Singapur, Formula 1’in ‘süper takımları’ için neden bir engel teşkil ediyor?


Singapur, Formula 1’in ‘süper takımları’ için neden bir engel teşkil ediyor?

 

 

. . .

Red Bull pilotları Cuma günü ilk kez piste çıktıklarında, araçlarının şu an kadar çok geniş olan çalışma pencerelerinin dışına düştüğünü hızlıca gördüler. Max Verstappen, frene basarken ve ardından virajları dönerken güven duymadığı için sürüşünü “sürülemez” olarak nitelendirdi.
Red Bull’un nihayet erişilebilir görünmesiyle birlikte, 2015’te Marina Bay’de yaşananlarla karşılaştırmalar yapılmaya başlandı; o sene de Singapur sokak pisti, o sezonun dominant takımı Mercedes’in avlanmasını sağlamıştı. O zamanlar, yeni keşfedilen 1.6 litrelik turbo şarjlı hibrit hakimiyetiyle ilk 12 yarışın 10’unu kazanan takım, pistten Hamilton’ın yarış dışı kalmasının ardından Nico Rosberg’in dördüncülüğü ile ayrıldı.
Mercedes o hafta sonundaki rekabet eksikliğini kesin olarak açıklayamadı. Hamilton bir kelepçe arızasının ardından takviye basıncı sorununun kurbanı oldu ancak ondan önce bile her iki W06 makinesi de lastikleri ısıtmakta zorlandı. O yıl geriye kalan altı yarışın beşinde Gümüş Oklar 1-2 yaptı. Singapur’da yaşananlar ise tuhaf bir patlamadan biraz daha fazlasıydı.
Rosberg sorunların piste özgü olduğunu düşünüyordu. Aynı durumun Red Bull için de geçerli olması bekleniyor, özellikle de takım patronu Christian Horner’ın esnek kanatlar ve esnek zeminleri kısıtlayan iki FIA Teknik Direktifinin araçlarını hiç etkilemediği konusunda kararlı olduğu düşünüldüğünde.
Sergio Perez’in 13. olduğu sıralama turlarında Verstappen’in sadece 11. pozisyonda yer almasının ardından Horner, bu düşüşü şu şekilde açıkladı: “Bunların hepsi mühendislik işleri. Bu işte sihirli değnek yoktur. Hepinizin TD’yi suçlamak istediğinizi biliyorum fakat ne yazık ki bunu bile suçlayamayız. Aracımızda tek bir parça bile değişmedi… sıfır.”
Bunun yerine, Singapur’un aykırı doğası işleri zora soktu. RB19, öngörülebilir bir aerodinamik platforma sahip olma yeteneği sayesinde bu kadar güçlü olduğunu kanıtladı. Bu da farklı viraj profillerinde tutarlı bir davranışla sonuçlanıyor. Bunun sırrı, aracın yüksek hızda, düşük sürüş yüksekliğinde çalışabilmesi. Bu durumda, zemin etkili aracın çalışma şekli maksimize edilerek maksimum yere basma gücü üretilebiliyor.
Ancak ilk bölümü yeni asfaltla döşenmiş olan tümsekli Singapur sokak pistiyle ve yüksek bordürleriyle başa çıkabilmek için araçların yükseltilmesi gerekiyordu. Bu aşırılıkları telafi etmenin, RB19’u geniş çalışma penceresinin dışına çıkardığı anlaşılıyor.

Bu durum, Verstappen ve Perez’in bu yılın başlarında Belçika GP’sinde Eau Rouge’da çok fazla dibe vurmaktan kaçınmak için ayaklarını gazdan çekmek zorunda kalmalarıyla örtüşüyor. Araç daha engebeli yerlerde zorlanıyor.
Red Bull sorunları konusunda çekingen davrandı. Baş mühendis Paul Monaghan şasiyle ilgili “içsel sorunlara” işaret etti. Ancak Red Bull’un aerodinamik şefi olarak görev yaptıktan sonra Aston Martin’in teknik direktörü olan Dan Fallows şöyle konuştu: “Burası oldukça benzersiz bir viraj stiline sahip bir pist. Ve bu yılki değişikliklere rağmen – iki şikandan kurtulduk – hâlâ oldukça kısa süreli çok sayıda viraj var.
“Yer yer oldukça tümsekli olma eğiliminde ve ayrıca bu araçlarda bordür sürüşü oldukça önemli. Dolayısıyla, araçları diğer pistlere göre daha yüksekte çalıştırmak zorunda kalıyorsunuz. Bu, geçmişte bazı otomobiller için inanılmaz derecede benzersiz bir zorluk olmuştur. Red Bull’un bunun en bariz örneği olduğunu düşünüyorum.”
2023 için revize edilen tur konfigürasyonu da kurulu düzeni altüst etti. Uğraştırıcı 16-19 virajlarının kaldırılması, her ne kadar yaz tatilinden bu yana bu alanda kendi kazanımlarını göstermiş olsa bile, pistin Ferrari’nin lehine şekillenmesinde yardımcı oldu çünkü çekiş bölgesi azaldığı için lastik aşınma seviyesi de azalmış oldu.
Singapur Aston Martin’i de üzdü. Silverstone ekibi gelişim yarışında geride kalırken ve bazıları bunu esnek parçalara getirilen kısıtlamaya bağlarken, yarışı 15. pozisyonda tamamlayan Fernando Alonso için yarış beklenenden daha kötüydü. AMR23 Monako’da pole pozisyonunu ve zaferi almakla tehdit ede bir araçtı. Ancak araç, Formula 1’in bir sonraki sokak pisti için adeta denizde kaybolmuş gibiydi. 
Ancak Aston’un aksine Red Bull hafta sonu ilerledikçe sorunlarını çözmüş gibi görünüyordu. Q1’den sonra parc ferme düzenlemeleri yürürlüğe girerken, lastik basıncı ve kanat ayarlamaları yarışa önemli ölçüde yardımcı oldu. Verstappen (nihayetinde beşinci) ve Perez’in (sekizinci) yarış temposu, hızlı bir son stint için yeni orta lastikleri takarak bu açıdan avantajlı olan Mercedes pilotlarının gerisinde kaldı.
Bu nedenle, rakipler Singapur’un Red Bull için sadece bir hafta sonu olduğuna ikna oldular. Tıpkı sekiz sezon önce Mercedes için olduğu gibi. Toto Wolff şöyle dedi: “Red Bull’a neden doğru yapamadıklarını sorarsanız, eminim ki bilmiyorlar. Bu zemin etkili otomobillerin bir değişkeni – performans penceresinin dışına düşerseniz ayarlamak çok zordur ve bu doğru yaptığımızdan daha fazla başımıza geldi.”
“Bence Singapur her zaman aykırı bir pist olmuştur. Burada başarısız olmaları, geleneksel bir piste, özellikle de Suzuka’ya geri döndüklerinde, normal sıralamanın geri gelme ihtimalinin oldukça düşük olduğu anlamına gelmiyor.”

 
tr.motorsport 

En güncel Motorsporları haberleri için sosyal medyada TRmotosports’u takip edin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir