Mercedes dar sidepod konseptini bırakmayı düşünmüyor

Mercedes dar sidepod konseptini bırakmayı düşünmüyor

 

 

. . .

Yer etkisi çağına dar sidepod gibi radikal bir çözüme sahip W13 ile giriş yapan Mercedes’in işleri istedikleri gibi gitmedi, takım ilk 13 yarışın ardından henüz zaferle tanışabilmiş değil! Buna rağmen her fırsatta araçlarına inandıklarını belirten takım, özellikle Silverstone’dan bu yana ciddi adımlar atmış durumda. O hafta sonu ilk kez galibiyet mücadelesi veren takım, yaz arasından önceki son yarış olan Macaristan’da ise George Russell ile sezonun ilk pole pozisyonunu elde etti ve arka arkaya ikinci kez çifte podyum yapmayı başardı. Çifte podyumun onu ne kadar memnun ettiği sorulan Shovlin, “Oldukça faydalı. Aracımız gösterdiği performans ışıltıları ve ileride neler yapabileceği açısından oldukça sinir bozucu, dolayısıyla ondan vazgeçemiyoruz.” “W13 zorlu bir araç. Temel sorunlarımızdan birisi yeterli yere basma gücümüzün olmaması, daha fazla yere basma gücü bulmamız ve biraz daha fazla güç bulmamız gerekiyor. Ancak genel olarak bu, doğru yönde gittiğimizin yararlı bir işareti.” “Çifte podyum, pole pozisyonu, bunların hepsi yılın başlarında sadece hayal edebileceğimiz şeylerdi. Dolayısıyla bütün bu sonuçlar cesaret verici, ilerleme kaydediyor gibi görünüyoruz.” dedi. Lewis Hamilton, Mercedes W13 Zak Mauger / Mevcut konseptten vazgeçmeyeceklerini açık açık belirten Shovlin, “Dar sidepod konseptinin yarışlarda iyi performans gösterebileceğini görmek faydalı oldu.” “Bunu küllerimizden doğacağımız temel olarak ele alacağız. Başka birinin tasarımına geçiş yapmak yerine elimizdekilerle çalışırsak daha etkili oluruz. “Ancak sidepod’lar düzeltmemiz gereken temel sorun değil. Sadece üç yarış öncesine gidelim; Montreal, Bakü ve Monaco’da araç sürekli zıplıyordu.”  “Sürücüler halen zıplamadan bahsediyorlar ancak bu sadece bir virajın bir noktasında gerçekleşen bir şey, artık bu sorunun varlığı değil yokluğu dikkat çekiyor.” dedi. George Russell, Mercedes W13 Glenn Dunbar / Budapeşte’deki pole pozisyonunun saf performanstan mı yoksa diğerlerinin hata yapmasından mı kaynaklandığını bilmediğini söyleyen Shovlin, “Değişen şeylerden biri, pilotların araca güvenmeye başlamalarıydı. Önceden sıralama turlarında arka tarafa güvenemiyorlardı, sanki araç altlarından kayıyormuş gibi hissediyorlardı.” “Yıl boyunca George’un pole turuna kadar hiç böyle göz kamaştırıcı turlar gelmemişti. Araçta bunu sağlayabilecek birtakım değişiklikler var, dolayısıyla bu tur güncellemelerin bir ürünü olabilir. Yine de dürüst olmak gerekirse pole pozisyonunu nasıl elde ettiğimizi bilmiyorum.” Son olarak Macaristan’da edindikleri bilgilerin -pistler çok farklı olsa bile- Spa ve Monza gibi yarışlara da taşınabileceğini söyleyen Shovlin, “Bir Formula 1 aracı tasarlamanın genel süreci her yarıştan farklı şeyler öğrenmemiz ve yılın sonunda hepsini bir araya getirebilmemiz. Hatta 20 yarışın ardından bile halen bir şeyler öğrenebilmek etkileyici.”  “Bu yüzden Budapeşte performansımızdan çıkarabileceğimiz dersler olabilir. Fakat istatistiksel olarak bakarsanız, her pistte bu çerçeveyi yakalamamız çok zor.” dedi.

 
tr.motorsport 

En güncel Motorsporları haberleri için sosyal medyada TRmotosports’u takip edin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir