Verstappen’in galibiyet rekoru, Schumacher ve Vettel’inkilere göre nasıldı?
| . | . | . |
Max Verstappen’in F1 kariyeri, özellikle yaşı sayesinde “en genç …” şeklinde çoğu yaşıyla ilgili olan rekor üstüne rekorlarla dolu.
Ancak Verstappen, Meksika GP’de kazandığı bu sezonki 14. yarış zaferiyle, bir sezonda en çok yarış galibiyeti kazanan yarışçı olma unvanını ele geçirerek, adının Formula 1 rekor kitaplarında zamana karşı koyacağını herhangi bir şüphe varsa bile hatırlatmış oldu.
Daha önceki 13 galibiyet rekorunu, 2004’te Schumacher, 2013’te Sebastian Vettel kırmışlardı. Verstappen, yaz döneminde kazandığı art arda zaferlerin ardından bu rekoru kırabileceğinin işaretlerini verdi. Ferrari’nin umutlarının giderek solması ve Verstappen’in sürekli olarak galibiyetlerine bir yenisini eklemesiyle bu ihtimal daha fazla konuşulmaya başlandı.
Ancak bu ihtimal, en azından herkese açık alanda Verstappen tarafından dillendirilmiyordu. O her zaman, bazı rakiplerinin aksine istatistiklerin pek ilgisini çekmediğini, buna karşı artık bir yıl içerisinde daha fazla yarış olduğu için bunu başarmanın daha kolay olacağını söyledi.
Red Bull’un Takım Patronu Christian Horner, Verstappen’in Hollanda GP’de bu sezonki 10. yarış zaferini kazanmasının ardından, “O, böyle şeylere (istatistiklere) bakmayı sevmiyor.” demişti.
14. yarış zaferini kazanmasının ardından Autosport’un, bu şekilde önemsememesinin bir taktik mi olduğunu sorması üzerine Verstappen, “kendisinin asla istatistiklerle ilgilenmediğini ve bunun komple bir pakete bağlı olduğunu” yineledi.
Peki Verstappen’in 14 yarışlık rekoru – ki bu 16’ya kadar çıkabilir – Schumacher ve Vettel’in sezonlarına göre nasıldı? Ve Verstappen’in bu seneki şampiyonluğunu Formula 1 tarihindeki en dominant şampiyonluk haline getirmesi için ne yapması gerekiyor?
Max Verstappen, Red Bull Racing, 1st position, celebrates on arrival in Parc Ferme
/
En uzun takvim
Formula 1’deki mevcut rekorların çoğunun kırılmasını sağlayacak şey, takvimin çok hızlı bir şekilde genişlemesi olacak. Mevcut yarış sayısı, Verstappen’in 14 galibiyete ulaşmasını kolaylaştırdı. Aynısı muhtemelen bütün zamanların en çok yarış galibiyeti sayısında da etkili olabilir. Verstappen şimdiden bütün zamanlar listesinde 6. sırada yer alıyor.
22 yarışlık bir takvimde, bu rekora ulaşmak için sezonun 2/3’ünde mükemmel olmak yeterli olacaktı. Ancak Schumacher’in 2004’teki 13 yarışlık rekoru, 18 yarışlık takvimde gelmişti. Vettel ise aynı sayıda galibiyete 19 yarışlık sezonda ulaştı.
Bunlara rağmen Verstappen’in galibiyet oranı, yine de iyi bir konumda. 20 yarışta 14 galibiyet alması sayesinde Verstappen, %70’lik galibiyet oranına sahip. Bu oranla Verstappen, Vettel’in %68.’42’lik kazanma istatistiğinin %2.22 önünde bulunuyor. Schumacher ise 2004’teki 13 galibiyeti ile %72’22’lik bir kazanma oranına sahip.
Verstappen sezonu iki galibiyet daha alarak kapatırsa, toplam galibiyet sayısını 16’ya çıkaracak ve bu sayede Schumacher’in %72.22’lik kazanma oranını da geçecek. Bu durumda yalnızca Alberto Ascari’nin 1952 şampiyonluğunda kazandığı sekiz yarışta altı galibiyet serisi, istatistiksel olarak daha baskın olacak.
Verstappen kalan yarışlarda hiç kazanamazsa, bu durumda kazanma oranı %63.64’e düşecek ve bu oranla Schumacher’in 2002’deki, Lewis Hamilton’ın ise 2020’deki 11 galibiyet kazanma oranının gerisine düşecek.
Bir sezondaki yarış sayısı, doğrudan istatistiklere ulaşılmasını kolaylaştıran bir etmen olsa da, her iki şekilde düşünülebilir: Bu tür bir performansı ve tutarlılığı sürdürmek, bir yıl boyunca bu kadar verimli bir şekilde kazanmak için çok çalışmak gerekiyor.
Michael Schumacher, Ferrari F2004
Peter Spinney /
Araçlar
Daha önce belirtildiği gibi, Verstappen’in kendisi, Formula 1’deki birçok başarının “tüm pakete bağlı” olduğunu ve büyük istatistik rekorlarına ulaşmak için aracınızın gücünün gerekli olduğunu söylemişti.
