Ricciardo, Zandvoort’ta elinden sakatlandığı olayın öncesini ve sonrasını anlattı


Ricciardo, Zandvoort’ta elinden sakatlandığı olayın öncesini ve sonrasını anlattı

 

 

. . .

Ricciardo’nun yıl ortasında F1’e dönüşü, Zandvoort’ta AlphaTauri ile yaptığı kaza sonrasında sol el tarak kemiğinin kırılmasıyla durdu.
Ricciardo’nun iyileşme sürecine, MotoGP’de bu tür sakatlıkları tedavi etmesiyle tanınan Barcelona’lı doktor Dr. Xavier Mir de dahil oldu.
Mir, 2020’deki kayda değer sakatlığının ardından Marc Marquez’i ve bu yılın başlarında Lance Stroll’un bilek sakatlığını ameliyat etmişti.
Beyond The Grid podcast’ine verdiği demeçte Ricciardo, “Sağlık merkezinden Amsterdam’daki hastaneye gittik. Taramalar yapıldı ve ‘evet, kırılmış’ dediler.”
“Bu noktada, elime bir fil basmış gibi görünüyordu. Oradaki doktor ‘bak, ameliyat öneririm’ dedi. Burada olabilirsiniz fakat muhtemelen şişliğin inmesi için birkaç gün beklemek istersiniz, kiminle konuşmanız gerekiyorsa onunla konuşun ve tabii ki ameliyatınızı istediğiniz yerde olabilirsiniz.”
“Lance’e ulaştık. Alpine yıldızlarıyla çalışan bir arkadaşımız olan Jose’ye ulaştık. Bu yüzden bütün MotoGP isimlerini tanıyor ve o da İspanyol.”
“Bizi Xavier Mir ile temasa geçirdi. Lance ‘ona da gidin’ dedi.”
“Bu hem bir lütuf hem de bir lanetti. Çünkü insan olmayan pek çok MotoGP pilotuyla çalışıyor. Onlar insan değil. Bu bir gerçek.”
“Sanırım oraya giderken bende bir beklenti vardı. ‘Ah, Formula 1, MotoGP, onlar aynılar insan değiller, acı hissetmiyorlar’ gibi.”
“Hayır doktor, ben acı hissediyorum. Önümüzdeki 48 saat boyunca bu hastanede ağlayacağım! Çok komikti!”
“Bence bana yardım eden bütün doktorlar ve hemşireler harikaydı. Fakat çok gülüyorlardı. Çünkü yüzümü buruşturuyor, geri çekiliyor ve koluma giren her iğne hakkında sorular soruyordum.”

“Sanırım bir MotoGP sürücüsü gibi sert olacağımı düşündüler. Fakat değilim.”
“Kırılmanın kendisi oldukça önemliydi ve kırık sekiz parça halindeydi.”
“Oldukça basit olabilecek bir kemik için pek de hoş değildi. Elin dışı gibi bir şey. Kırdığım kemik bilek ile serçe parmak arasındaydı, mafsal gibi.”
“Parmağımı elimin üst kısmına sürtmek bile deli gibi acıtıyordu. Belki de ben acıyı diğerlerinden daha fazla hissediyorum. Bilemiyorum.”
“Evet, acıdan hoşlanmadığım için sızlanıp şikayet ettiğim bir gerçek de vardı fakat bu kırık bir eldi.”
“Bir yanım da şöyle diyordu. Evet, acı çekiyorsun ve bu biraz zorlu bir periyot olacak fakat insanlar daha kötü yaralanmalar geçiriyor. İnsanlar daha büyük kazalar geçiriyor.”
“Beni yanlış anlamayın, bütün bunlar olurken kendimi de kontrol etmeye çalıştım. Sanırım bu yüzden oldukça pozitif kaldım.” dedi.
Ricciardo, yerine geçen Liam Lawson’ın iyi performans gösterdiği beş yarış kaçırdı.
Ricciardo, “Her gün fizyoterapi yapıyordum ve mümkün olan en kısa sürede geri dönmek için elimden geleni yapıyordum.”
“Ancak Red Bull ve AlphaTauri bu konuda gerçekten çok iyiydi. Çünkü dünya şampiyonluğu için mücadele etmiyordum.”
“Şampiyonluğunuz söz konusu olduğu için büyük bir acıya katlanıp sadece bir puan almanız gerekmiyor.”

“Bu, ‘düzgün bir şekilde iyileştiğinden ve doğru tedaviyi aldığından emin olalım, çünkü kariyerinin uzun ve görkemli olmasını umduğun 2. kısmı da var. Kariyerinin sonraki iki yılında, üç yılında ya da her neyse, elin sakat kalmasın diye hiçbir şeyden ödün verme.” dedi.
Ricciardo Austin’de geri dönen Ricciardo, “Katar hakkında konuşuluyordu. Katar haftası pazartesi günü simülasyona girdim. Fakat henüz direksiyonu bütün gücümle kullanamadım.”
“Direksiyonu kavrayamadım ve tam güçle iki turdan fazla atamadım. Katar’ın söz konusu olmadığı çok açıktı ve ayrıca geri dönüp en iyi sürüşümü yapmamam kimsenin yararına değildi. O noktada, ‘Austin için her şeyi yapalım ve bunun için iyi olduğumdan emin olalım’ dedik.” dedi.
Sakatlık, Ricciardo’nun gride döndüğünden beri sadece 3. yarışı olan Hollanda Grand Prix’sindeki Serbest Antrenman 2 sırasında meydana geldi.
Ricciardo kazayı ise şöyle açıkladı, “2. virajı geçerken bir tepenin üzerinde gibi geçiyorsunuz.”
“Oldukça dar dönüyorsunuz çünkü 3. virajın çizgisinde, kerblerin üstünden gidiyorsunuz, yani geleneksel bir yarış çizgisi izlemiyorsunuz.”
“Apekse bakmıyorsunuz, virajın tepesine bakıyorsunuz. Bir yarışçı olarak her zaman önümüze ve normalde apekse bakarız.”
“Ama 2’den çıktıktan sonra dümdüz önünüze bakıp fren yapacağınız noktayı seçiyorsunuz. O noktada 2’den çıkmıştım, ne bir sarı[Piastri] ne de buna benzer bir şey görmemiştim.”
“Önüme bakıp fren yaptıktan sonra dönmem gereken yere baktım ve Oscar’ı gördüm. Her şey çok çabuk oldu. Üst çizgiyi kullanıyordum ve bu noktada fren yapmıştım, yani çoktan kararımı vermiştim. Gideceğim hızı biliyordum.”
“Tek seçeneğim üst çizgiden gitmekti fakat aracın pistin tepesinde olduğunu görebiliyordum, bu yüzden yüksek çizgiden geçmem için yeterli alan yoktu.”
“Alçak çizgiden geçmek için çok hızlı gidiyordum, bu yüzden ya gerçek bir aptal gibi görünüp ona çarpacaktım ya da aracı olabildiğince yavaşlatmaya çalışacaktım ve muhtemelen bariyerlere çarpacaktım ki öyle de oldu.”

“Sadece düz gitmeye karar verdiğimde, ‘ellerini direksiyondan çek’ dediğimi fark etmemiştim.”
“Birçoğumuz hala bunu yapmıyoruz çünkü kaza yapmak doğal değil ve çok hızlı gerçekleşiyor. Çünkü kaza yapmayı planlamıyorsunuz. ‘Tamam, kaza yapıyorum’ diye düşünecek vaktiniz yok. Ne yapmam gerekiyor? Kendimi desteklemeliyim. Tamam, ellerimi direksiyondan çekeyim.”
“Bazen zaman lüksünüz olmaz. İşte o an geldi ve duvara çarptım.”
“Bariyere girdiğimde, sağ ön tarafın Tecpro’yu ilk önce yakaladığından ve onu içeri çektiğinden oldukça eminim. Sanki çok sert bir şekilde sağa dönmüşüm gibi, tekerleği kavradı.”
“Tekerlekler çok hızlı döndüğü için, temelde tutuşumu kaybettim. Elimden fırladı ve sert karbondan oluşan tekerleğin alt kısmı yukarı çıktı ve elime karate darbesi indirdi.”
“Sonra çarpışmanın ve adrenalinin şokunu yaşıyorsunuz. Elimi hissedebiliyordum. Acı artmaya başladı ve çok hızlı bir şekilde bir şeylerin kötü gittiğinden korktum.”
“Eldivenimi çıkarırken, ‘eğer derinin içinde bir kemik varsa, bayılacağım’ diye düşündüğümü hatırlıyorum. Lütfen, lütfen korkunç bir şey görmeme izin verme. Bu işlerde iyi değilim, anlatırken terliyorum. Eldivenimi çıkardım ve oldukça şişmiş olduğunu görebiliyordum fakat deride kemik yoktu.”
“Sonra ağrı çok kötüleşti. Sağlık arabasına atladığım anda çok fazla ses çıkarıyordum çünkü çok rahatsızdım.”
“İyi olmadığını biliyordum. Hafta sonu yarışamayacağımı hemen anladım. Bunu bana doktorun söylemesine gerek yoktu. Kırık bir kemik olmasından korkuyordum. Sanırım beni gerçekten üzen ilk şey çok fakat çok verimli bir yaz tatili geçirmiş olmamdı.”
“Fiziksel olarak kendimi gerçekten çok iyi hissediyordum ve gitmeye hazırdım. Bu bana talihsiz bir aksilik gibi geldi. Ameliyat falan beni daha çok endişelendiriyordu çünkü biraz korkak biriyim.” dedi.

Copy link

Facebook’ta Paylaş

Tweetle

WhatsApp’ta paylaş

Linkedin’de Paylaş

Pinterest’te Paylaş

Viber’de paylaş

 
tr.motorsport 

En güncel Motorsporları haberleri için sosyal medyada TRmotosports’u takip edin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir