Mario Isola, Türkiye’nin sorularını cevapladı

Mario Isola, Türkiye’nin sorularını cevapladı

 

 

. . .

İnci Beğen: Öncelikle, Türkiye’ye hoş geldiniz. Sizi ağırlamaktan memnuniyet duyuyoruz. Yarışı ve yağmurlu koşulları bir kenara bırakırsak, İstanbul ve Türkiye hakkındaki ilk izlenimleriniz neler oldu. Mario Isola: Bu yarış hafta sonu bizim için oldukça istisnai koşullarda gerçekleşiyor. Şehri gezemedik, bir balonun içinde kalmak zorundayız, temastan kaçınmak için bütün prosedürlere saygı duymak zorundayız. Bu da tuhaf bir durum yaratıyor. Şanslıyım ki, Türkiye’ye daha önce birkaç kez gelme şansım oldu. Daha önce 2011’deki Grand Prix için gelmiştim. F1’deki ilk senemizdi. Ondan önce de WRC’nin lastik tedarikçisi olduğumuz zaman gelmiştim. Hatırlarsanız Pendik’te bir servis alanımız vardı, buraya çok uzak değil. Böylece İstanbul’u gezme şansım olmuştu. Çok güzel bir şehir. Umarım ileride tekrar gelme fırsatına erişebilirim ve bu kısıtlamalara uymak zorunda kalmam. Biliyorsunuz bu sezon çok zorlu bir sezon oluyor. F1’in 17 yarışlık bir takvimle devam edebilmesi bir mucize. Otel ve pist arasında mekik dokusak da burada olduğumuz ve yarışabildiğimiz için mutlu olmalıyız. İnci Beğen: Evet, umarız gelecekte her şey daha iyi olur.  Mario Isola: Umarım olur. İnci Beğen: İkinci sorum şu olacak, sizce İstanbul Park yıl öncesi ve yıl içi testler için uygun bir pist mi? Burada test yapmayı düşünür müsünüz? Mario Isola: İstanbul Park yoğun yerleşimiyle bilinen bir pist. Geçmişte iyi karakteristiklere de sahip olan bir pistti, içerisinde hızlı virajlar, yavaş hızla geçilen virajlar var, bununla beraber çok zorlu olan bir sekizinci viraj var bu yüzden içerisinde her şeyden biraz var. Normalde buradaki havalar da gayet güzel, bizim için normal yarış sezonundaki sıcaklıklardan uzak olan havalarda yapmak istemiyoruz. Normalde F1’de yaz mevsiminde yarışıyoruz; önce Avustralya’ya gidiyoruz, sonra Avrupa’ya hareket ediyoruz ve bu yüzden bizim için temsilci koşulların oluşması çok önemli. Şu anda yaşadığımız tek küçük sorun asfaltla ilgili çünkü zemin biraz kaygan, ancak eminim ki her şey biraz son dakikada ayarlanmıştı çünkü 3 aya kadar bu yarış takvimde bile değildi, buna rağmen organizatörün ve Türkiye Cumhuriyeti hükumetinin Grand Prix’yi bu kadar kısa sürede organize etmeleri inanılmaz bir olay. 3 ay bir organizasyon için hiçbir şey değil, özellikle COVID kısıtlamaları göz önüne alındığında; pist gerçekten yepyeni duruyor ve tabii ki de asfalt biraz kafa karıştırıcı duruyor çünkü bu kadar yeni bir asfalta sahip olduğunuzda normalde biraz kaygan olur, bu da özellikle çok kaygandı ancak bugünkü sıralama seansı inanılmazdı, şov bu kadar iyi olunca önemli bir şey olmuyor.  The weekend Pirelli tyre selection / İnci Beğen: Siz Pirelli olarak C2-C3-C4 lastiklerini getirmiş olsaydınız durum ne kadar iyi olurdu? Mario Isola: Sanırım biraz daha fazla yol tutuşa sahip olurduk, bir tahmin yapmak zor özellikle bu kadar yeni bir pistte, buraya 9-10 sene önce gelmiş olabiliriz ancak F1’de 10 senede çok fazla şey değişiyor. Araçlardaki farklılıkları düşününce, araçların hızını ve ağırlıklarını ele alınca lastiklerde büyük değişiklikler oldu, o kadar çok şey değişti ki bir karşılaştırma yapmak hiç mümkün olmuyor. Sizin sorunuza dönersek, evet büyük ihtimalle biraz daha fazla yol tutuşa sahip olabilirdik, ancak aynı zamanda hava soğuk olduğu için aşınma konusunda risk almamız gerekecekti, tabii ki normal şartlarda buraya daha erken gelmek mantıklı olurdu, Kasım’ın ortasında değil, hatta belki Eylül-Ekim gibi gelmek daha iyi olabilirdi, ancak daha öncesinde de dediğim gibi burada olduğumuz ve yarışabildiğimiz için mutlu olmalıyız. İnci Beğen: An itibariyle 2021 takviminde Nisan ayında bir boşluk var. Buraya Nisan ayında gelmek sizin için daha iyi olur muydu? Mario Isola: Kesinlikle, bana göre Nisan’da buradaki hava koşulları kesinlikle daha farklıdır, sonuçta ilkbahar mevsimindeyiz, muhtemelen hava biraz daha sıcaktır ve bu da lastiklere, lastik aşınmasına oldukça yardımcı oluyor. Belki biraz daha zaman verilmesiyle beraber organizatörler destek serileri için yarışlar ayarlayabilirler; örnek vermek gerekirse destek serileri pistte kauçuk birikimine yardımcı oluyor, pist gelişimini daha iyi yapıyor, ancak aynı zamanda bir yıla kadar asfaltın daha farklı olacağını, farklı bir karakteristiğe sahip olacağını düşünüyorum. Yeni asfaltlanan her pist net bir gelişime uğrar, bu garip bir şey değil. Birkaç sezon boyunca pist gelişimi devam edecek ve sonrasında daha düzenli bir hâl alacak. Eğer gelecekte Türkiye’ye geri gelme şansımız olacaksa umarım organizatörün hazırlanması için 3 aydan fazla bir süresi vardır.  Mario Isola röportaj Mario Isola, Racing Manager, Pirelli Motorsport / İnci Beğen: Tur zamanları, geçmişteki 4-5 saniye daha yavaş olan araçların zamanlarından bile 3-4 sn geride kaldı. 1:20’li dereceler beklerken 1:28’in altını göremedik. Geçmişte başka bir pistte de buna benzer bir durum oldu mu? Mario Isola: Hayır, ancak burada bunun olmasının pek çok sebebinin olduğuna inanıyorum. Biz, bu pist için en sert lastikleri kullanma kararı aldık, asfalt beklenenden daha pürüzsüz, hava çok soğuk, tabii ki de bütün bunlar bir araya geldiğinde beklenenden kötü sonuçlar ortaya çıkıyor. Normal bir durumda ise diğer pistlerdeki gelişimi görmeyi bekliyorum, ancak duruma göre bir şeyler değişebilir çünkü Barcelona’da tur 2016 ile 2020’deki turları karşılaştırırsanız arada 9 saniyelik bir fark var ve bu, oldukça büyük bir fark. Ancak diğer pistlerde bu kadar büyük bir fark görmedik, bu yüzden bu durum tamamıyla pist düzeni ile, pistin bulunduğu toprağa, pistin karakteristiğine göre değişiyor ancak çok daha hızlı olan bir tur zamanının önceliğimiz olduğunu düşünmüyorum.  İnci Beğen: Bu öncelikler neler peki? Mario Isola: Örnek vermek gerekirse F1 tamamen farklı bir spor çünkü aynı anda bir spor, bir şov ve bir teknoloji olma elementlerini içerisinde barındırıyor. Bu üçünü bir araya getirdiğinizde bazen işler kolay olmuyor. Çünkü teknolojiyi işin içine kattığınızda bir takımın diğerlerinden çok daha hızlı olduğu durumlar ortaya çıkabiliyor. Şov kısmı için ise bütün araçların birbiri ile eşit olması gerekiyor aynı Formula 4 ve Formula 3 gibi. Ancak bu, F1’in DNA’sında olan bir şey değil, çünkü F1’de en iyi takımların en iyi teknolojiyi kullanıp hızlanması gerekiyor. Bu sebeple teknoloji ve bu hedef arasında bir denge yakalamanız lazım ve aynı zamanda bunun bir spor olduğunu, sürücüye odaklanmanız gerektiğini hatırlamanız lazım çünkü bu sporun asıl etkeni onlar, ve aynı zamanda şova da odaklanmanız lazım çünkü pistte bir aksiyon var, geçişler var, farklı stratejiler. Ortada çok fazla ele alınması gereken faktör var ve buna göre verilmesi gereken kararlar var. Bu kararları da belirli etkenlere göre veriyorsunuz. İlk COVID tecriti sırasında FIA ile, takımlar ile, FOM ile belirli toplantılar yaptık ve hepsi çok farklı bir bakış açısına sahip. Organizatör için önemli olan işin şov kısmı, FIA için önemli olan ise tamamıyla spor kısmı önemli, ancak takımlar sadece kazanmak istiyorlar. Herkesin farklı bir isteği var. Sürücüler sonuna kadar zorlamak istiyorlar, lastik aşınmasından hoşlanmıyorlar çünkü sonuna kadar zorlamak istiyorlar. Onlar için önemli olan tek şey bu: Hızlı gitmek ve çok iyi bir yol tutuşa sahip olmak. Racing Point Mechanic with Pirelli tire Glenn Dunbar / İnci Beğen: Çok haklısınız, size katılıyorum. Doğru lastik setlerini getirmek için pistin yeniden asfaltlanacağı bilgisini ne zaman öğrenmeniz gerekiyordu? Mario Isola: Normalde Avrupa’daki yarışlarda bize 8 hafta gerekiyor. Ancak bu seneki COVID kısıtlamaları nedeniyle çok farklı bir şekilde çalışmaya çalışıyoruz. Bu seneki takvimi bilmediğimiz için FIA ile belirli değişiklikler yaptık, örnek vermek gerekirse daha hızlı olabilmek için belirlenmiş lastik setleri sistemini getirdik. Ancak bizim için gereken minimum sürenin 4-5 hafta olduğunu düşünüyorum, aksi takdirde lastiklerin transferini yapabilmek mümkün olmayacaktır. Ortada çok karmaşık bir prosedür var, sadece 1 haftada yapılabilecek bir şey değil.  İnci Beğen: Kocaeli’ndeki fabrikanın sizin için önemi nedir? Mario Isola: Sanırım 13-14 senedir o fabrika bizim motor sporları için ayırdığımız fabrikamız oldu. Pirelli’nin ralli kısmında çalıştığım zamanda İzmit fabrikası ile olan ilk büyük projemiz WRC oldu ve 2008-2009 ve 2010 için resmi lastik üreticisi biz olduk. İzmit fabrikası da WRC için ürettiğimiz lastiklerin üretildiği fabrika oldu. 2011’de de F1 ile anlaştığımızda 2010’da lastiği orada geliştirmeye başladık. Ancak motor sporları aktivitelerimiz büyümeye başladığı için F1 lastiklerinin üretimini Romanya’ya kaydırdık. Genel olarak motor sporları üzerinde çalışan iki tane fabrikaya sahibiz ve bu iki fabrika da birbirleriyle ortaklaşa çalışmakta. İzmit fabrikamız GT ve ralli lastiklerini üretmeye yoğunlaşmış durumda, Romanya ise F1’e odaklanmış durumda, ancak İzmit fabrikamız motor sporları aktivitelerimiz için çok önemli bir fabrika.  İnci Beğen: Romanya lojistik olarak daha büyük bir öneme mi sahip? Mario Isola: Buradan çok uzakta değil, lojistik olarak benzer işlevlere sahip. Sanırım buradaki tek fark Romanya’nın Avrupa Komisyonu’nun bir üyesi olması olabilir. Ancak onun dışında pek de fark yok, yedek bir fabrikaya ihtiyacımız vardı çünkü fabrikalardan birinin lastik üretiminin durması ile beraber bir sorun ortaya çıkabilirdi. Şampiyonayı durdurmak mümkün değil ve aynı zamanda sürekli olarak lastik üretimine devam etmek zorundasınız, eğer yarın Romanya fabrikasını kapatırsak İzmit’in bu işi üzerine alabileceğinin farkındayız. Her zaman her şey olabilir ve biz de tamamen buna hazırlıklı olmaya çalışıyoruz.  İnci Beğen: Motorsporları dünyasının aslında zor koşullarda bir test olduğunu düşünürsek, motor sporlarındaki tecrübelerinizi binek otomobil lastiklerine nasıl aktarıyorsunuz? Mario Isola: Motor sporlarında geliştirdiğimiz teknolojiyi binek otomobil lastiklerindeki teknolojiye pek çok farklı alanda aktarıyoruz. Lastiğin materyalleri, fabrikadaki kalite kontrol, yoldaki ve pistteki verileri kullanarak lastiği çözümlemek gibi. Yolda kullanılan lastikleri çözümlerken pek çok farklı durumu ele alıyoruz, lastiğin yarattığı sesi, lastik aşınması ve ıslak zeminde kayma sorunları gibi. Ancak motor sporlarında yaptıklarımız çok önemli ve burada elde ettiğimiz verileri çok rahat bir şekilde yollara aktarabiliyoruz. 2022’de F1’de 18 inçlik lastiklere geçtiğimizde durum bizim için daha da kolaylaşacak teknolojik transfer daha rahatlaşacak.  Mario Isola, Racing Manager, Pirelli Motorsport /

 
tr.motorsport 

En güncel Motorsporları haberleri için sosyal medyada TRmotosports’u takip edin.

facebook.com/TRmotosports
twitter.com/TRmotosports
instagram.com/trmotosports/
linkedin.com/company/trmotosports-com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir