Geleceğin yıldızları: Fernando Alonso’nun öğrencileri


Geleceğin yıldızları: Fernando Alonso’nun öğrencileri

 

 

. . .

Hepimizin de iyi bildiği üzere, Fernando Alonso sadece bir F1 pilotundan çok daha fazlası.
Kendisi genel bir motor sporları hastası diyebiliriz, her disiplinle ilgilenen, Indy500, Le Mans 24 Saat ve Dakar Rallisi gibi klasik yarışlarda mücadele eden ve çıktığı hiçbir yarışa sadece deneme gözüyle bakmayan bir isim. Galibiyetten farklı seçenekte gözü olmayan, ikinciliği başarısızlık sayan bir isim.
Ancak kendisinin pek bilinmeyen bir yönü de var, o da gelecek nesillere verdiği önem, dolayısıyla genç pilotlara sunduğu destek.
İspanya’da bir karting akademisine sahip olduğunu bildiğimiz Alonso, aynı zamanda A14 Management isimli bir menajerlik şirketiyle de bizzat ilgileniyor. Amaç, destek bulamamış genç sürücülerin gelişimine katkı sunabilmek.
Şu an akademide öne çıkan beş isim var, bunların üçü Formula 3’te, biri Formula 2’de, diğeri ise Formula E’de yarışıyor.
Gelecek için en çok umut vadeden isimler F3’te, diğer iki isim daha çok menajerlik için buradalar diyebiliriz.
Bu yazımızda Formula 3’te mücadele eden geleceğin yıldızlarına değinecek, böylece Alonso’nun pek bilinmeyen bir yönüne vurgu yapacağız.

Gabriel Bortoleto, Formula 3

14 Ocak 2004’te Sao Paulo’da dünyaya gelen Bortoleto’nun çocukluğu abisinin bir karting aracının direksiyonunda gezmesini izleyerek geçti. Bir gün kendisi aracın koltuğuna geçti ve katıldığı ilk yarışta çok kötü performans göstermesine rağmen katılım kupası alınca hem kazanmayı, hem de yarışmayı sevdiğine karar verdi. 
Birçok isim gibi yedi yaşında bölgesel şampiyonalara adım atan Bortoleto, kısa sürede kendini kanıtladı ve bölgenin “geçilmesi gereken referans sürücüsü” konumuna yerleşmeyi başardı.
Bu başarılarının ardından rota belliydi: Avrupa. 2017 yılında, henüz 13 yaşındayken İtalyan CRG takımının davetlisi olan Bortoleto, okyanus ötesinde mücadele ettiği üç sezon boyunca dünya şampiyonalarının önemli isimlerinden biri olarak kendini daha da gösterdi.
Karting kariyerinin zirvesine 2018 sezonunda çıktı Bortoleto, o sezon hem Dünya Karting Şampiyonası’nda, hem de Avrupa Karting Şampiyonası’nda OK-Junior kategorisinin ikincisi olmayı başardı.
2020 sezonunda kalıcı olarak Avrupa’ya yerleşen ve İtalya F4’te yarışmaya başlayan Bortoleto, gayet iyi bir yıl geçirse de gelecekte rakipleri olacak Gabriele Mini ve Dino Beganovic’in gerisinde şampiyona beşincisi oldu. 
Beşincilik pek etkileyici bir sonuç gibi durmuyordu, ancak Formula 1’in sürücü bazında önemini yitirmeye başladığı Brezilya gibi bir ülkeden gelen Bortoleto bir ismin ilgisini çekmişti: Fernando Alonso. 
2021 sezonunda Bortoleto’yu A14 bünyesine katan Alonso, genç sürücünün kariyerine F4 yerine FRECA’da [Formula Regional Europe by Alpine] devam etmesine karar verdi. Takımı da hazırdı, bizzat Alonso’ya ait FA Racing isimli takımla yarışacaktı Bortoleto.
İyi bir çaylak sezonu geçiren Brezilyalı sürücü, FA Racing’in şampiyonadaki 58 puanının 44’ünü toplayarak göz doldurmayı başardı.
Ancak 2. sezonu ise pek de iyi geçmedi. Bu kez daha iyi imkanlar sunabilecek R-ace Yarış ile mücadele eden Bortoleto, sürekli gelişen Mini, Beganovic ve Paul Aron gibi rakiplerinin yanında biraz silik kaldı ve sezonu iki galibiyetle 6. tamamladı.
Sıradaki adım, Trident gibi başarılı bir takımla Formula 3 olacaktı.
Açıkçası F3 kariyeri başlarken kimsenin Bortoleto isminden büyük beklentileri yoktu, gözler daha çok Mini, Aron, Beganovic, Zak O’Sullivan gibi isimlerin üstündeydi.
Ancak kendisi serideki henüz ilk iki ana yarışında galibiyete ulaşmayı başararak sansasyonel bir yıl geçirebileceğinin işaretlerini verdi, nitekim sprint yarışlarının aksine hiçbir şans faktörü taşımamaktaydı bu galibiyetler.
Sonrasında inanılmaz bir istikrar yakalayan ve toplam 13 yarışlık bir puan serisiyle her geçen gün istikrarını pekiştiren Bortoleto, artık mutlu sona epey yakın. Alonso’nun yatırımı meyvesini vermiş gibi duruyor.

