Windsor: “Vettel, Hamilton ile aynı seviyede değil”

Uzun Formula 1 kariyerini geçtiğimiz sezonun ardından noktalayan Vettel, arkasında dört dünya şampiyonluğu bıraktı.
Genç yaşlarda Red Bull ile elde ettiği başarıların ardından daha fazlası için Ferrari’ye giden Vettel, İtalyan takımla geçirdiği altı seneyi şampiyonluğa ulaşamadan kapattı.
Alman pilotun neden başarısız olduğuna yönelik pek çok görüş mevcut, ancak hiç şüphesiz ki kendisinin yaptığı birtakım hatalar ve son iki senesinde Charles Leclerc’e ayak uyduramaması gibi faktörlerin de bu durumda etkisi mevcut.
Twitch kanalında konuşan Peter Windsor, Vettel’in bazı imkanlardan yoksun olduğunda ortalama bir pilota dönüştüğünü düşünüyor.
Windsor, “Vettel’in her zaman çok iyi reflekslere sahip, çok hızlı ve çok dengeli bir sürücü olduğunu düşünmüşümdür. Sauber için test yaptığı günlerde bile virajı V şeklinde dönmenin en üst düzey temsilcisinden farklı bir şey değildi.”
“Virajın coğrafyası nedeniyle bunu yapamadığında ortalama bir pilota dönüşebiliyordu, ancak belli virajlarda gerçekten inanılmaz ve yetenekliydi. Red Bull’da arkası yere sağlam basan bir araca, çift katmanlı difüzöre ve diğer her şeye sahipken ne kadar iyi olduğunu gördük.”
“Red Bull’daki son yılında yeni kuralların devreye girmesi sonucu bu imkanları kaybetti ve sıradan bir yarışçı haline geldi, Daniel Ricciardo’ya karşı da epey zorlandı. Bütün bu gerçekler o dönem ortaya çıkmaya başlamıştı.”
“Ne o yıl esnasında, ne de o sezonun ardından ‘arka taraf yere basmadığında ön tarafın çalışmasını sağlamam gerekiyor, arka tarafla biraz daha oynayabilmem gerekiyor’ demedi.
“Yapabileceği pek çok şey vardı fakat bunların hiçbirini yapmadı. Bunun yerine dört kez şampiyon olmuş, çok para kazanmış ve hayranlarının sevgisini kazanmış biri olarak Ferrari’ye gitti.”
“Ve hiçbir zaman daha iyi olmadı, hâlâ aynı sürücüydü. Sebastian Vettel’in hikayesi budur.” dedi.

Sözlerine devam eden Windsor, Vettel’in 2017 Azerbaycan GP’sinde Lewis Hamilton’a kasıtlı bir şekilde çarptığını ve herhangi bir ceza almadan kurtulduğunu da hatırlattı.
Windsor, “Ekleyebileceğiniz tek şey, Vettel’in aynı zamanda 2017’de Bakü’de Lewis Hamilton’a yavaş sürdüğü için kızdığı için Güvenlik Aracı arkasında çarpan adam olduğu.”
“Bu yanına kâr kaldı. Dan Ticktum hemen hemen aynı şeyi yaptığı için bir sezon boyunca lisansını kaybederken, o çok küçük bir para cezasıyla kurtuldu. Yani bu orantısızdı. Bence bundan kurtulduğu için çok şanslıydı.”
“Onu asla Lewis ile aynı sınıfa koymazdım. Belki arabanın arka tarafı gerçekten iyiyse onu Fernando Alonso ile aynı sınıfa koyardım fakat arka tarafı kötü ve yol tutuşu azsa başı dertte demektir.”
“Seb’i ve Fernando’yu pek iyi olmayan lastiklerle piste çıkarın, biraz yan rüzgar uygulayın ve piste biraz yağ dökün; sonrasında Fernando’nun bütün bu değişkenler aktifken her zaman Vettel’den daha iyi olduğunu göreceksiniz.”
“Seb yalnızca iyi yaptığı şeylere odaklanan birisi.” dedi.

Kariyerinin son yıllarında spor tarihi hakkındaki bilgisi ve pist dışı sorunlara odaklanan Vettel, artık kariyerinin ilk dönemlerine göre çok daha sevilen bir isim.”  
Vettel’in karakter gelişiminin kendisini şaşırttığını itiraf eden Windsor, yine de Alman pilotun kendini kamuya sunuş şekliyle sahne arkasındaki davranışlarının uyuşmadığını söylüyor. 
Windsor, “Mark Webber ile konuşursanız, yarış günü ya da sıralama turlarından sonra medyaya gösterdiğinden tamamen farklı bir Sebastian Vettel’den bahsederdi.”
“Red Bull karavanında kaskını fırlatan ve öfke nöbetleri geçiren bir Vettel vardı.”
“Seb’i oldukça severim. Onunla Milton Keynes’te bir etkinlik yaptığımızı hatırlıyorum, Mario [Andretti, 1978 Dünya Şampiyonu] bir TV kanalını temsilen oradaydı. Seb’in Mario’yu görünce ilk söylediği şey, kariyerinin ilk yarışında pole pozisyonunda olduğuydu, bence bunu bilmesi oldukça hoştu.”
“Ama yine de Seb ile ilgili garip şeyler de var. Ferrari yıllarında bir Avusturya GP’si öncesi ve Avusturyalı sürücülerin mirasından bahsetti, Niki Lauda ve Gerhard Berger’den bahsetti -ancak [1970 Dünya Şampiyonu] Jochen Rindt’ten hiç bahsetmedi.”
“Teorik olarak sporun mirasına bu kadar önem veren birinin Jochen’den bahsetmemesi bana çok garip geldi. Belki de sadece Ferrari için sürmüş Avustralyalılardan bahsediyordur, ancak Jochen’in Ferrari ile Le Mans 24 Saat’i kazandığını unutmayın.”
“Kendisiyle ilgili kafam oldukça karışık. Bir yarışçı olarak değil, ilk tanıdığım Seb ile şimdiki Seb arasında ilişki kurmakta zorlanıyorum diyebilirim. Çok farklı bir adam.” dedi.