Steiner’in ayrılışından sonra Haas için pozisyonda ne var?


Steiner’in ayrılışından sonra Haas için pozisyonda ne var?

 

 

. . .

İnanılır gibi değil, değil mi? Ezeli rakibi Haas Formula 1 takımının karizmatik lideri olarak geçirdiği yaklaşık 10 yılın ardından Guenther Steiner ve onunla özdeşleşen organizasyon, çarşamba akşamı yollarını ayırdı.
Netflix’te yayınlanan Drive to Survive belgeselindeki küfürlü konuşmalarıyla ünlenen ve medyanın sevgilisi haline gelen Steiner’in popülaritesine rağmen, Gene Haas’ın Steiner’in takım patronluğu görevine son vererek yeni ve taze bir yüzle yola devam etme kararı alması şaşırtıcı değil.
Steiner’ın 2015’ten bu yana Gene Haas’ın kendi adını taşıyan takımının, sporun franchise temelli modele evrilmesinden önce F1’e giren son takım, kamuya açık yüzü olduğu düşünüldüğünde, ayrılışının teyit edilmesindeki üslup dikkat çekiciydi.
Gerçekten de Haas’ın medyaya gönderdiği basın açıklamasının ana konusu Ayao Komatsu’nun takım patronu olarak atanmasıydı ve Steiner’in yaklaşık 10 yılın ardından ayrılması 2. planda kaldı. Aslında Steiner’ın adı bütün bültende sadece iki kez geçiyordu ki bu da ayrılıklarının pek de iyi koşullarda gerçekleşmediğinin açık bir göstergesiydi.
Haas’ın son yıllardaki performansına bakıldığında, Haas ve Steiner arasında neden gerginlik yaşanmış olabileceği şaşırtıcı değil.
Ne de olsa 2023, Haas’ın neredeyse spora girdiğinden beri içinde bulunduğu araf benzeri duruma geri dönüşe işaret ediyordu: tek turda hızlı bir otomobil, ancak aşırı lastik aşınması nedeniyle yarışlarda dağılıyor.
Yetenekleri bilinen hayal kırıklığına uğramış sürücülerle 2023’te toplamda sadece 12 puan elde edildi. Markalar Şampiyonasında tekrar sonuncu olunan bir yıl. En iyi ihtimalle eskisiyle aynı performans seviyesinde olduğunu kanıtlayan B-spec otomobilin piste sürülmesiyle gölgelendi.
Yıl boyunca hiçbir güncelleme yapılmaması, sadece B-spec’in VF-23’ün yüksek hızdaki yol tutuşunu daha da kötüleştirmesi, Le Mans galibi Nico Hulkenberg’in açık bir şekilde aracın bir şey yapmadığını söylemesine neden oldu.
Hulkenberg, Alman AMuS’a Haas’ın B-spec otomobiliyle neler başardığı sorulduğunda “Hiçbir şey” yanıtını verdi. Bu ayıltıcı ve endişe verici. Bunu saklayamazsınız.”
“Kendimize karşı dürüst olmalı ve aracı tekrardan inşa etmek için bu kadar çok çalışıp sonuç neredeyse aynı olduğunda bunun standartlarımızı karşılamadığını kabul etmeliyiz. Gelecek sezon daha iyisini yapmak bizim işimiz.”

Haas’ın Formula 1’e yaklaşımı, kendi başına bir üretici olmaması nedeniyle diğer bütün takımlardan farklı olmuştur. Dallara tarafından üretilen bir şasiye sahip olan Haas, her zaman mümkün olduğunca çok sayıda aktarılabilir bileşen satın aldı ve yalnızca kuralların gerektirdiği parçaları kendisi tasarladı.
Bu, yarışmanın daha ucuz bir yolu ve tutumlu bir takım sahibine her zaman cazip geliyor. Ancak Haas’ın neredeyse 10 yıllık yarış hayatında hiçbir zaman araçlarını ya da onlardan en iyi nasıl yararlanılacağını tam olarak anlamamış olması dikkat çekici ve bu anlayış eksikliği her zaman dalgalı performans seviyelerine dönüştü.
Alpine, Sauber, Williams ve AlphaTauri’nin hepsi iş modellerinde yeni yatırımlar ve tekrardan düzenlemeler görürken, Haas yerinde sabit kaldı. 
Steiner 2023 ortalarında PlanetFormula 1.com’a Haas’ın yeni bir finansmana ihtiyacı olup olmadığı sorulduğunda “Bence bu parayla ilgili değil, iş modeliyle ilgili.” 
“Eğer iş modelimizi sürdürmek ve birileriyle çalışmak istiyorsak, bu yatırımı yapmamıza gerek yok. Bazı insanlar bu yatırımı yapmaları gerektiğini düşünüyorsa, benim için problem değil. Ancak birden fazla iş modeli var. Bu yeni iş modeliyle 2014 yılında ortaya koyduğumuz şeye geri döndük ve şimdi bunu korumak istiyoruz.”
“Dolayısıyla bu yatırımı yapmamıza gerek yok. F1’de mesele sadece para değil, bence para bazen abartılıyor. İnsanlar 100 milyon yatırım yaparsanız Mercedes’i yenebileceğinizi düşünüyor.”
“Tesislerinize ve ekipmanlarınıza 100 milyon yatırım yapabilirsiniz fakat yine de insanlara ihtiyacınız var. Çünkü aradaki fark insanlardır. Farklı iş modelleri yürütmek bir insan meselesidir, ekipman meselesi değildir. Bu yüzden bence bunu yapmanın birden fazla yolu var ve biz bunu yapmak istediğimiz şekilde yapıyoruz.”
Şu anda bütün işaretler Steiner’ın görevden alınacağını ya da en azından Haas ile ortak bir zemin bulamayacağını gösteriyor; Steiner aynı röportajda PlanetFormula 1.com’a yakın zamanda görevinden ayrılmaya niyeti olmadığını da söyledi.
Steiner, “Bence bu benim tutku projem olmalı. Bu takımı kurdum, dışarı çıktım ve bir yatırımcı [Haas] buldum.”
“Eğer ayrılırsam… Asla farklı bir iş istemedim, daha önce farklı işlerim de oldu fakat onları istemedim.”

“Bu yapmak istediğim tek şeydi. Hayatınız boyunca bir Formula 1 takımı kurmak oldukça havalı bir şey. Bunu yapan çok fazla insan yok ve bu nedenle kendimi insanlara bağlı hissediyorum. İlk günden beri burada olan epeyce insanımız var.”
“Komşunun daha yeşil çimleri beni cezbetmiyor. Gene Haas ile inanılmaz bir patronum olduğunu biliyorum, onunla iyi bir ilişkim var.”
“O bana karşı sert fakat ben de diğer insanlara karşı sertim. Yani kötü bir iş yaparsam bana söylemesinden korkmuyorum. Bana söylemesi gerektiğinden değil fakat eğer farklı bir görüşü varsa benim için problem değil. Bu konuda üzülmüyorum.” dedi.
Peki, Steiner’ın muhtemelen emirleri yerine getirmesiyle, ya da belki de Simone Resta’nın çarşamba günkü istifasının ardından ayrılmayı tercih etmesiyle, Haas için pozisyonda ne var?
2016’dan bu yana takımda çeşitli üst düzey görevlerde bulunan sempatik Ayao Komatsu takım patronu olarak göreve başladı. Geçici bir opsiyon olduğuna dair hiçbir belirti yok, yani mühendis 2024 için büyük bir adım atıyor.
Ancak James Vowles’ın Williams’ta kanıtladığı gibi, bu üst düzey görevlerde bilenmiş yetenekler, Komatsu mühendislik direktörüydü, gerekli adımı atmaktan daha fazlasını yapabilir. Komatsu aynı ani etkiyi yaratabilecek ve sorunlu ekibe bir istikrar duygusu getirebilecek mi?
Komatsu’nun Mattia Binotto’nun piyasadaki mevcudiyeti konusunda endişelenmesi gerekebilir.  Ferrari’nin eski takım patronu, Ferrari’nin Haas ile devam eden işbirliği aracılığıyla Haas ile doğrudan bağlantılara sahip. Komatsu’nun iyi performans gösterememesi durumunda Binotto’yu elde etmek şu an için çok zor değil.
Otmar Szafnauer de öyle. Eski Alpine ve Aston Martin takım patronu, düşük bütçeli günlerinde Racing Point ve Force India’da takım patronu olarak başarılı oldu. Sakin, daha şirket dostu tavrı Haas’ın tam olarak aradığı şey olabilir. Özellikle Gene hızlı gelişmeler ve imaj değişikliği için sabırsızlanıyorsa.
Steiner’in Formula 1’deki geleceği belirsizliğini korurken, son derece sempatik takım patronunun (şimdilik) ayrıldığını görmek üzücü. Alışılmadık bir zekâya sahip olan Steiner, neşeli, saçma sapan doğasıyla çok sevildi ve en zararsız durumlarda bile kaba saba laflar etme isteği nedeniyle Netflix TV programı Drive to Survive’ın kahramanı oldu.

