Wolff: “Drive to Survive’ın yaptığı şey bir nevi hikaye yazmak”

Wolff: “Drive to Survive’ın yaptığı şey bir nevi hikaye yazmak”

 

 

. . .

Netflix’in 2019’dan bu yana yayınladığı F1: Drive to Survive serisi, ilk sezonundan bu yana dünya çapında büyük yankı yaratmış durumda. Seri sayesinde Formula 1 daha geniş kitlelere yayılmayı ve genç taraftarları kendisine çekmeyi başardı. Serinin ciddi yankı yarattığı ülkelerden biri de Amerika Birleşik Devletleri. 2008-2011 yılları arasında tek bir yarış dahi yapılmayan ABD, bu yıldan itibaren Miami’de ikinci bir F1 yarışı daha düzenlemeye hak kazandı. Drive To Survive, birçok ismi hayal bile edemeyecekleri bir şekilde kameranın önüne koydu ve bu isimler -kasıtsız bir şekilde- televizyon yıldızları haline geldiler. Drive to Survive’ın yeni sezonu, Bahreyn GP’sinden 9 gün önce, 11 Mart Cuma günü yayınlanacak. Mercedes takım patronu Toto Wolff, seriye genel olarak sıcak bakmakla birlikte, Netflix’in yaptığı şeyin temelde “hikaye yazmak” olduğunu söyledi. Bloomberg’e konuşan Wolff, “Kameraların bu kadar şeyi görüntülemesine izin vermemiz korkutucu. Kendini orada görmekten nefret ediyorsun.” dedi. Seri, geçtiğimiz üç yıl boyunca sahte drama yarattığı için eleştirilmiş, hatta 2021 Dünya Şampiyonu Max Verstappen, Associated Press’e verdiği bir demeçte yapımcıların “bir çok şeyi taklit edeceğini” söylemişti. Mercedes takım patronu yine de serinin F1’e yararının zararından fazla olduğunu kabul etti ve serinin Formula 1 hayranları ile sporun en büyük yıldızlarını bir araya getirdiğini belirtti. Wolff “Netflix aslında hikaye yazıyor. Olmamış sahneleri bir araya getiriyorlar” “Sanırım içeriden biri olarak ‘Eh, bu eskisinden farklı’ diyeceksiniz. Fakat bizim bir diğer amacımız da eğlence ve bu da eğlencenin yeni bir boyutu. “Bernie Ecclestone şöyle derdi: ’15-35 yaşındakilerle ilgilenmiyorum çünkü sponsorumdan Rolex almıyorlar!’ Ama açıkçası artık işler değişti çünkü sosyal medyayla birlikte bu yaş grubundaki insanlar demografik yapıtaşları haline geldiler, kitleleri yönlendirebiliyorlar, ayrıca geleceğin karar vericileri de onlar.” dedi. Drive to Survive Wolff’e göre ayrıca Netflix, Formula 1’in ABD’de senelerdir arzuladığı büyümeyi yakalamasına da yardımcı oldu. Wolff, “Bizim bakış açımıza göre F1 her zaman küresel bir spordu -Avrupa’da büyük, Güney Amerika’da büyük, Asya ve Orta Doğu’da büyük.” “Bir bakıma, Amerikalı izleyicilere hiçbir zaman erişemediğimizi veya onları heyecanlandıramadığımızı söyleyebilirim. O zamanlar benim teorim, bir spor liginin bir ülkede kendini kurmasının uzun zaman almasıydı.” “F1 yüksek teknolojinin bir ürünü olan, yüksek gelirli insanlara daha kolay ulaşabilen ve içine girebilmek yüksek akademik eğitim gerektiren bir spor. New York gibi büyük şehirlerdeki izleyicilere dokunmanın daha kolay olması gerektiğini düşünüyordum, ama bu seviyeye ulaşamadık.” “Sonra Liberty işi devraldı, onlar da başlangıçta pek bir şey başaramadılar. Sonra ise Netflix geldi, COVID-19 geldi ve insanlar aşırı derecede F1 izlemeye başladı. Şu anda ise ABD’de kimsenin beklemediği büyük bir ivme yakalamış durumdayız.” dedi.

 
tr.motorsport 

En güncel Motorsporları haberleri için sosyal medyada TRmotosports’u takip edin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir