Red Bull’un Formula 1’de sahip olduğu DRS avantajının arkasında ne var?

Yarışta olanların hemen ardından Hamilton, hayatında rakiplerine karşı bu kadar hız avantajına sahip bir araç görmediğini söylemişti.
Hamilton, “Kesinlikle bu kadar hızlı bir araç hiç görmedim. Biz hızlı olduğumuz dönemde, bu kadar hızlı değildik. Bu, özellikle diğerlerine kıyasladığımızda görmüş olduğum en hızlı araç.” demişti.
Hamilton’ın bu yorumu, Red Bull’un maksimum hızı ve bunu nasıl başardığıyla alakalı birçok spekülasyonu beraberinde getirdi.
Red Bull’un RB19 aracının aerodinamik verimliliğinin çok üst seviyede olduğu açık ancak düzlük hızı konusunda daha çok, Red Bull’un DRS açıkken sahip olduğu avantaja odaklanıldı.
Pek çok kişinin düşündüğünün aksine, takımlar arasında kanatlarını nasıl şekillendirdiklerine bağlı olarak DRS’nin ne kadar verimli çalıştığı konusunda farklılıklar olabilir ve vardır.
FIA tarafından yapılan kontrollerde arka kanadın ana planyası ile üst planyası arasındaki maksimum açıklığın 85mm olup olmadığı kontrol edilirken, DRS’nin verimliliği daha çok kanadın genel tasarım özellikleriyle bağlantılı olur.

Red Bull’un sahip olduğu bu avantajla alakalı bir hile aramaktan ziyade, cevabın çok basit olduğunu söyleyebiliriz: Cidde pistinin gereksinimlerine mükemmel derecede uyan bir kanat.
Bildiğiniz üzere, takımlar yıl boyunca farklı pist gereksinimlerine göre farklı kanatlar tasarlar.
Bu kanatlar büyük ölçüde düşük, orta ve yüksek yere basma gücü kanatları olarak sınıflandırılırlar. Ancak her bir yere basma gücü seviyesine göre hazırlanan kanatlarda da kendi içerisinde bazı farklılıklar olabilir. 
Bütçe sınırı ve kaynak kısıtlamaları gibi sebeplerle, bu tür kanatların sayısında geçmiş yıllara göre azalmalar oldu.
Suudi Arabistan Yarış gibi takvimin henüz 2. sırasında bulunan yüksek hızlı bir pist için takımların çoğu, piste uygun daha düşük yere basma gücü üreten kanatları henüz hazır hale getirmemişti.

Ancak Red Bull, diğerlerinin aksine böyle bir kanada sahipti. Bahreyn’de kullanılan versiyonun genel yapısı üzerinde piste uygun büyük düzenlemeler yapıldı.
Bu kapsamda ana planyada, üst planyada ve kenar plakasından ortadaki yatay planyalara geçiş bölgesinde, yere basma gücü ve sürtünmeyi azaltmak için değişiklikler yapıldı. Aynı şekilde Bahreyn’e kıyasla DRS delta ayarlarında da düzenleme yapıldı.
Dahası, Red Bull Cidde’de tek parçalı kiriş kanatla yarıştı. Bunun doğrudan yere basma gücü ve sürtünme seviyesi üzerinde etkisi varken, aynı parçanın difüzör ve arka kanadın davranışları üzerinde de aerodinamik açıdan etkisinin olduğu düşünülüyor.
Bu ilişkide, aracın DRS açıkken ya da kapalıyken farklı tepkiler verdiği biliniyor. The Race’den Gary Anderson, Red Bull aracının DRS’si açıldığında kiriş kanadın ve taban altının fonksiyonlarının durakladığını, bu sayede Red Bull’un DRS açıldığında rakiplerine kıyasla daha hızlı olabildiğini iddia etmişti.
Kırpılmış kanatlar

Red Bull’un arka kanadı Suudi Arabistan pistinin gereksinimlerine mükemmel derecede uyarken, rakiplerinin çoğu Bahreyn’de kullandığı kanat üzerinde küçük değişiklik yaparak yetinmek durumunda kaldı.
Mercedes’te Hamilton’un arka kanadının üst bölümü kırpılmıştı. Bu, DRS devre dışı bırakıldığında düzlükte daha az yere basma gücü ve sürtünmeye neden olacağı için daha hızlı olmayı sağladı.  Ancak bu tasarım standart planya ile karşılaştırıldığında DRS açıkken herhangi bir ek performans sunması pek mümkün değildi.
Antrenmanlarda kırpılmış arka kanadı test eden Mercedes, bunun ardından daha yüksek yere basma gücü üreten arka kanadı kullanmayı tercih etti ve daha çok kenar plakasının üstündeki kesiğe odaklandı.
Takım, 2022’de birçok yarışta olduğu gibi arka kanat kenar plakasının arka tarafında kesiksiz tasarımı tercih etti. Takımlar, kanadın bu bölgesindeki modüler yapı sayesinde hızlı değişiklikler yapabiliyorlar.

Kanadın bu bölgesi, çeşitli basınç gradyanları çarpıştığında oluşan güçlü bir girdap nedeniyle bu bölgede üretilen sürtünme seviyesi konusunda özellikle hassastır.
2022 için kurallarda yapılan değişiklikler, araçların birbirini takip etme yeteneğini geliştirmek için bunun bir kısmını hafifletti.
Bununla birlikte, bu hâlâ çözülmesi gereken aerodinamik bir sıkıntı ve ellerinde daha az araç olduğu için takımların hemen hemen hepsinin farklı çözümleri vardı.
Mercedes’in burada yarışta kullandığı yeni bir çözümü vardı. Kanadın uç kısmının arka kenarı ve kesik panel geriye doğru kırpılmıştı.
Kanat seçenekleri
Sonuç olarak, Red Bull’un DRS’sinde diğer takımların anlamadığı büyük bir sır yok gibi görünüyor.
Sadece bir arka kanat, kiriş kanadı ve piste daha özel DRS deltaya sahip olmanın bir kombinasyonuydu. Oysa diğerleri Bahreyn’de kullandıklarını uyarladı.
Bu, hem tasarım açısından hem de kaynak kısıtlamaları ve bütçe üst sınırı karşısında bütün sezon boyunca geliştirmeyi nasıl yönettiğinize bağlıdır.
Sonuç olarak, Red Bull’un DRS’sinde diğer takımların anlamadığı büyük bir sır yok gibi görünüyor.
Sadece bir arka kanat, kiriş kanadı ve piste daha özel DRS deltasına sahip olmanın bir kombinasyonuydu.
Bu, hem tasarım açısından hem de kaynak kısıtlamaları ve maliyet üst sınırı karşısında bütün sezon boyunca geliştirmeyi nasıl yönettiğiniz açısından orta yoldur.
Diğerleri, diğer pistler için daha uygun kanatlara sahip olacağından, nispeten konuşursak, yıl boyunca farklı yerlerde daha fazla performans bulacaktır.
Bununla birlikte, genel olarak RB19’un zaten diğerlerinin üzerinde olduğu görülüyor. Bu, bütün tasarım özelliklerinin beraber mükemmel bir şekilde çalışmasıyla sonuçlanıyor.
Diğer takımlar bu bölümdeki tasarım konusunda Red Bull’u geride bırakıp bırakamayacağını zamanla göreceğiz.