Ancak Steiner’ı ünlü yapan şeyin bu anlar olması Haas’ın performans seviyesinin bir göstergesi. Andrea Stella, Christian Horner, Toto Wolff ve yukarıda bahsi geçen Vowles gibi isimler şık ve kurumsal bir profesyonellik sergilerken, Steiner, eski AlphaTauri patronu Franz Tost ile birlikte, işlerin ne kadar kötü gidebileceği konusunda açık konuşmaktan ve espri yapmaktan korkmayan eski tarz takım patronlarının sonuncusunu temsil ediyordu.
Formula 1’in gittiği yönle giderek daha fazla çelişen Steiner’ın şakası, başarı da kaçtığında ancak bu kadar uzun sürebilirdi. Rich Energy ve Uralkali gibi önceki felaketlerden sonra, mavi çip sponsoru Moneygram’ı meşru bir isim sponsoru olarak almak, kutlama için uygun bir anlaşmaydı. Ancak bu seferde pist performansı neredeyse anında çakıldı.
Gene Haas için problem şu ki, işin performans tarafında bütçe sınırında çalışmak için para harcamaktan geri tutan Steiner mıydı yoksa bütçe açığı mıydı?
Gene Haas’ın aynı basın bülteninde yer alan mesajı şöyleydi: “Organizasyon olarak ilerlerken, pist performansımızı geliştirmemiz gerektiği açıktı.”
“Ayao Komatsu’yu Takım patronu olarak atayarak, yönetimimizin merkezine temelde mühendisliği koyduk.”
Elbette bu kargaşa, Gene Haas’ın artık yeter deyip Formula 1 ile bağlarını koparması ihtimalini de beraberinde getiriyor. Ne de olsa takım sadece CNC makine şirketi için bir pazarlama platformu olarak varlığını sürdürüyor. Hangi noktada bütün bu stres, arkada çalışmanın faydalarından daha ağır basar?
Ne de olsa Steiner takımın arkasındaki gerçek itici güçtü. Bütün zaaflarına rağmen Steiner’ın tutkusu inkar edilemezdi.
Gene, özellikle de mevcut Formula 1 takımlarına devasa mali teklifler yapılırken, kolay başarı elde etmeden çalışmaya devam etmek için bu tutkuya sahip mi? Haas’ın Formula 1’den ayrılırken geldiğinden çok daha zengin olacağına şüphe yok. Sauber’in istediği fiyat iki sezon önce 600 milyon Avro olarak konuşuluyordu. Gene’inki daha yüksek olur mu?
Eğer Gene’in tutkusu yoksa, satmak için kapısını aşındıran ısrarcı Andretti’ler yine de istediklerini elde edebilirler…

Copy link

Facebook’ta Paylaş

Tweetle

WhatsApp’ta paylaş

Linkedin’de Paylaş

Pinterest’te Paylaş

Viber’de paylaş

 
tr.motorsport 

En güncel Motorsporları haberleri için sosyal medyada TRmotosports’u takip edin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir