Sainz: “Formula 1’in daha hızlı güvenlik aracına ihtiyacı var”

Formula 1 şimdi Güvenlik Aracı için iki farklı çözüm kullanıyor ve dönüşümlü olarak piste özel, Mercedes-AMG GT Black Series ve modifiye edilmiş bir Aston Martin Vantage kullanıyor.
Araç, 2000 yılından beri bu görevi yürüten deneyimli pilot Bernd Maylaner tarafından kullanılıyor.
Her iki otomobil de yüksek performanslı yol makineleri olsa da, bir Formula 1 otomobiliyle boy ölçüşemiyorlar ve yarışçılar genellikle daha hızlı gitmelerini istiyorlar.
Vegas’ta da durum böyleydi çünkü soğuk ortam sıcaklıkları sürücülerin yepyeni pistte yol tutuş konusunda zorlanmalarına neden oldu.
Sainz, “Güvenlik Aracı’ndan sonraki tekrardan startta 1. viraj buz üzerinde sürüş gibiydi.”
“Güvenlik Aracını bu belirli senaryolarda biraz daha hızlı hale getirmek için bir çözüm bulmamız gerektiğini düşünüyorum.”
“340’a ulaştıktan sonra frene basacağınız zaman o şeyin durmayacağını bilmenin nasıl bir his olduğunu size açıklayamam.” dedi.
Güvenlik Araçları doğrudan Formula 1 yarışlarını yönetmek için gereken teçhizatla donatılmış durumda; ışıklar, telsizler, araç içi kameralar vb.
Kullanılan iki araçtan Mercedes daha güçlü olanı. Mercedes güvenlik aracı, Aston Martin’den 200 bg daha fazla güce sahip.
Ayrıca daha hafif olması sayesinde 0’dan 100’e hızlanmasını 3,2 saniyede tamamlayarak Vantage’dan 0,3 saniye daha hızlı ve 200 km/s’de yaklaşık 100 kg daha fazla yere basma kuvveti üretiyor.
Aston Martin performansını arttırmak için modifiye edilmiş, ön splitter ve diğer ince ayarlar üretim modeline göre 60 kg daha fazla yere basma kuvveti sağlamıştır.
Süspansiyon, direksiyon ve amortisörlerde de değişiklikler yapıldı ve yapısını sertleştirmek için farklı çalışmalar yapıldı.
Bununla birlikte, aracın güvenlik açısından yarışı etkisiz hale getirme kabiliyetine odaklanan FIA için öncelik güvenlik araçlarının hızı değil.
FIA, Güvenlik Aracı’nın yarış boyunca beklemede olmasını, yani pit yolunda motoru çalışır vaziyette ve her an yola çıkmaya hazır bir şekilde beklemesini şart koşuyor.
Bu da Formula 1’in ziyaret ettiği sıcak iklimlerde hareketsizken yeterince serin tutulabilen ve aynı zamanda yüksek hızda uzun süre çalışabilecek uygun büyüklükte bir yakıt deposuna sahip bir aracı zorunlu kılıyor.
Bu iki nokta da ultra yüksek performans için birbirini dışlayan unsurlardır ancak F1’de Güvenlik Aracı gereksinimleri söz konusu olduğunda çok önemlidir.
Maylander pistte kullanılırken Güvenlik Aracının sınırlarını zorlamıyor olabilir, bunun yerine herhangi bir kazanın etkili bir şekilde atlatılmasını sağlamak için grubun hızını yönetiyor olabilir.
Bu nedenle FIA’nın ihtiyaçları, Güvenlik Aracının kontrolü altındayken lastik sıcaklığını korumakta zorlanan sürücülerin ihtiyaçları ile çelişmektedir.
Onlar için lastik sıcaklığı güvenlik açısından kilit öneme sahiptir çünkü sadece sürüş yüksekliğini etkilemekle kalmaz, aynı zamanda en azından bir şekilde fren sıcaklıkları da önemlidir.
Düşük lastik sıcaklığı, düşük lastik basıncına ve dolayısıyla düşük sürüş yüksekliğine, daha fazla dibe vurmaya ve Lando Norris’in Vegas’ta yaşadığı gibi bir kazaya sebep olabilir.

Copy link

Facebook’ta Paylaş

Tweetle

WhatsApp’ta paylaş

Linkedin’de Paylaş

Pinterest’te Paylaş

Viber’de paylaş