Red Bull RB18 bunların hepsini başarabilen bir araç oldu. Düzlükte adeta bir roket kadar hızlıydı, bu sayede çok iyi geçiş yapabiliyordu ve Ferrari’nin deyimiyle arkasındakine karşı iyi savunuyordu. Ancak bu düzlük hızı avantajı, yüksek yere basma gücü paketi araca eklendiğinde de devam etti. Bu sayede Red Bull, Spa ve Suzuka gibi pistlerden de çok mutlu ayrıldı.
Her şeye rağmen RB18’in gridde en hızlı araç olduğunun kabul edilmesi, yaz arasını buldu. Ferrari ve Red Bull, sezonun ilk yarısında büyük ölçüde omuz omuza mücadele ettiler. Ferrari Formula 1-75, bu yıl şu ana kadar 4 galibiyet elde ederken bunlardan ikisini, ilk üç yarışta kazandı ancak İspanya, Azerbaycan ve Fransa gibi, Ferrari’nin Red Bull’un önünde göründüğü ancak fırsatları kaçırdığı yarışları unutmamak lazım.
Bu, Schumacher’in ilk 13 yarışın 12’sini kazanarak oldukça erken bir bir dönemde griddeki en iyi araç olarak öne çıkan F2004’üyle tam bir tezat oluşturuyor. Magny-Cours’da Fernando Alonso ve Renault’yu yenmek için kullanılan ünlü dört pit stop strateji gibi bazı yarışlar zorlu geçti ve galibiyeti almak için Schumacher ve Ferrari’nin dehasını kullanması gerekiyordu. Sezonun son döneminde rekabet vardı ancak 2004 Ferrari, Verstappen’in Red Bull’undan daha baskındı.
Verstappen ve RB18’e benzer olanlar Vettel ve 2013 Red Bull aracı RB9’du. İlk 10 yarışta 4 yarış kazanılmasının ardından böyle bir rekorun kırılmasını beklemezsiniz. Ancak o sene Mercedes’in güçlü sıralama formunun yarışlara yansıtamamasının ve yıl ortasında lastiklerde yapılan değişikliğin lehine olmasının ardından Red Bull hızlandı ve Vettel, Spa ile Interlagos arasındaki 9 yarışı aralıksız bir şekilde kazanarak Schumacher’in rekoruna ortak oldu.
Sebastian Vettel, Red Bull Racing RB9
Sutton Images
Rekabet
Sezonun ilk günlerinden itibaren, Verstappen/Leclerc arasında güzel bir şampiyonluk mücadelesi olacağı yönünde bütün dünyada beklenti oluştu ancak bu mücadele çok geçmeden sönmekten kurtulamadı.
Ferrari, yıl ilerledikçe özellikle lastik aşınması konusunda daha fazla zorlanarak Red Bull’un gerisine düşerken, Leclerc de yaşananlara yardımcı olmadı. Özellikle Paul Ricard’daki hatası, çok fazla göze çarptı. O hata olmasaydı Leclerc, şampiyonada yeniden Verstappen’i geçme fırsatına sahip olacaktı. Verstappen, Fransa GP’yi kazanıp aradaki farkı açmasının ardından ilk defa şampiyon olabileceğini düşünmeye başladığını kabul etmişti. Sergio Perez, Monako’da aldığı galibiyetin ardından mücadeleye dahil olabilecek gibi göründü ancak araç gelişimi sürdükçe, Perez araç içerisinde daha az memnun hissetmeye başladı ve aracın gelişiminin kendi istediği yönde olmadığını söyledi.
Leclerc, ana rakibi Verstappen’e özellikle yıl başında Schumacher ya da Vettel’in rekor kırdıkları sezonda sahip oldukları rakiplerinden daha fazla yaklaşmayı başardı. 2004’te Ferrari’nin avantajı o kadar büyüktü ki, Schumacher’in en yakın rakibi takım arkadaşı Rubens Barrchello’ydu. 2013’te ise Sebastian Vettel’in ana rakibi, yıl başında Fernando Alonso’ydu. Alonso o sene Ferrari’nin 2013 aracından daha fazlasını verebildi ancak yine de Leclerc’in bu yıl yaptığı gibi düzenli bir şekilde Vettel’le mücadele edemedi.
Şu ana kadarki en baskın şampiyonluk mu?
Verstappen’in istatistiksel olarak Schumacher ve Vettel’den daha baskın bir şampiyon olup olmayacağını son iki yarış belirleyecek. Yine de sezonun uzunluğu, Leclerc’in gösterdiği mücadeleye ve kazandığı galibiyetlere, özellikle de Macaristan ve Belçika Yarış gibi yarışlardaki yükselişine bakarsak, bu yıl diğerlerine kıyasla öne çıkıyor.
Horner, “20 yarış geride kalırken o, bir sezonda en çok galibiyet kazanan isim oldu. Bunların dışında, pole pozisyonundan başlamadığı iki Sprint yarışını da kazandı. Bu galibiyetler için savaşmak zorunda kaldı.”
“Sene sonunda geriye doğru baktığımızda, Max’in kesinlikle olağanüstü bir yıl geçirdiğini göreceğiz. Yanlış bir şey yapmadı. Yıl boyunca mükemmeldi. Ulaştığı istikrar inanılmazdı.” dedi.
Max Verstappen, Red Bull Racing RB18
/
paylaşım
yorumlar
tr.motorsport
En güncel Motorsporları haberleri için sosyal medyada TRmotosports’u takip edin.
