Yorum: Pilotların 2022 Belçika Yarış performansları nasıldı?

Yorum: Pilotların 2022 Belçika Yarış performansları nasıldı?

 

 

. . .

Lewis Hamilton

Hafta sonunun en büyük şokunu yaşayan isimlerden biriydi, nitekim buraya Macaristan’dan sonra ciddi beklentiyle gelmişlerdi ancak günün sonunda Red Bull’dan 1.5-2 saniye civarında yavaş kaldılar, hatta sıralama turlarında iki Alpine’in dahi gerisine düştü takım! Buna rağmen grid cezaları nedeniyle önemli bir şansı vardı Hamilton’ın, bunu değerlendirebilecek bir start da almıştı, ancak Les Combes’ta Alonso’ya dışarıdan yaptığı atağı tamamladığını düşünerek virajı keskin dönmesi sonucu temas yaşadı, aracı Toprak Razgatlıoğlu’na nispet yaparcasına “stoppie” yaptı ve arka tarafı sert şekilde zemine çarpan araç hasar gördü, bir tur sonra da kenara çekti zaten. Kaçınılabilecek bir yarış kazasıydı ve bu kaza nedeniyle Alonso ile girdikleri polemik bizleri bir süre meşgul edecek.

Valtteri Bottas

Her açıdan unutmak isteyeceği bir hafta sonu, ancak ceza almasına rağmen yarışa başlarken gayet avantajlı bir noktadaydı. Neden diye soracak olursanız, sadece 15 sıra ceza almıştı ve sınırı geçmediği için en az 20 sıra ceza alan rakiplerinin önüne geçmişti. Dolayısıyla hiç umursamadığı sıralama turlarında 2015 Monako GP’sinden sonra ilk kez ilk bölümde elendi, yarışta ise spin atan Latifi’den kaçınmaya çalışırken çakıl havuzuna gömüldü ve yarışa veda etti. Yıl onun için çok kötü devam ediyor uzun süredir.

Valtteri Bottas, Alfa Romeo C42, is assisted by marshals after beaching in the gravel
/

Nicholas Latifi

Formula 1 için yetersiz kalmaya başladığını çok net şekilde gördüğümüz bir hafta sonu. Düzlüklerde en hızlı araçlardan olan Williams ile takım arkadaşı son bölüme kalırken kendisi ilk bölümde havlu attı, yarışta da Ocon ile ufak bir temasa karışmasının ardından spin attı ve dolaylı olarak Bottas’ın yarışa veda etmesine sebep oldu. Sonrasında erkenden pite giren ve ön kanat değiştiren Latifi’yi bir daha neredeyse hiç görmedik. Muhtemelen bir daha hiç görmememize de kısa zaman kaldı.

Mick Schumacher

Bu yarışı sabırsızlıkla bekleyen bir isimdi, nitekim uzun süredir beklediği yeni VF-22’ye burada kavuşacaktı -tek sorun, pistin Haas’a hiç fakat hiç uymamasıydı. Üstüne aldığı grid cezası ve yarışta yaşadığı ısı yalıtımı sorunu da ekleyince 2021 Haas tadında bir yarış geçirdi Alman pilot. Ancak babasının ilk galibiyetini aldığı pistte ilk F1 yarışına çıkması ve Latifi’yi Eau Rouge’da iç çizgide geçmesi gibi sebeplerden ötürü bu hafta sonunu unutmayacaktır.

Mick Schumacher, Haas VF-22
Zak Mauger /

Kevin Magnussen

Son üç yarış onun için klasik tabirle “pazar gezmesi” modundaydı. Sıralama turlarında ilk bölümde elenmesine rağmen yarışa grid cezaları sebebiyle 11. sıradan başlayacaktı, puan için bir şansı vardı… ama sorun Haas’ın burada gerçekten çok zayıf kalmasıydı. Magnussen starttan sonraki birkaç tur içinde herkese geçildikten sonra erkenden pite geldi ve sonrasında da yarışı Zandvoort için veri toplamakla geçti.
 

Daniel Ricciardo

Kariyerinin en önemli hafta sonlarından birisiydi, bunun sebebi ise geçtiğimiz günlerde McLaren’dan ayrılacağının resmi olarak duyurulmasıydı. Dolayısıyla basın toplantısından bu yana epey duygusal ve morali bozuk görünen Ricciardo’nun güçlü bir sonuca ihtiyacı vardı. Ancak ne yazık ki moral bozukluğu bir kez daha performans bozukluğu olarak piste yansıdı; ilk olarak takım arkadaşından hava koridoru almasına rağmen sıralama turlarında ikinci bölümde havlu atan Avustralyalı, yarışa ise önlerden başlamasına rağmen pit stoplardan sonra trafiği açmakta başarsız oldu ve Albon’un oluşturduğu trenin en gerisinde 15. olabildi. Eskiden olsa geç frenajla rahatça avlayabileceği pilotlara atak bile yapamadı.
 

Daniel Ricciardo, McLaren MCL36, Lance Stroll, Aston Martin AMR22, Esteban Ocon, Alpine A522
/

Yuki Tsunoda

Yarışın en pasif isimlerindendi, zaten pit yolundan başlaması sonucu yarışı da henüz başlangıçta yara almıştı. Yarışa sert lastikle başlayan tek isimdi, bu strateji sayesinde son bölümde daha agresif davranma imkanı buldu, hatta birkaç kez Zhou ile birbirlerini geçtiler, ancak düellodan Zhou galip ayrıldı, kendisi ise 14. oldu. Ancak trafiği biraz olsun açabilen tek isim olduğu için bir alkışı hak ediyor sanırım.

Guanyu Zhou

Cezalılardan birisiydi, buna rağmen bir kez daha sonuçlara yansıtamadığı iyi bir yarış çıkarttı. Sıralama turlarını doğal olarak umursamadı, startta olaylardan uzak kaldı ve puan mücadelesine dahil olmayı başardı. Bu durumda uyguladığı agresif stratejinin de payı var; son bölümde Esteban Ocon ve Fernando Alonso gibi isimlerin aksine yumuşak hamur tercih etti, birkaç kez en iyi sektör zamanlarını kaydettiğini gördük. Ancak trafiği aşmak konusunda -o gruptaki herkes gibi- başarısız oldu ve lastiklerin tükenmesi sonucu son turlarda Tsunoda’yı püskürtmek için ekstra çaba sarf ettiği mücadeleyi 13. sırada tamamladı.
 

Lando Norris, McLaren MCL36, Zhou Guanyu, Alfa Romeo C42
/

 

Lando Norris

McLaren’in getirdiği bütün güncellemelerin ardından doğru bir pistte grid cezası aldığını düşünmüş olabilir, ancak takımın yıl başından beri bir türlü iyileşemeyen düzlük performansı sonrası muhtemelen pişman olmuştur. Onun için hafta sonunun kötü geçeceği aslında sıralama turlarında Ocon’dan 1 saniye fark yediğinde belli olmuştu, sonrasında ne startta yükselebildi, ne de sıra kazanmasına rağmen yükselmek konusunda adım atamadı. Ricciardo’nun da dediği gibi, “takımın hızı bu kadardı”. Alpine pilotlarının güçlü sonuçlar aldığı bu hafta sonu kendisi ve takım adına bir uyarı olmuştur.

Lance Stroll

Bu hafta sonu elde ettiği sonucu en az hak eden pilotu seçecek olsaydım kesinlikle Stroll derdim. Aston Martin’in sıralama turlarındaki zayıflığı nedeniyle istediği kadar iyi bir grid pozisyonu yakalayamayan Stroll, startta yer kazanamaması sonrası fena bir strateji izlemedi ve kendisini Albon’un arkasına kadar atmayı başarabildi. Ama Williams düzlüklerde çok hızlıydı, dolayısıyla Stroll’ün bütün çabaları boşa gitti ve Macaristan’da olduğu gibi yine puanı sadece bir sırayla kaçırdı.

Lance Stroll, Aston Martin AMR22, Pierre Gasly, AlphaTauri AT03
Sam Bloxham /

Alexander Albon

Hafta sonunun yıldızlarından birisiydi. Henüz antrenmanlardan çok güçlü bir tempo tutturmuştu Taylandlı pilot, bu temposunun pist koşullarından değil de güncellenmiş Williams ile uyumundan kaynaklandığını ise sıralama turlarında gösterdi ve bu yıl ilk kez son bölüme kalarak güçlü bir dokuzunculuk elde etti. Yarışta da FW44’ün düzlük hızını maksimize etmeyi ve ilk sektörde farkı açıp diğer bölümlerde iyi çizgilerle yerini koruyarak fazla sıra kaybetmedi ve 10. olarak bu sene üçüncü kez puan aldı. Yaz arasından olabilecek en iyi şekilde döndü.

Pierre Gasly

Azerbaycan’dan beri puan alamayan ve ismi geçtiğimiz iki sezonki gibi performansıyla değil de dedikodularla anılan Gasly, yakın arkadaşı Anthoine Hubert’in ölüm yıldönümü nedeniyle duygusal bir hafta sonu geçirmekteydi, dolayısıyla hem arkadaşını onore etmek, hem de motivasyonunu toparlayabilmek için onun da iyi bir sonuca ihtiyacı vardı. Yarışa 7. sırada başlayacak olması bu iyi sonucu getirebilirdi; ta ki yarışa pit yolundan başlamak zorunda kalana kadar! Buna rağmen kariyerinin ilk senelerinde birçok kez gördüğümüz lastik koruma becerilerini sergileyen ve her iki pitini de diğerlerine göre çok geç yapan Fransız, bu stratejisinin ekmeğini trafikte kalan grubun önünde kalarak ve 9. olarak almayı başardı. AlphaTauri de puan orucuna son verdi.

Pierre Gasly, AlphaTauri AT03, Daniel Ricciardo, McLaren MCL36, Yuki Tsunoda, AlphaTauri AT03, in the pit lane
/

Sebastian Vettel

Emekliliğini açıklamasının ardından iki yarıştır puan alıyor, belki de bu kendisi için bir mesajdır. Şaka bir yana, Vettel sezonun en iyi hafta sonlarından birini geçirdi. Sıralama turlarında ikinci bölümü sadece 0.002 saniye farkla kaçırdı ve takım arkadaşına geçildi, ancak henüz startta 5 sıra yükselerek sıralama sonucunu telafi etti, o saniyeden sonra da arkasına bakmadı bile. Özellikle üçlü mücadelenin ardından Gasly’e Rivage’da dış çizgiden yaptığı atak mükemmeldi. Ama kendisi sonuçtan memnun oldu mu derseniz cevap hayır, en azından 7. olmak istiyordu ve daha da fazlasını bekliyordu Seb, halen başarıya bu kadar aç olması F1 için sevindirici.

Esteban Ocon

Hafta sonunun en iyi isimlerindendi ki bu kendisi için olumlu, nitekim Macaristan’dan bu yana eleştiri oklarının hedefindeydi kendisi. Ayrıca grid cezası alması nedeniyle gerilerden başlayacak olması da bir dezavantajdı; Ocon asla geçiş yapmak veya agresif stratejilere ayak uydurmak konusunda kendini gösterebilen bir isim değildi. Ama sıralama turlarındaki beşinciliğiyle ve Norris’e bir saniye fark atmasıyla iyi bir başlangıç yapmış, yarışta ilk pitinden sonra lastik korumuş ve ikinci pitinden düzlük avantajına sahip Albon’un önünde çıkarak puanı garantilemişti. Ancak kendisinin yarışına asıl olarak çifte geçişleri damga vurdu. İlk çifte geçişi Bus Stop’ta geldi, önce çizgi dışına çıkan Ricciardo’yu, sonra da geç frenajla Latifi’yi avladı. Asıl hatırlanacak geçişi ise Kemmel’de Vettel ve Gasly’e dış çizgiden yaptığı Hakkinen geçişiydi, senenin en iyi anlarındandı.

Esteban Ocon, Alpine A522, Nicholas Latifi, Williams FW44, Daniel Ricciardo, McLaren MCL36
Sam Bloxham /

 

Charles Leclerc

Yaz arasına şanssızlıkla ve hüsranla girmişti, yaz arasından da aynı şekilde döndü -ama bu kez ufak farklı bir şok hakimdi, Ferrari neredeyse en iyi 3. takım konumuna gerilemişti. Bu yıl ikinci kez grid cezası alan Leclerc yarışa Verstappen’in bir sıra arkasında başladı ve startta ciddi anlamda atılım yapmasının ardından ilk şanssızlığını yaşadı; Verstappen’in söküp attığı vizör filminin fren kanallarına girmesi sonucu lastiklerden duman tütmeye başladı, bu da kendisinin erkenden pite girmesine ve trafiğe takılmasına sebep oldu. Zaman kaybeden Leclerc ilk pitlerin ardından avantajlı bir konum yakalayamadı ve Russell’dan fark yiyerek beşincilikten ötesine gidemeyeceğini gösterdi. Sonrasında en hızlı tur puanı için pite alındığında hız limitini aşarak beşincilikten de oldu maalesef. Bu takımın hatası değil, kendi hatasıydı -ancak fren arızasının bir sensör arızasına yol açtığı söyleniyor. Dolayısıyla tekrar vizör konusuna gelirsek bu konuda bir tartışma yaşanmalı, pistte herhangi bir yabancı madde dolaşması risk teşkil ediyor.

Fernando Alonso

Kariyer özeti gibi bir hafta sonuydu, eskiden yeteneğiyle aracın maksimumunu ekstra çaba sarf etmeden alırdı, şimdi tecrübesiyle alıyor. Sıralama turlarında takım arkadaşıyla birlikte iki Mercedes’i de geride bıraktı, startta anında ikinciliğe fırladı, sonrasında da çok tartışılan Hamilton kazası gerçekleşti. Alonso burada Hamilton henüz tamamen öne geçmediği için iç çizgiyi koruma hakkına sahipti, ancak tıpkı eski rakibi gibi kendisi de bu kazadan kaçınabilirdi. Neticede bir yarış kazasıydı, ancak kazadan sonra söylediği “ne aptal ama, sadece ilk sıradan kalkarsa yarışmayı biliyor” sözleri daha bir hayli tartışacak gibi. 15 sene sonra bir 2007 McLaren gerilimine hazırlansak iyi olacak. Ayrıca belirtmeyi unutmayalım: bu sene ikinci kez bir yarıştan beşincilikle ayrıldı.

Charles Leclerc, Ferrari Formula 1-75, Fernando Alonso, Alpine A522
/

George Russell

Pek ekrana gelmese de iyi bir yarış geçirdiğini söylemek gerek, üstelik Cumartesi yaşadığı şoktan sonra. Tamam, Mercedes’in yarışta daha iyi olması bekleniyordu, ancak burada aslan payını Russell’a vermeliyiz. Henüz startta takım arkadaşıyla birlikte uçarak start almasının ardından nispeten temkinli davrandı, yerini korudu, ilk pitlerden sonra Leclerc’e geçilmeyerek önünü açık tuttu. Sonrasında ise lakabı gibi istikrarlı bir tempo tutturdu, lastikleri bitene önündeki Sainz’dan da, bir arkasındaki Leclerc’ten de daha hızlıydı! Ancak bir yerden sonra tempoyu ancak sabit tutabildi ve dördüncülükle yetindi. Bitirebildiği bütün yarışlarda ilk beşe girme serisi devam ediyor. Bu durumda en büyük pay yarış performansını çok geliştirmesi ve artık her tura bir sıralama turu edasında yaklaşması.

Carlos Sainz

Sınırlarını bilerek işini yaptığı ve hanesine sağlam puanlar, istatistiklerine ise bir diğer podyum yazdırdığı bir mücadeleyi geride bıraktı, ama sadece performansa odaklanacaksak beklentilerin gerisindeydi -gerçi genel olarak Ferrari beklentileri karşılayamadı. Cumartesi Leclerc’in hava koridorundan faydalanamaması ve dağınık kalması eleştirildi, yarışta bu eleştirileri üstünden atacak bir start alarak ilk turlarda rahat lider gitmesine rağmen Formula 1-75’in zayıflığından muzdarip olarak hızlıca lastiklerini bitirdi, böylece ikinci bölümde bırakın Verstappen’i, Perez ile dahi mücadele edebilecek bir konum yakalayamadı -hatta söylediğimiz gibi Russell’da kendisini kovalıyordu. Sonuç olarak geçilmedi ve 3 yarışlık aranın ardından podyuma döndü, ancak Ferrari’nin ihtiyacı olan sonuç sadece bir podyum değil. Sainz hiç olmazsa bu hususta sınırlarını aşmaya çalışıyor.

Carlos Sainz, Ferrari Formula 1-75, Sergio Perez, Red Bull Racing RB18, George Russell, Mercedes W13, the rest of the field on the opening lap
Sam Bloxham /

Sergio Perez

Yarışın da sıralama turlarının da hayaleti. Net bir pole pozisyonunu kaçırdı -bu nedenle Marko tarafından eleştirildi, bu aralar çok eleştiriliyor-, henüz La Course’da üç pilota geçileceği kadar kötü bir start aldı, o saniyeden sonra da çaresizce Verstappen’i beklemeye başladı. Takım arkadaşına karşı görevini ifa ettikten sonra Sainz’a odaklanan Perez hiç olmazsa rakibini geçti ve Red Bull’a sezonun 4. dublesini getirdi. Perez eski istikrarını koruyor ama o lastik koruyan, kamera karşısında performansını öven adamdan eser yok. Kariyerinin geç bir noktasında podyumlar elde etmeye daha çok önem veriyor -ve bu gayet normal.

Max Verstappen

Kendisinin yarışını en iyi özetleyen kişi Mercedes’ten Andrew Shovlin: “Verstappen kaçıncı başlarsa başlarsın kazanacaktı!” 2020 Türkiye ve 2021 Brezilya tadında dominant bir performans izletti bize Verstappen, bunun ayak seslerini sıralama turlarında en hızlı turu atınca duymuştuk duymuştuk ama grid cezası için geri düşmesinin ardından henüz 14. turda liderliğe yükselmesini kimse beklemiyordu -onun da kariyeri boyunca yapmayı sevdiği şey bu oldu zaten, beklentileri parçalamak. Spa gibi uzun bir pistte 17 saniye fark açabilmesi de bu dominasyonu istatistik açısından gösteriyor. Kendisini tebrik ediyoruz, Zandvoort öncesi büyük moral buldu.

paylaşım

yorumlar

 
tr.motorsport 

En güncel Motorsporları haberleri için sosyal medyada TRmotosports’u takip edin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir