Red Bull, kendi güç ünitesi bölümüne yaptığı yatırımın neden %100 doğru olduğuna inanıyor?

Red Bull, kendi güç ünitesi bölümüne yaptığı yatırımın neden %100 doğru olduğuna inanıyor?

 

 

. . .

Honda Formula 1’den ayrılmakta bu kadar aceleci davranmasaydı ya da geri dönüşünü onaylamakta daha hızlı davransaydı, Red Bull motor cephesinde kendi işini yapmaya ve yeni Powertrains (Güç Ünitesi) bölümüne yüz milyonlarca pound ayırmaya gerek duymayacaktı. 
Max Verstappen’in Honda’nın Formula 1’de kalacağı haberine ilk tepkisinin, durumun bu şekilde gelişmesinin biraz ‘kötü’ olduğunu söylemek olması şaşırtıcı değildi. 
Monaco Grand Prix hafta sonunda Verstappen, “Bizim açımızdan sonuç olarak olanlar, biraz talihsizce oldu çünkü birkaç sene önce bırakacaklarını söylediler. Bu yüzden Red Bull kendi motor departmanını kurdu. Ancak sonrasında ayrılmayacaklarını, devam edeceklerini söylediler.”
“Ne yazık ki, tamamen kendi motorunu üretme sürecine başlayınca, bundan böyle beraber çalışamazsınız. Bunun biraz kötü olduğunu söyleyebilirim.” demişti.
Red Bull’un takım yönetimi açısından bakıldığında, Honda yerinde kalmayı tercih etseydi işlerin tartışmasız çok daha ucuza geleceğini anlamak hiç de zor değildi. 
Red Bull takım patronu Christian Horner, kendi güç ünitelerini üretme rotasına girme kararı hakkında “Kesinlikle pahalı bir karardı” diyerek gülümsedi.
Ancak Formula 1, işleri ucuza getirerek başarıya ulaşılan bir spor değil.  
Her ne kadar Red Bull hem otomobil hem de motor üretiminde Mercedes, Ferrari ve Alpine ‘i takip etmek için cebinin derinliklerine inmek zorunda kalmış olsa da, bunun paha biçilemez faydaları olduğu açık. 
Ve bunların en önemlisi, Porsche ile 2026 motor anlaşması için yapılan görüşmelerin 11. saatte çökmesine neden olan bir faktör de Red Bull’un geleceği tamamen kontrol altında tutmak istemesiydi.

Red Bull, şansının motor ortağının rekabet gücüne bağlı olarak inip çıktığı yılların ardından –  sadece Renault ile yaşadığı iniş çıkışları düşünün – ön tarafta kalıcı bir güç olmak istiyorsa, aracının arkasında ne olacağından sorumlu olması gerektiğini biliyordu. 
Horner’ın geçtiğimiz günlerde ‘a yatırımın faydaları hakkında söylediği gibi: “Oldukça iddialı fakat bence bu uzun vadede kendi kaderimizi kontrol altına almakla ilgili. ”
“Honda bu spordan çekilmeye karar verdiğinde, bu bizi ya müşteri takımı olmaya geri dönme ya da bunu 2026 için bir dizi yeni düzenlemeyle bir maliyet sınırı ortamına yatırım yapmak için değerlendirme çıkmazına soktu.”
“Gelecek için, şasi ve motorun tek bir sitede olması bizi Ferrari sonrasında benzersiz bir konuma getiriyor. Bunun yarattığı verimlilik ve sinerjiler var ve Mercedes bile şasi ve motorda ortak mülkiyete sahip değil veya aynı kampüste değil.”
“Evet, Birleşik Krallık’ta muhtemelen 25 yıldır ilk kez kurulan motor işletmesi olduğumuz için kısa vadeli bazı sıkıntılar olacak fakat bu da mücadelenin heyecanının bir parçası.” 
Güç Ünitesi bölümü, Red Bull’a Formula 1’e girdiğinden beri sahip olmadığı kontrolü vermesinin ötesinde, asıl otomobil açısından da artan kazanımlar sağlayacak.
Aston Martin, Honda duyurusunda 2026 kurallarının güç ünitesi ve şasi arasında her zamankinden daha yakın entegrasyon gerektireceğini açıkça belirttiği için Red Bull, müşteri olmaya geri dönmenin karşı koyabileceği bir şey olmadığını biliyor.
Horner, “Tedarikçiniz üzerinde böyle bir kontrolünüz yok.”
“Honda ile inanılmaz bir ortaklığın tadını çıkardığımızı düşünüyorum ve esasen bir iş ortaklığının neye benzeyebileceğini ve bunun faydalarını deneyimledikten sonra, düzenin ne olması gerektiğinin dikte edilmesine geri dönmek çok zor olurdu.” dedi.

Belki de Red Bull’un güç aktarma organları yaklaşımının en olumlu yanı, her iki dünyanın da en iyisine sahip olduğu bir senaryoyla sonuçlanmış olmasıdır: Ford’un projeye katılmasıyla beraber gemide üretici desteği olacak ancak nihai ürün açısından dikte edecek bir üretici olmayacak.
Horner, “Bu basit bir ortaklık. Bizim uzmanlık sahibi olmadığımız alanlarda, özellikle de batarya hücresi teknolojisinde bilgi birikimi getiriyorlar.”
“Ve organizasyonun tamamına yaydıkları coşku olağanüstü oldu. Bu büyük ve dünya çapında önemli bir marka.”
“2026 yılı şekillenmeye başladığında Ford, ürünlerinin büyük bir bölümünü elektrikli hale getirmek için önümüzdeki dönemde batarya hücresi teknolojisine ve tesislerine 50 milyar dolara yakın yatırım yapacak.”
“Bunun bir faydası var, çünkü bizi bu yatırıma erişimi olan bazı rakiplerimizle daha eşit bir konuma getiriyor.” dedi.
Ve şimdi kendi motorlarını üreten takımlar için ekstra bir ticari hak geliri avantajı sağlanmasa da Horner, 2026’da yapılacak yeni Concorde Anlaşması’nın bir parçası olarak durumun değişebileceğini söylüyor.
Horner, “Bence bu, 2026’da yenilenecek olan Concorde Anlaşması kapsamında göz önünde bulundurulması gereken bir konu.”
“Maliyetlerin kontrol altına alınmasıyla, maliyetlerin yüküne açık bir şekilde yardımcı olan ve bağımsız bir motor üreticisi olarak bize ulaşamayacak olan teknolojiyi getiren Ford gibi bir iş ortağını düşünüyorum. Bu, ilerlememiz için önemli bir ortaklık. Ve umarım işin motor tedarik tarafı için finansal model değişir.” dedi.
Red Bull uzun vadede bazı müşteri takımları almayı tercih ederse, gelir akışları daha da artabilir. 
Dolayısıyla, kısa vadede Güç Ünitesi için yapılan harcamalar biraz daha zahmetli olsa da, bunun geleceğe yönelik bir yatırım olduğu, kazanımların somut olduğu ve uğruna acı çekmeye değeceği açık.
Horner, “Sadece sinerji açısından bakıldığında, yaklaşımları paylaşabilmek ve şasi ve motor mühendislerinin yan yana oturması, benim için uzun vadeli fayda sağlayacak bir şey” 
“Bence bunun faydasını görmek biraz zaman alacak fakat %100 doğru bir yatırım oldu.” dedi.

 
tr.motorsport 

En güncel Motorsporları haberleri için sosyal medyada TRmotosports’u takip edin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir