Hırs: Mark Webber

Hırs: Mark Webber

 

 

. . .

İlk olarak iki tekerlek merakı vardı Avustralyalı Webber’in. Motosiklet yarışlarına katılarak spora ilk adımını attı fakat fazla zaman geçmeden dört tekerleğe geçme kararı aldı. Böylece Mark Webber, 14 yaşında karting ile kariyerine başladı. 
Karting alanında gösterdiği performansın ardından 17 yaşında Avustralya Formula Ford Şampiyonası’nda yer aldı. Bu şampiyonaya katılmasını sağlayan da bir farklı seriydi. Yeni Güney Galler Eyalet Şampiyonası’nda inanılmaz bir performans gösteren Mark Webber, dikkatleri üzerine çekmişti. 
1995 yılının sonu Webber için yuvadan ayrılış vakti demekti. Doğup büyüdüğü topraklardan ayrıldı ve tutkusunun peşinden gitti. O sezon içerisinde İngiltere Formula Ford Festival’de yer aldı ve yarışı 3. pozisyonda bitirdi. Mark Webber her geçen gün adından daha fazla söz ettiriyordu. 1996 yılında eski şampiyonların da yer aldığı bir yarışta yer aldı ve Eddie Irvine, Johnny Herbert gibi isimleri geçerek yarışı kazanmayı başardı. Ardından Britanya Formula Ford serisinde de başarılarına devam etti ve bu başarılar ona Formula 3’ün kapılarını açtı. 
1997 yılında Avustralyalı Alan Docking’in destek verdiği takım ile Britanya Formula 3 serisinde yer aldı Mark Webber. Her şey iyi gidiyordu ama takım finansal sıkıntılar yaşıyordu. Bu sıkıntılar o kadar büyük boyuta gelmişti ki takım seriden çekilme tehlikesiyle karşı karşıyaydı. Umutların tükendiği noktada ise bir farklı Avustralyalı ortaya çıktı ve takımı kurtardı. Rugby efsanesi David Campese, verdiği destek ile takımın devam etmesini sağladı. Bu Mark Webber’in kariyerine yön veren olaylardan birisiydi. Mark Webber inanılmaz bir yıl geçirdi ve seriyi 4. pozisyonda bitirdi. 
Webber’in bu başarısı üst düzey takımların dikkatini çekmeye başlamıştı. Kariyeri gittikçe yükseliyor ve garajlarda adından söz ettiriyordu Avustralyalı pilot. Dönemin Mercedes patronu Norbert Haug, Mark Webber’i Mercedes AMG’nin test sürüşleri için davet etti ve testler oldukça başarılı geçti.  
1998 yılında FIA GT Şampiyonası serisinde yer alıyordu Mark Webber. Takım arkadaşı ise eski F1 pilotu Bernd Schneider’di. Mercedes çatısı altında daha da başarılı olan Avustralyalı yarışçı bu seride şampiyonluğu kıl payıyla kaçırdı. 
Mark Webber, istikrarlı performansını devam ettirdi ve hayallerini süsleyen o F1 koltuğunu sabırla bekledi.

2002 yılında 26 yaşına giren Avustralyalı, sabrının karşılığını aldı. Minardi takımı ile F1 sezonunda pistlerde yer alacaktı. Kariyerinin ilk yarışına kendi evinde Avustralya’da çıktı ve yarışı 5. olarak tamamladı. Sezonun kalan bölümünde bu başarıyı tekrardan yakalayamayan Webber, 2003 ve 2004 sezonunda Jaguar Racing takımı ile sezonu orta pozisyonda tamamladı. Bir sıçrama yapması gerektiğini biliyordu ve 2005 sezonu belki de onun son şansıydı. 
2005 yılında BMW Williams takımı ile sezona iyi başlangıç yapsa da sezonun kalanı o kadar da iyi geçmedi. Webber, sezonu 10. pozisyonda bitirdi fakat bu yıl içerisinde Monaco’da kariyerinin ilk podyum başarısını gösterdi. Belçika ve Japonya’da 4. olan Avustralyalı pilot, kendine olan güvenini geri kazanmıştı. 
2006 sezonunda yine Williams takımı ile pistte yer alıyordu. Takım arkadaşı ise Nico Rosberg’di. Mark Webber, sezonu takım arkadaşının 3 sıra önünde 14. pozisyonda tamamladı. O, zirveyi hedefliyordu fakat Williams zirveye uygun bir araç yapamıyordu. 
2007 sezonunda Williams’dan ayrılan Webber, Red Bull çatısı altına girdi. Takım arkadaşı da efsanevi isim David Coulthard’dı. Webber, sezonu yine orta sıralarda bitirse de bir podyum başarısı daha göstermişti. Almanya’da 3. olarak podyuma çıkmayı başardı. 2008’de yine orta sıralarda yer alan Red Bull aracıyla istikrarlı bir performans gösterdi ve takım arkadaşı David Coulthard’ı geride bırakarak 11. pozisyonda yer aldı. 

2009 yılına geldiğimizde ise Mark Webber, yıllardır beklediği fırsatı yakaladı. Red Bull ona iyi bir araç verdi ve takım arkadaşı da Sebastian Vettel’di. Zirveye oynama şansını 33 yaşında yakalayan Webber, her zaman hayalini kurduğu şampiyonluğa ulaşmak istiyordu. Bu yıl içerisinde tam yedi kez podyuma çıktı. 33 yaşında kariyerinin ilk yarış galibiyetini Almanya’da elde etti. Muhteşem bir yıl geçirse de topladığı 69.5 puan şampiyonluk için yeterli olmadı. Şampiyon, Jenson Button oldu. İkinci pozisyonda ise Mark Webber’in takım arkadaşı Sebastian Vettel vardı. 
2010 sezonunda ise inanılmaz bir şampiyonluk yarışı vardı. Bir tarafta Red Bull’un genç yıldızı Sebastian Vettel, diğer tarafta 34 yaşındaki Mark Webber. Bu isimlerin yanı sıra yine şampiyonluk yarışında olan Fernando Alonso, Lewis Hamilton ve Jenson Button. Mark Webber, sezonu zirvenin 14 puan gerisinde 3. pozisyonda tamamladı. Şampiyon ise takım arkadaşı Sebastian Vettel oldu. Bu yıl içerisinde sık sık mücadele eden iki takım arkadaşının İstanbul Park’ta yaşadığı kaza da hala hafızalarımızda. 
2011 sezonuna geldiğimizde 35 yaşına giren Mark Webber, şampiyonluk için son şansını deniyordu belki de. Şanssızlığı ise Sebastian Vettel’in formuydu. Alman pilot, kariyerinin en iyi yıllarını yaşıyordu ve 392 puan ile şampiyon oldu. Mark Webber ise 258 puan toplayarak 3. pozisyonda yer aldı. 
Yine de kariyerini sonlandırmadı Avustralyalı pilot. 2012 sezonunu Sebastian Vettel şampiyonlukla tamamlarken Webber, 7. pozisyonda yer aldı. 2013’te ise her ne kadar sezonu 3. olarak tamamlasa da Sebastian Vettel’in tam 198 puan gerisindeydi ve bu yıl itibariyle F1 kariyerini sonlandırma kararı aldı. Her ne kadar hedeflediği şampiyonluğa ulaşamasa da kazanma hırsıyla F1 tarihine iz bıraktı.  
Yazı: Göksenin Çağrı Saraç

 
tr.motorsport 

En güncel Motorsporları haberleri için sosyal medyada TRmotosports’u takip edin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir