Formula 1 cadde pistlerine aşırı bağımlı hale mi geldi?

Formula 1 cadde pistlerine aşırı bağımlı hale mi geldi?

 

 

. . .

17 yarışlık takvimde sadece Melbourne, Monako ve Montreal şampiyonanın normal pistlerde yapılmayan yarışlarıydı.
2023’e gelindiğinde ise denge 14’e karşı sekiz cadde pistine kaymış durumda.
Çin ve Emilia Romagna Grands Prix’lerinin iptal edilmesinin ardından, şu ana kadar koşulan sekiz yarıştan sadece açılış yarışı Bahreyn ve son Barselona yarışları ‘geleneksel’ bir pist olarak nitelendirilebilecek yerlerde gerçekleştirildi.
Cidde Corniche pisti, bilardo masası pürüzsüzlüğündeki yüzeyiyle neredeyse cadde pisti denmeyecek seviyede. Albert Park bir tür hibrit karışımı ve Miami’nin Hard Rock Stadyumu etrafındaki pisti tam olarak sınırda.
Şampiyonanın sahibi Liberty Media daha fazla yarışı şehir bazlı büyük festivallere dönüştürme hedefine ulaşsa da, pist üstündeki gösteriler buna tam olarak ayak uyduramadı.
2023 sezonunun ilk yarışlarının ne kadar sıkıcı olduğuna dair taraftar şikayetlerinde, cadde yarışları tartışmasız kendi payına düşen eleştiriyi aldı.
Bu eleştirilerin bir kısmı haklı görünüyor. Şehir pistleri, bir düzene uyum sağlamak için mutlaka taviz vermeyi gerektirir. Önemli bir fren bölgesi veya uzatılmış düzlük, sollamayı teşvik edebilecek faktörler ancak binalar ya da nehirler arasında ilerleyebilmek için birçok 90 derecelik viraj olması gerekiyor.
Mevcut geniş, zemin etkili araçlar Bakü’nün dar yolları ve Monako’nun rögar kapakları için mükemmel uyum sağlamıyor.
Formula 1’in cadde pisti aşkı Pirelli’yi de bir uzlaşma durumuna zorladı. Sınırsız bütçeli mükemmel bir dünyada, bir lastik tedarikçisi daimi pistlerin gereksinimleri için bir dizi lastik geliştirir ve ardından cadde pistleri için özel olarak tasarlanmış ayrı bir lastik getirirdi.
Ancak İtalyan üretici, bütün takvim boyunca kullanmak zorunda olduğu beş bileşenle sınırlı.
Pirelli’nin motor sporları başkanı Mario Isola Autosport’a verdiği demeçte, “Genellikle bir cadde pistinde daha yumuşak hamurlara ihtiyaç duyarsınız çünkü asfalt türü normal bir piste göre daha pürüzsüzdür.”
“Ancak, yönetmelikler nedeniyle, lastik yelpazesini önceden onaylatmak etmek zorundayız ve bu nedenle homologe edilmiş lastik türleri yelpazesi etrafında çalışmak zorundayız. Cadde pistleri için herhangi bir özel konstrüksiyon yapamıyoruz çünkü bu da yönetmeliklerde yer alıyor.”
“O halde, bütün cadde pistleri aynı değil. Monte Carlo çok sert bir pist. Bakü’de, yüksek hız nedeniyle lastiği zorladığınız uzun bir düzlük var. Miami de bir cadde pisti fakat yine geçmiştekilerden farklı bazı özelliklere sahip.” dedi.
İspanya Grand Prix’si çok çeşitli uygulanabilir lastik stratejileri sayesinde orta grupta en iyi yarışlardan bazılarına sahne oldu.
Ancak pit duvarından aksiyonu renklendirmek için yapılan bu farklılık, çoğu zaman cadde pistlerinde görülmedi. Örneğin Bakü’deki güvenlik aracı, pilotların tek pit stopta kalmasına neden oldu ve Pirelli’nin lastiğinin özellikle yanal yükün minimum olduğu yavaş hızlı virajlara sahip caddelerde dayanıklı olduğunu gösterdi.

Yarışlardaki kısıtlayıcı etmen lastiklerin aşınması yerine, termal yönetim oldu ve bu kritik bir problem haline dönüştü. Lastiklerin sıcaklıklarının yükselmesini önlemek için sürücüler, iki saniyelik aralıklarla yani daha temiz havada sürüş yapıyorlar. Bu durum, tekerlek tekerleğe mücadele olmasını engelleniyor.
Williams sürücüsü Alex Albon bu konuyu, “Genel olarak aşınma seviyesi çok kötü değil – bize zarar veren esas şey termal… Öndeki araca çok yaklaşırsanız lastiklerinizi mahvedersiniz, bu yüzden bunu yapamıyorsunuz. Sollamak için uygun bir hız avantajına ihtiyacınız var. Kimsede bu hız avantajı yok. Araçlar bunun için çok yakınlar. Termal olduğu için geride kalmayı göze alabilirsiniz, bu sayede lastikleriniz patlamaz. Sadece öndeki aracın pit yapmasını beklersiniz ve sonra tekrar yol tutuşa sahip olursunuz.” şeklinde açıkladı. 
Şovu azaltan bu termal yönetim gereksinimi sadece cadde pistlerine özgü değil ancak 2023’ün başında bu tür pistlere yönelik önyargı, onları sıkı bir şekilde ateş hattına yerleştirdi.
Yarışlara göre geçiş sayıları

 
2022
2023
Delta

Bahreyn
58
22
-32

Suudi Arabistan
31
35
+ 4

Avustralya
27
30
+ 3

Azerbaycan
22
18
– 4

Miami
45
52
+ 7

Monako
5
13
+ 8

İspanya
43
49
+ 6

Geçiş sayıları yıldan yıla karşılaştırıldığında, Bahreyn’deki büyük düşüş dışında (2022’de 58 geçişe karşılık 2023’te 22 geçiş) sayılar benzer bir oranda oldu.
Doğal olarak Red Bull’un hakimiyeti, her hafta sonu zafer için verilen mücadelenin sönük geçtiği anlamına geliyor. Ancak orta bölümdeki mücadeleyi dahil ederseniz, benzer geçiş miktarı, cadde pistlerine aşırı bağımlılığın herhangi bir eğlence sorununun tek suçlusu olmadığını gösteriyor.
Bu, Formula 1’in mevcut döneminin geliştirilemeyeceği anlamına gelmiyor. Sürücülerden alınan geri bildirimlere göre, bir yıllık geliştirme sürecinin ardından, en yeni zemin etkili araçlar artık daha fazla kirli hava üretiyor ve öndeki aracı takip etmek yine daha zor. Bu, kurallar paketi hazırlanırken amaçlananın tam tersi.
Red Bull’dan Sergio Perez şöyle diyor: “Bu sezon tartışmasız biraz daha zorlaştığını hissediyorum. Bu araçlar biraz daha fazla yere basma gücü üretiyor ve biraz daha fazla yere basma gücü ürettiklerinde, arkadaki araç takip etmek için biraz daha fazla mücadele ediyor.”
Bu da sürücülerin geçebilmek için DRS’ye daha da bağımlı hale gelmesine neden oldu ancak FIA’nın Azerbaycan ve Miami’de sürücülerin geri bildirimlerine rağmen DRS bölgelerini kısaltması meselelere yardımcı olmadı.
Cadde pistleri mevcut mekanizmanın bir farklı kusurunu ortaya çıkarıyor. Yakıtsız bir Formula 1 otomobili için minimum ağırlık limiti, turbo hibrit motorların ilk kez tanıtıldığı 2014 yılından bu yana 107 kg’lık bir artışla 798 kg’a yükseldi. Bir yarışın başlangıcında, depo ağzına kadar yakıt doldurulduğunda, bu rakam 900 kg’a ulaşıyor. Max Verstappen bunun çevikliğe ve düşük hızda yol tutuşa nasıl zarar verdiğini şu sözlerle açıkladı:
“Bugünlerde sahip olduğumuz araçların ağırlığı nedeniyle, oldukça ağır oldukları için, düşük hızda takip etmek biraz daha zor. Bu ağırlıkla küçük bir an yaşadığınızda, bu daha büyük bir kaymaya dönüşüyor, lastikler için daha zor oluyor, bu yüzden lastikleri daha fazla ısıtıyorsunuz.”
Zemin etkili araçlara geçiş aynı zamanda sert bir araç ayarlarını da beraberinde getirdi. Bu da sürücülerin bordürlerin üzerinden geçerken daha az özgür olabilecekleri ve bu nedenle aynı yarış çizgisine bağlı kalacakları anlamına geliyor. Daha dar, duvarlarla çevrili bir cadde pistinde, bu durum çeşitlilik ve geçiş eksikliğiyle sonuçlanıyor.

Verstappen bu konuyu açıklamaya şu sözlerle devam ediyor: “Araçları çok sert kullanmak zorundasınız, oysa 2015 ya da ’16’yı hatırlıyorum, bazen birkaç farklı çizgi kullanabiliyordunuz. Bordüre çıkabiliyordunuz çünkü araçlar şimdi kullandığımızdan çok daha yumuşaktı. Birkaç farklı teknik ve çizgi kullanabilirdiniz fakat bugünlerde bu gerçekten çok zor çünkü araçlar buna izin vermiyor.”
Lastikler, kısaltılmış DRS bölgeleri, gelişim mücadelesi, Red Bull tekeli ve kuralların kendisi, 2023’te daha az gösteriye neden olmuş olabilir, her ne kadar geçiş rakamları bu durumu desteklemese bile. Bütün bu faktörleri dikkate alırsak, cadde pistlerinin yaşananlar nedeniyle aşırı sorumlu tutulduğunu söyleyebiliriz.
Ancak Formula 1’in şehir pistlerine aşırı bağımlılığı, onları bu eleştiriye maruz bıraktı ve sezonun ilk bölümündeki çeşitlilik zenginliğinin bir kısmını ortadan kaldırdı. Bununla birlikte, şampiyona organizatörlerinin daha makul bir dengeyi göz önünde bulundurması gerekirken, şovu sürdürülebilir bir şekilde geliştirmek için mevcut araçlarda öncelikle ele alınması gereken önemli kusurlar var.

 
tr.motorsport 

En güncel Motorsporları haberleri için sosyal medyada TRmotosports’u takip edin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir