorlamadı. Genç pilot, sürüşün ilerleyen bölümlerinde bu bölgelerde zorlamaya başladı. 
Leclerc’in nispeten ümit verici olan C4 sürüşünün ardından Ferrari sabah bölümünü tamamladı ve öğleden sonra bölümüne geçti. 
Cumartesi günü öğleden sonra seansında araca Sainz oturdu. Ferrari, yarış simülasyonlarına güneşin batmasıyla ve havanın serinlemesiyle başlamak istiyordu çünkü yarıştaki koşullar da böyle olacaktı. 
Bundan nedeniyle da Sainz, öğleden sonra seansının ilk bölümünde C3 ve C4 lastiğiyle kısa sürüşlere odaklandı. Güneşin batmasıyla beraber ise uzun sürüşlerin geldiğini gördük. Sainz full bir simülasyon tamamladı ve özellikle 2 ile 3. sürüşleri oldukça kısaydı.
Sainz’ın uzun sürüşleri – Cumartesi (öğleden sonra) 

 Sainz’ın ilk sürüşü- C3 lastik, 17.14 (Cumartesi)
 İkinci sürüş – C2 lastik (Cumartesi)
 Üçüncü sürüş, C1 lastik (Cumartesi) 

38,05
37,646
37,396

38,059
37,379
36,667

38,104
37,599
36,863

38,865 (Perez tarafından geçildi)
38,006
37,14

38,479
38,114
37,073

38,248
38,367
37,104

38,246
 
36,846

38,614
 
 

38,833
 
 

38,977
 
 

39,237
 
 

39,163
 
 

38,974
 
 

39,179
 
 

39,077
 
 

39,273
 
 

Sainz’ın ilk sürüşü en uzun sürüşüydü ve pek de istikrarlı bir sürüştü diyemeyiz. Sürüşünün ortasında Perez ile pist üstünde mücadele etmeye başlayan ve geçilen Sainz’ın tur zamanları da oldukça hareketliydi. 
İspanyol sürücü sürüşe 38.0’larda başladı, sonrasında 38.5’lere çıktı, tekrardan düşük 38’lere indi ve ardından sürüşü 39’larda tamamladı. İkinci ve uzun sürüşler, ilkine kıyasla daha kısaydı ve yaklaşık 6 tur kadar sürdüler. Bu sürüşler kısa olduğundan lastik aşınması konusunda fazla bir şey söylemediler. 

Bazı uzun sürüşlerdeki lastik aşınmasının diğerlerine kıyasla neden daha iyi olduğu sorulan Vasseur, “İyi lastik aşınmasına sahip olduğumuz birkaç güzel uzun sürüş tamamladık, bazı uzun sürüşler ise lastik aşınması anlamında daha zorlayıcıydı. Ancak testlerin amacı bu: Sıkı çalıştık ve ‘neden’ sorusunu araştırdık.” dedi. 
Bu hafta sonu tekrardan piste dönmeyi beklerken, Ferrari ihtiyatlı olmalı. Testlerde takıma ufak sorunlar yaratan alanların -Suudi Arabistan ve Avustralya’da gelecek güncellemeler beklenirken- simülatördeki çalışmalarla çözülmesi önemli olacak. 
SF-23’e gelecek güncellemeler, şimdi “yenilmesi gereken araç” konumunda olan RB19’u yenmeye yetecek mi? Bu sorunun cevabı oldukça önemli olacak.  

 
tr.motorsport 

En güncel Motorsporları haberleri için sosyal medyada TRmotosports’u takip edin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir