Mercedes’i 2023’te yanlış yola sürükleyen “mükemmel fırtına”

Mercedes’in 2022’de dalgalanma sorunu yaşadığı artık bilinen bir gerçek. Bu problem yüzünden takım, W13’ü istediği kadar yere yakın çalıştıramadı ve aracından maksimum performansı alamadı.
Ancak sezonun 2. yarısında Brackley takımının kaderi değişti ve Lewis Hamilton ile George Russell giderek daha rekabetçi hale geldi.
İkili daha önce podyumlara çıkmıştı ancak genellikle Ferrari’den birinin dayanıklılık sorunları onlara yardımcı olmuştu.
Ancak Russell ve Hamilton’ın Sergio Perez’i ve her iki Ferrari’yi de geride bıraktığı Meksika’da, Mercedes’in durumu tersine çevirmeye başladığına dair işaretler vardı. Ve Russell’ın Sao Paulo’da Hamilton’ın önünde kazandığı galibiyet, benzersiz konseptinin iyiye gittiğini gösteriyor gibiydi.
Takım patronu Toto Wolff’a göre, formdaki bu geç toparlanma “mükemmel bir fırtınaya” neden oldu ve bu, takımı 2023 için W14’te benzer konseptte devam etmeye itti. 
Ancak takım yıl başladığında takım, her ne kadar dalgalanma sorunundan kurtulsa da performans olarak Red Bull’un gerisine düştüğünü gördü. Bunun üzerine takım, konseptinde değişiklik yapma kararı aldı ve bunun için Imola bekleniyor. 
Autosport ile özel röportajında Wolff, Russell’ın Brezilya Yarış zaferi için “Mükemmel bir fırtınaydı. Gittikçe daha iyi ve daha iyi hale geldi. Amerika yarışlarında rekabetçiydik. Interlagos’ta kazandık, [Mercedes’in zorlandığı yer] Abu Dabi’nin biraz farklı olduğunu biliyorduk.”
“Bu bizim için mükemmel bir fırtınaydı. 2023 için iyi olmadı. Doğru yolda olduğumuzu ve konseptin işe yaradığını düşündük. Fakat öyle olmadı.”
“Geçen sezon zordu çünkü anlamıyorduk. O kadar şaşırtıcıydı ki, aracı performans üretemediği bir bölgeye koyduk. Her halükarda, önemli olduğunu düşündüğümüz performans değil.”
“Ve bu sezon yeni kuralların 2. yılı, neyin yanlış gittiğine dair pek çok kanıt var.” dedi.

Brezilya’nın sahte şafağı göz önünde bulundurulduğunda Mercedes, Hamilton’ın Avustralya’daki ikinciliği gibi daha güçlü 2023 performanslarından etkilenmedi, bunun yerine planlanan araç değişikliklerini hızlandırdı.
Ayrıca, yedi kez dünya şampiyonu olan Hamilton, W14’ün belirli özelliklerinden nedeniyle araçta kendisini rahat hissedemediğini söyledi.
Red Bull, bu sene 2022’den bile daha hızlı bir şekilde şampiyonluktan kaçıyor gibi görünse de Wolff, öndeki takımları hedeflemekten vazgeçmediklerini söyledi.
Wolff, “Gerçekçi görünmese de, dünya şampiyonası için savaşma konusundaki hedefleri değiştirmek istemiyorum.”
“Ancak mümkün olan en iyi işi yapmak için motivasyonu yüksek tutmak istiyorum. Imola’dan itibaren bazı adımlar atıyoruz, araç tasarımını değiştiriyoruz ve bunun nasıl performans göstereceğini görmemiz gerekiyor.”
“Herkesin çok önünde olan bir takım var. Sonra geri kalanlar için yarışan Ferrari, Aston Martin ve bizden oluşan üç takım var. Ve bence geri dönme hayali kurmadan, bir şampiyonluk kazanmayı hedeflemeden önce bu iki adamı yenmemiz gerekiyor. Yani bu iki yönlü bir hedef gibi.” dedi.
F1’in bütçe sınırı, toptan değişiklikler yapmak zorunda kalan takımlara yardımcı olmuyor ancak Wolff, “istedikleri şeyin bu olduğunu” ve Aston’un büyük ilerleme kaydedilebileceğini gösterdiğini kabul etti.
“İstediğimiz buydu. Finansal açıdan daha sürdürülebilir bir geleceğe sahip olmak istedik, arkadakiler için avantajlı olan aerodinamik test kısıtlamaları ile iyi yarışabilen 10 takıma sahip olmak istedik. Hepsi bu. Tüm bunlar çok rekabetçi bir alan yaratmak içindi.”
“Bugün bulunduğumuz noktada, bir takımın diğerlerinden daha iyi bir iş çıkardığını kabul etmemiz gerekiyor, o zaman kabul etmeniz gereken bir sonraki takım Aston Martin, çünkü ileriye doğru büyük bir adım attılar ve bu sadece iyi çalışmaya bağlıydı.”
“Sihir yok ve bir araçlarında onu gizemli bir şekilde hızlı yapan tek bir öğe yok. Bu sadece sağlam bir mühendislik ve bütün alanların bir araya getirilmesi ile olur.”
“Bu yüzden yıldızları hedeflememiz gerektiğini düşünüyorum.” dedi.