Ferrari’nin yaşadığı arızanın sebebi bir kablodan mı ibaret?

Fena bir yarış çıkarmayan Charles Leclerc, kendini bir anda güç kaybederken bulmadan önce 3. sıradaydı ve podyumu neredeyse garantileyecek bir temposu vardı.
Carlos Sainz’ın dördüncülüğü sayesinde 12 puan alan Ferrari, an itibariyle takımlar şampiyonasında üç ana rakibi Red Bull, Aston Martin (sürpriz fakat o kadar da değil) ve Mercedes’iin arkasında 4. pozisyonda yer almakta.
Yeni SF-23 takımın bütün zaaflarını göstererek hangi eksikliklerin giderilmesi ve çözülmesi gerektiğini ortaya koydu.
En çarpıcı gerçekle başlayalım: Leclerc’in elektrik arızası nedeniyle yarış dışı kalması. Kontrol elektroniğinde ve aküde çıkan arıza sonucu güç ünitesinin devre dışı kalması, Monakolu pilotun yarışa erkenden veda etmesine neden oldu.

Daha da büyük sıkıntı ise, arızalanan parçaların yarıştan iki saat önce değiştirilmiş olması; nitekim bu değişiklik hiçbir şekilde işe yaramadı ve güç ünitesinde farklı bir sorunla karşılaşılabileceğine yönelik endişeleri de arttırdı.
Sorunun kaynağı olarak bir kablo demetinde akım kaçağı oluşmasını gösterenler var, belki de Sakhir gibi bir pistteki çok güçlü titreşimlerin etkisi veya bir kabloyu pişirmiş olabilecek sıcaklıklar nedeniyle elektronik aksam aniden bozuldu.
Ferrari tarihinde sık sık farklı sorunlar için bahane olarak kullanılan bir hatadan bahsediyoruz, ancak takımın yakın tarihinde böyle bir sıkıntı görülmedi.
Sıkıntının ne olduğu ancak tek tek bileşenlerin sökülmesiyle netleşecek. Araca giren bileşenler kalite departmanı tarafından kontrol edilmekte, bu nedenle bir montaj hatasından,kısacası bir insan hatasından söz edilebilir.

Bu sorundan sadece Leclerc’in etkilenmesi, birçok kişiye geçmişte Jean Alesi, Rubens Barrichello ve Chris Amon gibi isimlerin yaşadıklarını hatırlattı.
Yanmış kabloyu bulmak kolay olmayacak, neyse ki kabloyu değiştirmek için zaman var, ancak eğer hasar gören parçanın yanı sıra eski parça da kullanılamayacak durumdaysa Ferrari henüz 2. yarıştan beş sıra grid cezasıyla karşı karşıya kalacak.
Ne yazık ki, SF-23’ün eksiklikleri dayanıklılıkla sınırlı değildi.
En büyük sorunlardan biri yarış temposu. Bu sorunun farkında olan takım, sıralama turlarında Red Bull’lara meydan okumaktan ziyade yarışta ellerini kuvvetlendirmek için son turu atmamayı ve lastik korumayı tercih etti.

Bir diğer acı gerçek ise Leclerc’in temposunun geçen sezon galibiyete ulaştığından öteye gitmemesi, Red Bull ve Max Verstappen’in ise tam 0.6 saniye hızlanması!
Lastik aşınması da bir diğer sorun, hatta belki de Sakhir’in aşındırıcı asfaltı bu sıkıntıyı daha da arttırmış olabilir.
Yeni takım patronu Fred Vasseur, SF-23’ün tasarımının yanlış olmadığını, ancak Bahreyn için aracın konfigürasyonunda bir problem olduğunu açıkça belirtti.
Takım sezonun ilk turunda verimlilik ve azami hız eksikliği nedeniyle aşırı zayıf bir aerodinamikle karşılaştı ve bunun bedelini arka lastiklerdeki yol tutuş eksikliğiyle ödedi.
Maranello’dan sonraki yarışlarda aynı şeyin olmayacağına dair iddialar var. Bazıları daha iyi ayarlanmış ve çifte destekli arka kanadın kullanılmamasının sıkıntılara yol açtığını da söylüyor.
Ferrari’nin testlerde DRS arızası çıkaran bu arka kanadı yarış hafta sonunda kullanmak gibi bir niyeti yoktu: mühendislerin amacı SF-23’ün nasıl geliştirileceğini anlamak için veri toplamak ve rakamları rüzgar tünelindeki verilerle ilişkilendirmekti.
Bütün bu sorunlara Leclerc’in sıralama turlarının başında dökülen parçalarını da eklersek, Ferrari’nin standart olması gereken parçalarda bile sıkıntı yaşadığı ortaya çıkıyor.