Ferrari dayanıklılık sorunlarını nasıl çözdü?

Ferrari’nin performans düşüşünde iki faktör rol oynuyordu.
İlk faktör, güç ünitesinin ayarlanmasının ve özellikle turbo boyutunun Meksika ve Brezilya’daki yüksek irtifa yarışları için ideal olmamasıydı.
İkinci ve daha önemli faktör ise, Ferrari takım patronu Mattia Binotto’nun yaptığı ve takımın dayanıklılık endişeleri nedeniyle son yarışlarda motor performansını azalttıklarını itiraf etmesiydi..  
Bu sezon hem Charles Leclerc, hem de Carlos Sainz ile iki kez motor arızası yaşayan takım, bu maliyetli arızalara bir çözüm bulana kadar geri adım atmak zoruna kaldı. 
Ancak son yarıştaki performansın ardından ortaya çıkan bilgilere göre takım 066/7 nolu motorla birlikte dayanıklılık sorunlarını çözmeyi ve agresifleşmeyi başardı.
Kaynaklara göre, güç ünitesindeki zayıf unsur ön odacık içindeki buji olarak belirlenmişti. Bu, Mahle’nin 2016 yılında Ferrari’ye sunduğu ve takımın Mercedes ile arasındaki güç farkını kapatmasını sağlayan TJI (Türbülanslı Jet Ateşleme) sisteminin en son evrimiydi.
Aradan geçen altı yılda sistem muazzam derecede geliştirildi ve nihayetinde yeni nesil güç üniteleri için optimize edilmiş bir sistem ortaya çıktı.
TJI sistemi buji ve yakıt enjektörünü içermektedir. Her iki parça da silindir kapağında yerleştirilmiştir ve her iki parça da gücü en üst düzeye çıkarmaya yardımcı olmak için birlikte çalışır.
Yakıtın sadece %2-3’ü ön yanma odasına enjekte edilir, geri kalanı piston yüzeyine yayılır. Silindir kapağındaki içindeki karışım özellikle zengindir, haznedeki yanma maddesi daha fazla havaya maruz kaldığı için fakirdir.

Bujinin ateşlenmesiyle birlikte hava, ön odadaki çok zengin karışımla reaksiyona girer ve kapaktaki açık deliklerden plazma jetlerinin oluşmasına neden olur. Çok yüksek basınç sayesinde, fakir karışım silindirin bütün hacmine yayılan bir alevle haznenin çeşitli noktalarında kendiliğinden tutuşur.
Sistem, yanma sürelerini kısaltmayı mümkün kılar ve bu da iki avantaj sağlar.
İlk olarak, haznedeki çok fakir karışım, patlamaların zararlı etkilerinin azalması anlamına gelir, bu da daha fazla performans için sıkıştırma oranını artırabileceğiniz anlamına gelir.
Ayrıca, takımların bir yarışta ne kadar yakıt kullanabilecekleri hala sınırlı olduğundan (şimdi 110 kg), enjekte edilen aynı miktarda yakıt için daha yüksek termal verimlilik elde edilir – bu da daha fazla güç anlamına gelir.
Ferrari, yönetmeliklerin izin verdiği şekilde 500 bar seviyesine ulaşan enjeksiyon sisteminin maksimum basıncından yararlanmak için parçanın gelişimini zorladı ve her döngüde beş deşarj hedefledi.
Ancak bu durum iç sıcaklığın artmasına, bu nedenle de bujinin zarar görmesine ve sonunda kırılmasına neden oldu.
Bu nedenle mühendisler, bujiyi sınırın ötesine itmemek için motor haritalarını değiştirmek zorunda kalırken, harici bir tedarikçi de bujinin maksimum güç modunda motorun ihtiyaçlarıyla başa çıkabilmesini sağlamak için yeni parçalar üretti.
Ferrari’nin Abu Dhabi’deki performansı, buji sorununun çözülmüş gibi göründüğünü gösteriyor, bu da takımın gelecek yıl bir problem yaşamayacağına dair umutları tazeliyor.