Williams’ın sidepoddaki deliğinin sırrı ne?

Williams’ın sidepoddaki deliğinin sırrı ne?

 

 

. . .

Son senelere kıyasla hiç olmadığı kadar büyük bir ayrışma gördük ancak bunun bir nedeni var. Takımlar; daha önceki nesilde, sidepod çevresinde yer alan bargeboard gibi parçaların yasaklanmasının ardından ön lastiklerle taban arasındaki bölge arasında aerodinamik bir köprü kurmaya çalışıyorlar. Son kurallar döneminde izin verilen sidepod yanındaki dikey kanatların, kanatçıkların ve bargeboardların yasaklanmasının ardından takımlar sidepodlarını yeniden tasarlamak zorunda kaldılar. Bu kapsamda bazı takımlar sidepod içindeki radyatörleri, soğutucuları ve elektronikleri de yeniden yerleştirmek zorunda kaldılar. Bunun en büyüleyici yanı, CFD ve rüzgar tüneli çalışmaları sırasında bütün takımların benzer bir sonuca varmasından ziyade, oldukça keyifli bir şekilde çok farklı çözümlerin çıkmış olması. Griddeki en ilginç çözümlerden biri, büyük ölçüde kurallarda belirtilen senaryoya bağlı kalan ve çok kısa, rampalı bir sidepod tercih eden Williams’tan geldi. Bununla birlikte, sidepod’un üst kısmında, ana girişte yakalanan hava akışını yakalayıp doğrudan sidepod’un arka yüzeyine gönderen bir boşluk bulunuyor. Williams FW44 open vs closed sidepod Giorgio Piola Bu sıra dışı tasarım Williams’ın sidepodda yer alan yan kaza barını (kırmızı ok) bir önceki dönemde olduğu gibi daha alçakta ve geride konumlandırmasını sağlamış.  Diğer taraftan diğer takımların çoğu alt kaza barını taban içine yerleştirirken, Williams onlara göre daha yüksek bir pozisyonda, sidepodun içine yerleştirmiş.  Belki de boşluğun kendisinden daha ilginç olan şey, takımın testin ilk gününde olduğu gibi bu bölümü kapatarak aracı çalıştırma olasılığını da düşünmüş olmasıdır. Bu, hava akışını aşağıdaki girişe (sağ iç kısım) aşağı itmek için üst kısma monte edilmiş bir iç panel ile yapılabilir. Yukarıdaki resimde sağ tarafta göreceğiniz üzere üstteki boşluk içeriden bir panelle kapatılarak hava akımı aşağıdaki hava girişine yönlendirilmiş. FW44’ün sidepod’larının kompakt yerleşiminin, takımın daha merkezi soğutma yaklaşımını seçmesi sayesinde mümkün olduğunu ve bunun yalnızca hava akışını toplamak için daha büyük bir hava girişinin değil, aynı zamanda daha büyük bir motor kapağı ile sonuçlandığını belirtmekte fayda var. Williams FW44 engine detail Giorgio Piola Bu aracın üst kısmında daha fazla ağırlık olduğu manasına geliyor ancak Williams, aerodinamik kazanımların bu sayede yüksek olması nedeniyle bu konuda verdiği ödünden mutlu görünüyor. Son birkaç yıldır güç ünitesinin üzerinde eyer tarzı soğutma radyatörleri kullanan başka takımlar olduğu için bu tarz ödün veren tek takımın Williams olmadığını söyleyebiliriz. Williams’ın tasarımı biraz daha aşırı görünüyor. Çoğu, güç ünitesinin üzerine bir soğutucu yerleştirmekle yetinirken, Williams her iki taraftan sarkan bir tasarım kullanmış.

 
tr.motorsport 

En güncel Motorsporları haberleri için sosyal medyada TRmotosports’u takip edin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir