McLaren yeni rüzgar tüneliyle verimliliği arttıracak

McLaren Teknoloji Merkezi’nin (MTC) yapısında başlangıçta rüzgar tüneli bulunuyordu ama bunu kullanmayı on yıldan daha uzun bir süre önce bıraktılar çünkü çok karmaşık bir sisteme sahipti. Ayrıca modası çoktan geçmişti ve en doğru aerodinamik araştırmalar için uygun değildi.
O zamandan beri McLaren bünyesindeki bütün yarış departmanları, Toyota’nın Köln’deki rüzgar tünelini kullandılar.
Ama farklı bir ülkeye gidip gelmek hangi takım olursa olsun en etkili çözüm olmayacaktı ve bundan nedeniyle yeni bir rüzgar tüneli kurulmasına karar verildi. Bu tünel de McLaren’ın Woking fabrikasında yer alıyor.
Geçtiğimiz aylarda faaliyete geçen bu tünel, en son teknolojiyle donatıldı ve 2024 projesi üzerindeki çalışmalara çoktan başlanıldı.
Yeni rüzgar tüneli, sadece aerodinamik parçaların test edildiği bir tünel olarak kalmayacak, aynı zamanda soğutma sistemi ve çeşitli çözümlerin test edildiği bir tür laboratuvar da olacak.
Yeni bir tesis inşa etme kararı McLaren yönetimi tarafından 2019’da alınmış ve son yılların büyük kısmı bu projeye adanmıştı.
Projenin baş mühendisi Hannah Allan, “Proje onaylandığında, hemen yeni rüzgar tünelini geliştirme sürecine başladık, bunun üzerine eskisini söktük.”
“Söküm işlemi, eski metal yapıların kapılardan geçebilmesi için daha küçük parçalara bölünmesini içeriyordu.” dedi.
Bütün bunlar McLaren’ın işini zorlaştırdı. Üstelik bu projeye başladıktan kısa bir süre sonra COVID-19 pandemi süreci meydana geldi.
McLaren Racing İleri Mühendislik ve Teknoloji Direktörü Christian Schramm ise şunları ekledi: “Bu çok büyük ölçekli bir projeydi ve MTC’nin inşasından bu yana yapılan en büyük yatırımı gerektiriyordu.”
“Bütün ekip inanılmaz bir çaba göstermeliydik; çok fazla fedakarlık yapmamız, hafta sonları da dahil olmak üzere fazla mesai yapmamız gerekti.”
“Proje karmaşıktı ama ekibin özverisi sayesinde başarıya ulaştık.”

McLaren, eskiden bir rüzgar tüneline sahip olduğu için her şeye sıfırdan başlaması gerekmedi. Bunun artıları vardı ancak eksileri de vardı.
Schramm şöyle açıklıyor: “Boruyu yerleştirmek için alanımız sınırlıydı ve buna göre hareket etmek zorunda kaldık.”
“Bu da projemizin çok özel olduğunu ve tamamlanmasının biraz daha uzun sürdüğü anlamına geliyordu.”
“Örneğin sürüş bandının genişliği, kapının genişliğiyle eşleşiyor ve bu da dikkate alınması gereken hususlardan biriydi.”
Eski sistemden geriye sadece dış yapısının çelik parçaları ve hava akışını kapalı bir döngü içine yönlendiren ana fan kaldı, ancak araçların test edildiği bölümdeki ekipman tamamen yenilendi.
Fan tarafından üretilen akış, sabit hava sıcaklığı sağlayan özel bir ısı eşanjöründen geçiyor. Hava akımı sürüş bandındaki modele ulaşmadan önce, yönetmeliklerin izin verdiği maksimum hız olan saniyede 50 metre hıza ulaştığında oluşan türbülansı yumuşatmak için de özel bir sistem kullanılıyor.
Yeni rüzgar tünelinin 4 sezon süren inşası tamamlandığında, Köln’deki Toyota rüzgar tünelinin kullanımı bırakıldı. Ama son güncellemeler orada test edildi ve bu sayede McLaren yaz aylarında MCL60’ın hızını artırmayı başardı.
Ancak şu andan itibaren bütün aerodinamik çalışmalar Woking’deki fabrikada yürütülüyor, bu da bütün sürecin verimliliğini artırıyor, çünkü artık Toyota ekipmanlarının kiralanması ve nakliye masrafları gibi kalemler ortadan kalktı. Ek olarak aerodinami departmanındaki bütün uzmanlar MTC’de çalışabilecek.
Yeni rüzgar tüneli, İngiliz ekibin -şasinin- viraj performansını daha doğru şekilde simüle etmesine de olanak tanıyacak. Ana korelasyon kontrolleri yaz arasından önce tamamlandı ve bu, hazırlık sürecindeki son aşamaydı.
Bu periyot tamamlandığında McLaren, FIA’ya bütün aerodinami testlerinin artık Woking’de yapılacağını bildirdi. Bu McLaren Racing için önemli bir dönüm noktasıydı.