Piastri: “Yavaş bir araçla galibiyet hayali kurmak saçma”

Geçmişte Formula Renault, Formula 3 ve Formula 2’de şampiyonluklar kazanan Piastri, geçen sezon McLaren ile F1’deki ilk yarışına çıktı.
İlk kez Japonya Grand Prix’sinde ilk üçte bitirmeyi başardı ve herkes performansını çok başarılı olarak görse de, Oscar’ın kendisi bu başarının önemini abartma eğiliminde değil.
Speedcafe’e konuşan Piastri, “Her zaman bir sonraki seansa veya sezonun bir sonraki yarışına odaklanmaya ve elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum.”
“Bir yarış bittiğinde, iyi bir iş çıkarıp çıkarmadığınızı her zaman kendiniz bilirsiniz. Örneğin, geçen sezon Japonya’da McLaren tartışmasız en hızlı 2. araçtı ve Perez’in yarış dışı kalmasıyla podyuma çıkmanın minimum hedefimiz olduğunu söyleyebiliriz.”
“Aracınız 3. veya 4. en hızlı araç olmasına rağmen podyuma çıkmayı başardığınızda, sonuç aynı olmasına rağmen tamamen farklı duygular hissedersiniz.”
“İlk kez podyuma çıktığım Japonya, benim için sezonun en iyi üç yarışından biri değildi. Belki de ilk beşte bile değildi ama orada en iyi sonuçlarımdan birini aldım.”
“Bazen sonuç tek başına size hafta sonunun bütün resmini anlatmıyor.” dedi.

F1’de bugüne kadar yarışmış 776 pilottan 113’ü podyumun en üst basamağına çıkarken, sadece 34’ü dünya şampiyonu olabildi.
Ancak bu istatistikler şimdi Oscar Piastri’nin aklındaki en son şey.
“Bunu düşünmemeye çalışıyorum. F1’de pek çok şeyin yalnızca sürücüye bağlı olmadığını biliyoruz. Bu aynı zamanda araca bağlı bir spor.”
“Eğer en yavaş aracı kullanıyorsanız, asla bir yarış ya da şampiyonluk kazanamazsınız; her şey bu kadar basit. Ne kadar uğraşırsanız uğraşın, ne kadar isterseniz isteyin, bu gerçekleşmez.”
“Dolayısıyla yapıcı olmak yerine kazanmayı hayal etmek moral bozucu olabilir. Üçüncülük için mücadele edebiliyorsanız, o zaman piste çıkın ve ilk üçte bitirin. Bu tür görevlere tamamen konsantre olmak, daha büyük bir gurur ve sevinç duygusu yaşamanızı sağlar.”
“Aracınız galibiyet için savaşmanıza izin vermiyorsa ve bunu biliyorsanız, bunun hayalini kurmanın bir anlamı kalmıyor.”