Red Bull, rakiplerinin iddialarını yalanladı: “Motor gelişiminde planımızın ilerisindeyiz”

Milton Keynes merkezli ekip, 2026 sezonunun başından itibaren kendi güç ünitesini üretmek için iddialı bir program başlattı. 
Bu kapsamda Red Bull, Ford ile güçlerini birleştirdi ve yeni tesisindeki çalışmalar ilerlemiş durumda; yaklaşık 350 personel, geçen yıldan bu yana dinamoda bulunan geleceğin motoru üzerinde sıkı bir şekilde çalışıyor. 
Red Bull; Mercedes ve Ferrari gibi üreticilere karşı mücadele etmenin büyük bir zorluk olduğunu kabul etmekle birlikte, son teknoloji ürünü tesislerinin bu girişimin başarıya ulaşması için gerekli olduğunu düşünüyor. 
Motor planlarının gelişimini yakından takip eden Verstappen, işlerin umulandan daha hızlı ilerlediğini söyledi.
Verstappen, “Bu bizim için çok ilginç bir proje. Benim için de neler olup bittiğini bilmek, takımdaki geleceğim açısından da çok önemli. Ve her şey çok umut verici görünüyor.”
“Elbette bütün bu üreticilere karşı mücadele etmek çok zor olacak fakat işaretler iyi. Fakat şu anda tabii ki denemek ve başarmak zorundayız.”
“Bence doğru zamanda başladık ve programın ilerisindeyiz. Fakat bir yandan da 2026’ya çok az kaldı. Yani hâlâ yapılması gereken pek çok şey var.”
“Bence iyi bir yoldayız fakat elbette çok güçlü bir motor sunabilmek için var gücümüzle çalışmaya devam etmeliyiz.” dedi.

Red Bull takım patronu Christian Horner, aralarında ‘un da bulunduğu seçkin medya mensuplarına Powertrains fabrikasını gezdirerek Britanya Grand Prix’si öncesinde projenin son durumunu gösterdi.
Tasarım ofislerinin yoğun çalışanlarla dolu olması ve yedi dinamoda yoğun ilerleme kaydedilmesi, Red Bull’un planlarında bazılarının öne sürdüğünden çok daha ileride olduğunu gösteriyor. 
Red Bull ayrıca bir ERS tesisi için daha fazla inşaat başlattı ve motorun geliştirilmesini hızlandırmak için en az 100 personeli daha işe almayı planlıyor. 
‘un Red Bull projesinin bu kadar ilerlemiş olmasının rakiplerini şaşırtıp şaşırtmayacağı sorusuna Horner şu yanıtı verdi: “Eminim Red Bull’un zor durumda olduğuna ve Red Bull’un battığına dair pek çok korku tellallığı yapılıyor. ”
“Dürüst olmak gerekirse iyi durumda olduğumuzu düşünüyorum. Fakat bunu sadece zaman gösterecek. İki buçuk yılımız var; araçlarımızdan birinde bir motor çalışmadan önce 30 ayımız var.”
Her ne kadar Red Bull projesine sıfırdan başlamış ve bu nedenle rakiplerine kıyasla deneyim açısından onlarca sezon geride olsa da Horner, yeni kuralların gereksinimlerine göre şekillenen ve mevcut bir motoru geliştirmek zorunda olmayan bir proje yaratmanın avantajları olabileceğini düşünüyor.
Horner, “Güç aktarma organları bizim için çok büyük bir proje. Çok fakat çok büyük bir yatırım. Ancak bence işin ve ekibin uzun vadeli istikrarı için her şeyin tek bir yerde entegre olması bizim için çok avantajlı. ”
“Sahip olduğumuz avantaj, mevcut motorun dikkat dağıtıcı etkisi olmadan her şeyin burada 2026’ya odaklanmış olması. Dezavantajı ise açıkçası [deneyimimizin] olmaması ve bir sürü yeni elemanı fiilen bir başlangıç aşamasında işe almış olmamız. ”
“İki buçuk sezon içinde dünyanın en iyileriyle mücadele etmek istiyoruz, bu yüzden artılarımız ve eksilerimiz var. ”
“Ancak bunu, şasi tarafında büyük başarı elde ettiğimiz şekilde, aynı yaklaşım ve ruhla yapıyoruz. Bu yüzden başarılı olacağından eminim fakat zorluğun boyutunu da küçümsemiyoruz.” dedi.
Red Bull’un motor projesine yaptığı yatırım yüz milyonlarca dolar olsa da Horner bunun takımın uzun vadeli geleceği için önemli bir hamle olduğunu düşünüyor. 
Horner, “Bence takım bir müşteri olmayı aştı. Honda ile inanılmaz bir ilişkimiz oldu ve bize bir fabrika takımı gibi davranıldı.”
“Ancak motor faturasının her kuruşunu biz ödedik ve 2025’in sonuna kadar da ödemeye devam edeceğiz. Bu yüzden bunu yapması için farklı birine para ödemek yerine, bu fonu kendi içimizde yönlendirebileceğimizi düşündük.”
“Ford’la yapılan ortaklık da hissedarların üzerindeki bu yükü fiilen yarıya indirdi. Dolayısıyla, bütçe sınırı ortamında, gerçekten mantıklı olmaya başladı.” dedi.