 Pepe Marti, Formula 3

Alt serilere baktığımızda pek fazla İspanyol sürücüye rastlamadığımız bir gerçek, bunun en büyük sebebi ülkede baskın serinin MotoGP olması ve birçok çocuğun Jorge Lorenzo ile Marc Marquez’in yolundan gitmesi.
Ancak ilgi çekici yetenekler de çıkmıyor değil, bunların en önemlisiyse hiç şüphesiz ki Josep Maria “Pepe” Marti.
13 Haziran 2005’te Barselona’da hayata gelen Marti, çocukluğunu televizyondan Fernando Alonso’yu ve elde ettiği sayısız başarıyı izleyerek geçirdi, ancak hız tutkusunu atacak bir platform bulamamıştı.
11 gibi geç bir yaşta annesinin telkinleriyle bölgesel karting şampiyonalarına adım atan Marti, 2018 yılında Tony Kart sponsorluğuyla ilk kez uluslararası arenada boy gösterdi.
Hayatını değiştiren sezon ise 2019 oldu, bizzat Alonso’nun karting takımıyla yarışma fırsatı yakalayan Marti, bu motivasyonla İspanya Karting şampiyonluğuna ulaşmayı başardı!
2021 sezonunda, 16 yaşında İspanya F4 ile kariyerine resmen giriş yapan Marti, sezonu bu sezon kaybettiğimiz Dilano Van’t Hoff’un arkasında 3. tamamlamış, iyi bir çaylak sezonu geçirmişti.
Sürücüsünün üç pole pozisyonu aldığını gözden kaçırmayan Alonso, bunun üzerine nispeten radikal bir karar vermiş ve tek sezonun ardından Marti’ye İspanyol takımı Campos’ta Formula 3 koltuğu bulmuştu.
F3’teki ilk sezonunu tecrübesizliğinin de etkisiyle dağınık geçirdi Marti, zaman zaman kendini göstermeye çalışsa da başarısız olmuş, yalnızca sezonun son yarışında 9. olarak puan alabilmişti.
Asıl patlamasını 2. sezonunda yaptı Marti, henüz ilk yarışta galibiyete ulaşarak kendini gösterdi, bu galibiyeti Monako ve İspanya’daki iki galibiyetin yanı sıra iki de pole pozisyonu izledi.
Şu an şampiyonayı 3. götüren Marti henüz 18 yaşında F2’ye adım atacak, üstelik Red Bull kendisini radara almış durumda. Parlak bir gelecek bekliyor gibi İspanyol sürücüyü.

Nikola Tsolov, Formula 3

Tsolov yazıdaki üç pilotun en potansiyellisi, bunu da her fırsatta yüksek özgüvenle sergilemeyi başaran bir isim, üstelik diğerlerine göre dezavantajlı bir yerden gelmesine rağmen!
21 Aralık 2006 tarihinde Bulgaristan gibi motor sporlarına pek önem vermeyen bir ülkede doğan Tsolov, dokuz yaşında babası Dimitar’ın telkinleriyle ilk kez bir go-kart’ın direksiyonuna geçti, kısa süre içinde ne kadar yetenekli olduğu herkes tarafından anlaşıldı.
Sadece bir sene sonra, 2016 yılında ulusal şampiyonalara adım atan Tsolov doğal yeteneğiyle iki sene boyunca bütün şampiyonaları silip süpürdü. 
2018 yılında, henüz 11 yaşındayken uluslararası şampiyonalara adım atan Tsolov, ilk olarak sponsor desteğiyle İtalya’da yarışmaya başladı. Burada yarışırken bir spiker tarafından takılan “Bulgar Aslanı” lakabı herkes tarafından benimsendi, hatta kendisi tarafından da.
2019-2021 sezonları arasında uluslararası şampiyonalarda başarılarını sürdüren Tsolov, düzenli olarak ilk 10’da yer alarak hem hızlı, hem de istikrarlı bir yarışçı olarak kendini göstermeye devam etti.
Ancak ailesi maddi zorluklarla da boğuşmaktaydı, hatta bir noktada Tsolov sosyal medyadan hesap numaralarını paylaşarak “sezonun son yarışı için 25.000 Euro gibi bir meblağa ihtiyaç duyduklarını” dahi söyledi. Neyse ki gereken fonlar bulunabildi, macera da devam etti.
2020 yılında Fernando Alonso ile ilk kez tanışan Tsolov, kendisinin karting takımının bir parçası oldu ve karting macerasının son iki senesini bu takımla geçirdi.
O dönem Alonso kendisini gerçek anlamda bir öğrenci olarak kabul etti, Alpine garajını gezdirmekten tut beraber yarışmaya kadar birçok şekilde yardımcı oldu Tsolov’a.
2022 sezonu başlamadan önce resmen A14 Management üyesi olan Tsolov, böylece henüz 15 yaşına yeni girdikten kısa süre sonra İspanya F4’te yarışmaya başladı.
Çaylak sezonunda herkesi şaşırttı Tsolov, nitekim sezonu sekizi arka arkaya olmak üzere toplam 13 zaferle şampiyon kapattı! Henüz 15 yaşında böyle dominant bir şampiyonluk elde etmesi birçok kişiyi epey heyecanlandırmıştı.
Normalde buradan sonra rota ya İtalya F4, ya da FRECA olurdu, ancak Alonso’nun seçimi kendisine ART gibi güçlü bir takımdan koltuk ayarlamak ve kendisinin 16 gibi erken bir yaşta, üstelik çok az tecrübeyle Formula 3’e girmesini sağlamak oldu.
Formula 3’teki ilk sezonunu bu tecrübe eksikliği nedeniyle zorlayarak geçiren Tsolov, buna rağmen özellikle sıralama sonuçlarıyla her fırsatta kendini önlere attı ve kısa süre önce Belçika’da ilk puanlarını kaydetti.
Şu anda Alpine programının bir parçası konumundaki Tsolov’un idolü Ayrton Senna, yeni nesilden en çok sevdiği sürücü ise Charles Leclerc. Kim bilir, belki de birkaç sene sonra Leclerc ile galibiyet mücadelesinde görürüz kendisini.

 
tr.motorsport 

En güncel Motorsporları haberleri için sosyal medyada TRmotosports’u takip edin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir