Horner’ın ayrılması Red Bull dominasyonunun sonu olur mu?


Horner’ın ayrılması Red Bull dominasyonunun sonu olur mu?

 

 

. . .

Bu hafta başında Red Bull GmbH (Red Bull Racing’in sahibi olan ana şirket) Christian Horner’a bir konu hakkında soruşturma başlatıldığını doğruladı. Bu konunun ne olduğu henüz doğrulanmadı fakat ciddi bir onu olduğu düşünülüyor.
Red Bull PlanetFormula 1.com’a yaptığı açıklamada, “Son zamanlarda ortaya atılan bazı iddialardan haberdar olduktan sonra, şirket bağımsız bir soruşturma başlattı. Halihazırda devam etmekte olan bu periyot dışarıdan uzman bir avukat tarafından yürütülmektedir. Şirket bu konuları son derece ciddiye almaktadır ve soruşturma mümkün olan en kısa sürede tamamlanacaktır. Şu anda daha fazla yorum yapmak uygun olmayacaktır.”
Horner ve Red Bull arasında olup bitenlerle ilgili kesin gerçeklere ulaşmak zor. Resmi olarak ne Red Bull Racing ne de GmbH durum ve Horner’ın yaptığı iddia edilenler hakkında yorum yapmayacak.
Ne olmuş olabileceğine ya da soruşturmanın neye odaklandığına dair pek çok söylenti var. Aancak PlanetFormula 1.com bunun Horner’ın yönetim tarzı ve yaklaşımıyla ilgili olduğunu düşünüyor.
Bu amaçla, cuma günü bir sonraki adımların atılacağı düşünülüyor. İlgili bütün tarafları dinlemek ve Horner’ın pozisyonunun savunulabilir olup olmadığını belirlemek için 9 Şubat cuma günü bir görüşme yapılacak.
Red Bull’un takım lansmanının 15 Şubat’ta yapılacağı düşünüldüğünde, takımın uygunsuz bir zamanda büyük bir bomba patlatması anlamına geliyor. Yeni sezona coşkuyla girmek ve son yıllarda olduğu gibi baskın bir güç olarak görünmek yerine, Horner’ın işi ve karakteriyle ilgili soru işaretlerinin ortaya çıkması Red Bull’un isteyeceği bir başlangıç olmayacaktır.
Gerçeklere sadık kalan Horner, tam olarak neyle suçlanıyorsa iddiaları reddetti. Ancak kariyerine ve liderliğine yönelik tehdit hafta sonuna doğru büyük ölçüde dengelenmiş gibi duruyor.
Geçtiğimiz 20 sezon boyunca Horner’ın devasa bir F1 kuruluşu yaratma konusunda gösterdiği inanılmaz yetenekten şüphe yok. Horner, 2004’ün sonlarında Jaguar’ın felaketle sonuçlanan girişimini devraldıktan sonra, merhum Dietrich Mateschitz tarafından kendisine verilen görevi üstlenerek Red Bull Racing’i kendi suretinde şekillendirmeye başladı.
Adrian Newey’i, McLaren’den ayrılıp Red Bull’a katılmaya ikna ettikten sonra yükseliş ivmesi katlanarak arttı.

Sadece iki sezon sonra, Red Bull yarış kazandı ve şampiyonluk için ilk atağını başlattı. İk yarış galibiyetinden bir sezon sonra Sebastian Vettel, yeni güç ünitesi yönetmeliği değişikliği Red Bull’un güçlü performansını engelleyene kadar devam eden dört yıllık baskın bir döneme başladı.
Sonraki beş yıl, genellikle çok rekabetçi bir araca sahip olmasına rağmen, rakiplerine göre daha az güçlü motor kullanımıyla hayal kırıklığına uğrayan Red Bull için işkence gibi geçen yıllar oldu. Franz Tost, Red Bull Racing ile 2018’de Toro Rosso ile Honda’ya geçme kumarını oynadıktan bir sezon sonra Horner’da Honda motoruna geçiş kararı verdi.
Red Bull, McLaren’in önceki dört yılda yapamadığını hemen yaptı ve ortaklıklarının başladığı yıl Honda’ya yarış galibiyeti getirdi. 2021’in RB16B’si Red Bull’un RB16B’si 2021’de Honda motoruyla şampiyonluk kazanana kadar geçen sürede Red Bull Honda motoruyla yarışlar kazandı.
Horner, yarattığı takımın hissedarı olmak yerine sadece Red Bull’un bir çalışanı olduğundan, Red Bull’un uygun görmesi halinde onunla bağlarını koparması oldukça kolay.
Ancak asıl soru Red Bull’un bunu yapmaya istekli olup olmadığı. Son aylarda, Mateschitz’in ölümünden bu yana Red Bull içinde bir güç mücadelesi yaşandığı ve Horner’ın bu kadar başarılı olmasına yardımcı olduğu organizasyonda daha fazla güç ve kontrol elde etmek istediği yönünde söylentiler dolaşıyor.
Bu söylentiler özellikle 2023’ün 2. yarısında belirginleşti ve Horner ile Marko arasındaki dışarıdan görülen gerilim kapalı kapılar ardında neler olabileceğine dair ipuçları verdi.
Eğer Red Bull Horner’ın ayrılmasını istiyorsa, bu değişm yarattığı büyük organizasyonun sonunu getirebilir? Bu değişim Red Bull için faydalı olur mu? Sorlarını akla getiriyor.
Horner medyada, özellikle de rakip takım patronlarıyla garip durumlara girme konusundaki istekliliği nedeniyle ‘onu sev ya da ondan nefret et’ karakteri yaratma eğiliminde olsa da, geçmiş sicili tartışılamaz.
Horner, 20 yıldan kısa bir sürede yedi pilotlar şampiyonluğu ve altı markalar şampiyonluğu ile bütün bunların arkasındaki mimar oldu. Jaguar’ın arkasını temizlemeye çalıştıkları ilk günlerden, Formula 1 tarihinde herhangi bir takım tarafından geçirilen en baskın yıl olan 2023’ün baş döndürücü günlerine kadar takımın başındaydı.

Performans açısından bakıldığında Horner’ın yetenekleri ve değeri tartışılamaz. Ancak, davranışlarının pozisyonunu savunulamaz hale getirecek kadar sorunlu olduğu kanıtlanırsa, Red Bull’un ne seçeneği var?
Horner görevinden alınırsa, bu Red Bull için uzun vadede ne anlama gelir? Sonuçta, Red Bull’un gücü hemen azalmayacak. Fakat Horner yıllar boyunca istikrarlı bir çalışma ortamı yaratma konusunda son derece becerikli olduğunu kanıtladı. Bu istikrar da inanılmaz bir başarıya yol açtı.
Red Bull’un başarısında kritik bir rol oynayan Newey’nin Horner’a bağlı olduğuna dair söylentiler de var. Newey’nin yaklaşan RB17 hiper otomobili de dahil olmak üzere Red Bull içinde farklı yolları denemesi için serbest bırakıldığı göz önüne alındığında belki de şaşırtıcı olmayan bir öneri.
Christian ayrılırsa Adrian da ayrılabilir mi? Lewis Hamilton’ın Ferrari’ye gelişi göz önüne alındığında belki de İtalya Newey için oldukça cazip görünebilir?
Takım Horner’ın ayrılışını formunda ani bir düşüş olmadan atlatabilse bile, herhangi biri Newey’nin ayrılışı için aynı iddiada bulunabilir mi?
Ayrıca rakip takımların Newey ile çoktan temasa geçtiğini ve Horner’ın kapı dışarı edilmesinin ardından Newey’nin de takım için dudak uçuklatan tekliflerde bulunduğunu düşünmek de akıl dışı değil.
Bu durum BBC’nin birkaç sezon önce Top Gear sunucusu Jeremy Clarkson’ın uzun ve yorucu bir çekim gününün ardından asistanı Oisin Tymon’a yumruk atmasıyla benzer bir durum. Yaşanan bu olay, BBC’nin Clarkson’ı kovmak zorunda kalmasına yol açmıştı. Ancak Clarkson ve Tymon aralarını düzeltmişlerdi (mali uzlaşma yoluyla bir miktar tazminat alarak).
BBC, Clarkson’ın Top Gear’ın başarısı için çok önemli olmasına rağmen, Clarkson’ın davranışlarını görmezden gelemezdi.
Ancak bütün bu durumun tek bir büyük kaybedeni vardı, o da BBC’ydi. Çeşitli ünlü sunucular ve gazetecilerle programa devam etmesine rağmen, Top Gear sadece üç ay önce son bölümleri yayınlandıktan sonra iptal edildi.
Öte yandan Clarkson, Richard Hammond ve James May’i ile olan dostluları sebebiyle üçlü olarak Amazon ile 250 milyon dolarlık bir anlaşma imzalayarak Grand Tour’u  ortaya çıkardı.  BBC hızla çökerken durumun açık bir kazananı oldu.

Horner’ın Red Bull ile cuma günü yapacağı görüşmeyle birlikte, önümüzdeki günlerde yanıtlanması gereken pek çok soru var.
Horner önümüzdeki perşembe günü yapılacak lansmanda hâlâ Red Bull’un başında olacak mı? Red Bull, Horner’ı performansına göre değil de sözde davranışları nedeniyle kovmak gibi kötü bir duruma mı düştü? Yoksa bu durum Red Bull’a Horner ile bağlarını koparmak ve organizasyonun bir tüm olarak onsuz da başarılı olabileceğini kanıtlamak için bir fırsat mı sunuyor?
Uzun vadede, Horner/Red Bull ittifakı gerçekten de ani ve şaşırtıcı bir şekilde sona ererse, Newey’nin bir spor adamı olduğu kadar bir iş adamı olarak farklı bir takımda görev almasına şaşırmamalıyız.

Copy link

Facebook’ta Paylaş

Tweetle

WhatsApp’ta paylaş

Linkedin’de Paylaş

Pinterest’te Paylaş

Viber’de paylaş

 
tr.motorsport 

En güncel Motorsporları haberleri için sosyal medyada TRmotosports’u takip edin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir