Newey, Mclaren’de odasının boyasını değiştirdiği için Dennis tarafından neredeyse kovuluyormuş

1997’de Williams’tan ayrılan Newey, McLaren’da şampiyonluk kazanan iki araçtan ilki üzerinde çalışmaya başladı, ancak kendi zevkine uygun olmayan bir ofise taşındı.
Ofisin tekrardan dekore edilmesini istemesi, takım patronu Ron Dennis’in isteklerine tartışmasız karşıydı. McLaren’ın o dönemde bütün fabrika içerisindeki renkleri gri, siyah, gümüş ve beyazdan oluşuyormuş ve bu renkleri değiştirmek Newey’nin neredeyse işini kaybetmesine mal oluyormuş.
Williams ile dokuz pilotlar ve takımlar şampiyonluğu kazanmış olan Newey, 1997’de yıl ortasında McLaren’e geçerek şirketin talihini tekrardan canlandırmaya çalıştı.
Formula For Success podcast’ine katılan Newey ve diğer konuklar Eddie Jordan ve David Coulthard, Dennis’in kariyerindeki başarılarına duydukları saygıyı dile getirdiler. Ancak Newey, Dennis’in bir anlık öfkesinin neredeyse işine mal olduğunu çok daha sonra öğrendiğini açıkladı.
Arkadaşı ve eski takım patronu Jordan, “McLaren’a gitti ve Ron’la birlikte, hepimizin bildiği gibi özel bir karakter olarak, her şeyin ya gümüş, ya gri ya da siyah olması gerektiğine karar verdi.” 
“Böylece Adrian, baş mühendis ve aerodinamikçi olarak ofisini ördek yumurtası mavisine boyamaya karar verdi. Bunun üzerine Ron ofise geldi ve tartışmasız kendini kaybetti.” dedi.
Hikayenin detaylarını anlatan Newey, “Sadece iki haftadır oradaydım ve 1998 aracının tasarımını hazır hale getirmek için çılgın saatler boyunca çalışıyordum.”
“Bana kalan ofis John Barnard’ın eski ofisiydi ve tabandan tavana maun paneller, koyu maun bir masa, siyah bir sandalye, gerçekten koyu kahverengi, pis halılar vardı. İç karartıcıydı bir odaydı.”

“Macaristan’a gitmek üzere yola çıkarken fabrika müdürüne ‘Hafta sonu burayı biraz aydınlatabilir misiniz?’ diye sordum. Ona ördek yumurtası mavisi bir boya verdim ve taba rengi bir halı koymasını ve sandalyeyi biraz daha açık bir şeyle değiştirmesini istedim.”
“Ve bütün bunları hafta sonu yaptı, pazartesi günü geri geldi ve ofis benim ofisim gibiydi.”
“Her neyse, o akşam Ron saat altı gibi nasıl olduğumu görmek için içeri girdi ve kapıdan içeri girdiğinde başını kaldırıp baktığında ‘Merhaba Ron’ diye duydum ve başladı.”
“Tek kelime etmedi. Bir balık gibi yutkunmaya başladı, bir Japon balığı gibi ve yutkundukça morarana kadar daha da kızardı.”
“Tanrım, şu anda burada kalp krizi geçirecek! diye düşündüm ve sonunda, hala tek kelime etmeden, yutkunarak, topuklarının üzerinde döndü ve dışarı çıktı ve bir daha tek kelime etmedi.”
“Bence onun için iki durum var. Birincisi, fabrikasının artık biraz renklenmiş olması ve ikincisi, her şeyin onun haberi olmadan gerçekleşmiş olması. O biraz kontrol manyağı, muhtemelen motor yarışlarında öyle olmanız gerekir.”
“Yıllar sonra eşi Lisa’dan öğrendiğime göre o akşam eve dönmüş ve ‘Buraya kadar! Ondan kurtulun. Sabah onu kovacağım!’ demiş. Onu eşi sakinleştirmiş.” dedi.

Copy link

Facebook’ta Paylaş

Tweetle

WhatsApp’ta paylaş

Linkedin’de Paylaş

Pinterest’te Paylaş

Viber’de paylaş